Dört vasıta değiştirip, saatlerce yol tepiyoruz

Kübra KIRIMLI
Ankara

Ankara Etlik Şehir Hastanesinin açılmasına sayılı günler kaldı. Ankara’nın ikinci şehir hastanesinin açılmasıyla birlikte 5 hastane de kapatılacak. Böylece sağlık hizmetlerine erişimde sorunların artacağına dikkat çeken Türk Tabipleri Birliği (TTB) Eski Başkanı Bayazıt İlhan, şehir hastaneleri için kent merkezindeki üst düzey hastanelerinin kapatılacak olmasının büyük sorunlara yol açacağı uyarısında bulundu. Bilim dışı bir iş yapıldığını, şehir hastanelerinin sağlık hizmeti sunumuna uygun olmadığını dile getiren Prof. Dr. İlhan “Dünya şehir hastanelerinden vazgeçiyor. Kent merkezindeki hastanelerin kapatılmasından en çok yoksullar etkilenecek” dedi. Ankara Şehir Hastanesinde görüştüğümüz hastalar ise ulaşımdaki zorluklara dikkat çekiyor. Hamile bir kadın 4 vasıta değiştirerek hastaneye ancak gelebildiğini söyledi.

"HEMŞERİM DAHA VAR MI ORTOPEDİYE?"

Şehir hastanelerine dair ilk tartışma 339-112 numaralı, Ankara Şehir Hastanesi’ne ulaşımı sağlayan belediye otobüsünde başlıyor. Acil girişi önünde beliren ilk durakta sesler yükseliyor: "E2 Blok'a yaklaştık mı?", "Hemşerim daha var değil mi Ortopediye?", "Aman deyim amca! Bölümleri karıştırma, daha da işin içinden çıkamazsın…”

"3 AY 4 VASITA DEĞİTİREREK BEBEĞİME SÜTÜMÜ TAŞIDIK"

Kadın Doğum ve Çocuk Acil önünde çimlerin üstünde oturan 7 aylık hamile bir kadın ise çantasını hastaneye birlikte geldiği annesine vererek başlıyor anlatmaya. Bilkent Şehir Hastanesi açılmadan önce 29 Mayıs Hastanesine gittiğini anlatan kadın “Çünkü orası evime daha yakındı. Şimdi Dikmen’den önce Kızılay’a, Kızılay’dan da Bilkent Şehir Hastanesi’ne gidip gelmek için toplam 4 araç değiştiriyoruz. Karnım burnumda yalnız da gelemiyorum, mecbur birlikte geliyoruz” diye konuşarak annesini gösteriyor. Yol masrafından dert yanan hamile kadın, 2 küçük çocuğunu evde bırakarak buraya geldiğini ifade ediyor ve “Bundan önceki oğlumu da burada doğurdum. Erken doğdu 6 aylıktı. Oğlum 3 ay burada yattı. 3 ay her gün Dikmen’den buraya sütümü taşıdı annem. Burası uzak. Yoksa doktorlardan çok memnunuz. Yaşamaz denen bebeğimi yaşattılar. 3 ay ben bakmadım, onlar baktılar yavruma” ifadelerini kullandı.

"BURAYA GELMEK 2 SAAT SÜRÜYOR"

Osmaniye’den anjiyo işlemi için geldiğini söyleyen Cuma Çeler, Şentepe’de oturan oğlunun yanına geldiğini, Ankara’ya gelip gitmenin kendisi için oldukça masraflı olduğunu ifade ederek “Gelmek için 300 kağıt verdim. Mecburdum. Özele gittim. İşlem için para istediler. O para da ben de yok. Sabah geldim buraya. Doktor ‘Aç gelseydin keşke amca’ dedi. Neyse biraz bekledim birkaç tetkik yaptılar. Daha 4 saat bekleyeceğim” dedi. Sabah birilerinin hastane etrafında bağırıp çağırdığını hatırlatan Çeler, “Önce Allah’a sonra hekime güvenirim. Yeri geliyor ölüyü diriltiyorlar, daha ne yapsınlar! Şimdi ben burada 4 saat bekleyeceğim diye kimseye kızamam. Sabır ya, biraz sabır. Ben tek beklemiyorum ki hekim de benimle bekliyor” diye konuşarak laf arasında sağlıkta yaşanan şiddete tepki gösteriyor. 12 yaşındaki oğlunu hastaneye getiren Nezihe ise randevu bulamamak ve hastaneye ulaşımın zorluğundan şikayet ediyor. “Randevu yok ya. Ara ki bulasın. Önce özele gideyim dedim. Aradım sordum muayene ücretlerine yetişemedim” diye konuşan Neziye “2 saat sürüyor şuraya gelmem” dedi.  

SAĞLIKÇI İÇİN DE VATANDAŞ İÇİN DE SORUN

Şehir hastaneleri için kent merkezindeki onlarca hastanenin kapatılmaması için bir araya gelen 122 kurum Hastanemi Açın Platformunu kurdu. Platform, Etlik Şehir Hastanesinin açılmasıyla kentin önemli merkezlerinde bulunan 5 hastanenin (Onkoloji Hastanesi, Dışkapı Yıldırım Bayazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi, Sami Ulus Göz Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi) kapatılmaması çağrısını yapıyor. Bu çağrıcılardan biri de Türk Tabipleri Birliği Eski Başkanı Prof. Dr. Bayazıt İlhan. Prof. Dr. İlhan, şehir hastanelerinin çok katmanlı bir mesele olduğuna vurgu yaparak “Biz daha önce finansmanından tutun, kentlerdeki sağlık hizmeti planlamasına, mevcut hastanelerin kapatılması ve yerine açılacak bu hastanelerin kapasitesinin büyük olmasının yarattığı sorunlara, sağlık emekçilerinin ve vatandaşlar için nasıl sakıncalar doğuracağını anlatmaya çalıştık” ifadelerini kullanarak uyarılarına rağmen geri adım atılmadığını söyledi.

ŞEHİR MERKEZİNDEKİ ÜST DÜZEY HASTANELER KAPATILDI

Etlik Şehir Hastanesini iktidarın açmaktan vazgeçmediğini belirten Prof. Dr. İlhan, “3800 yatak kapasiteli Ankara Şehir Hastanesi açılınca Türkiye’nin en önemli hastanelerinden (Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Cebeci Doğum Evi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi ve Ankara Fizik Hastanesi) kapatıldı. Bunların her biri araştırma hastanesi vasfında üst düzey sağlık hizmeti veren hastanelerdi” diye konuştu.  

BRANŞ HASTANELERİ KAPATILACAK, YOKSULLAR ETKİLENECEK

Etlik Şehir Hastanesinin açılmasıyla yine şehrin merkezinde bulunan 5 kamu hastanesinin daha kapatılacağına dikkat çeken İlhan, “Kapatılacak olan hastanelerden bazıları da branş hastanesi vasfında. Sadece Ankara’ya değil, Türkiye’nin dört bir yanına hizmet veren hastaneler bunlar. 5 önemli hastaneyi kapatmak istiyorlar. Bunun sağlık hizmetiyle bir alakası yok! Bu tam tersine sağlık hizmetine zarar veriyor. Çünkü sağlık hizmetine erişim zorlaşıyor. Bakın kapanan ve kapatılacak olan hastanelerden yoksul vatandaşlarımız sağlık hizmeti alıyorlardı. Yoksa maddi durumu elverişli olanlar zaten özel hastanelere gidiyor” ifadelerini kullandı.

"KAPANAN HASTANELERİ AÇIN; HALK, SAĞLIK HİZMETİNE KOLAY ERİŞSİN"

Şehir hastanelerinin pandemide hizmet sağlayamadığını hatırlatan İlhan “Pandemide kapatılan hastaneleri, Ankara Şehir Hastanesinde bir arada toplayınca yurttaşlar hastaneye erişimde zorluklar yaşadı. Kovid dışı hastalar hastanelere gidip güvenli bir şekilde sağlık hizmeti alamadılar. Biz o dönem Hastanemi Açın Platformu olarak defalarca ‘Bu kapanan hastaneleri açın, yurttaşlar hastanelere gidip sağlık hizmeti alabilsinler’ dedik” hatırlatmasını yaptı. Gelinen noktada kamu hastanelerinden sağlık hizmeti almanın, hekime ulaşmanın, randevu almanın ne denli zor olduğunun görüldüğünü belirten İlhan, “Böylesi bir durumda şehir hastanelerini açmak ve mevcutta ulaşımı kolay şehir hastanelerini kapatmak sağlığa erişimi daha zor hale getiriyor. Kapatılan veya kapatılması tartışılan hastaneler şehrin merkezinde ve tek vasıta ile ulaşılabilir hastanelerdir. Şehir hastaneleri ise şehir merkezinden uzağa kurulmuş ve tek vasıta ile ulaşımı mümkün olmayan hastanelerdir” dedi.

BİLİM DIŞI BİR UYGULAMA, DÜNYA VAZGEÇİYOR

Şehir hastaneleri açılacak diye mevcut hastaneleri kapatmayın, İstanbul Çam ve Sakura’yı açınca civarındaki hastaneler kapatılmadı demek ki isteyince oluyormuş diye konuşan İlhan “Bilim dışı bir iş yapılıyor. Bu hastanelerin doğru işletilemediği, sağlık hizmetine uygun yapılar olmadığı da pek çok raporlarla açıklandı. İdeal hastane 200-300 bilemediniz 600 yataklı olmalı. Hastaneler çok büyük olunca siz iyi bir sağlık hizmeti vermiş olmuyorsunuz. Bunlar cazip işler değil, dünyanın da terk ettiği işler” ifadelerini kullandı. Tüm bunların toplamında sağlık hizmeti almak ve vermek zorlaştıkça sağlık hizmeti verilen yerlerde gerilimin arttığına işaret eden İlhan “Randevu alamıyorsunuz, içeride işler doğru düzgün yürümüyor. O zaman sağlık çalışanları ile hastalar karşı karşıya geliyor ve gördüğümüz şiddet olayları ortaya çıkıyor” dedi. Aslında Sağlık Bakanlığının da bu projelerin yanlış olduğunu da kabul ettiğini anlatan İlhan “Bu kadar büyük başka proje de yapmadılar. Ama en kötüleri Ankara’dakiler hakikaten” dedi. 

HER TARAFI ESKİ, DAHA AÇILMADAN ÇÖKMÜŞ

Etlik Şehir Hastanesinin inşaatında çalışan bir işçi ise “Hastane hazır değil, onu baştan söyleyeyim” diyor.  Hastanenin bitirilmesinde bir sürü olay yaşandığını dile getiren işçi “Sağlık Bakanı gelip ziyaret ettiğinde sadece bir odayı gösterdiler. Rezil bir yer diye tarif etmem yanlış olmayacak. Her tarafı eski! Daha açılmadan çökmüş anlayacağın. Yağmurdan dolayı çatı çökmüştü mesela. Yağmur suları sürekli içeri giriyor. Fizik tedavinin olduğu blok sürekli yağmurdan su alıyor” ifadesini kullanarak binayı güvensiz ve kullanışsız olarak niteledi.

5 BAKANLIĞIN BÜTÇESİNİ YUTTU

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘hayalimdi’ dediği ve cebimizden beş kuruş çıkamayacak denilerek yapılan 13 şehir hastanesini işleten 4 şirkete bu yıl yapılacak ödemenin 33.7 milyar TL’yi aşması bekleniyor. Dışişleri, Kültür ve Turizm, Enerji, Çevre ile Ticaret bakanlıklarının bütçesi ise 33.2 milyar lira. Yani şehir hastaneleri 5 bakanlığın bütçesinden daha fazla para yutacak. Sağlık Bakanlığı bütçesinin önemli bir kısmı da buralara aktarılıyor. Şehir hastanelerinin kiralarında dolar kuru dikkate alındığı için döviz kurunun artmasıyla kira bedelleri de uçtu. Vatandaşın ödediği vergiler şehir hastanelerini işleten şirketlerin cebine aktı. (HABER MERKEZİ)