Çiftçiler üretim yapamıyor, tarlalar birer birer satılıyor
Bugüne kadar geçimini meyve üretimiyle sağlayan Hakan Yurtdeğer, artık üretim yapmıyor. Halden aldığı meyve sebzeyi köyleri dolaşarak satıyor.
Fotoğraf: Melisa Gönen/Evrensel
Melisa GÖNEN
İzmir
Tarımsal üretimin giderek zorlaşması nedeniyle tarımdan gelir elde edemeyen Buca Kaynaklar’daki çiftçiler, üretim yapamadıklarını, arsalarını satışa çıkardıklarını söylüyor.
İklim krizine bağlı aşırı sıcaklar ve su kaynaklarının giderek azalması ihtiyaç duyulan gıdanın teminini zorlaştırıyor. Üretim sürecinde kullanılan mazot, gübre gibi önemli girdilere gelen zamlar da gıdanın üretim sürecini olumsuz etkiliyor. Tarım topraklarının sürdürülebilir yönetiminin önemine dikkat çeken uzmanlar olası bir gıda krizine karşı ekilebilir tarım topraklarının etkin bir şekilde kullanılmasını ve korunmasını öneriyor. Ancak tarımsal üretimin giderek zorlaşması nedeniyle tarımdan gelir elde edemeyen çiftçiler, ihtiyaçlarını karşılamak için köydeki arsalarını satışa çıkarıyor. Arsalar tarım dışı amaçlarda kullanılmak üzere köy dışında yaşayanlar tarafından satın alınıyor.
ÜRETİM YAPMIYOR, HALDEN ALDIKLARINI SATIYOR
Çocukluğunda babasından öğrendikleri doğrultusunda çiftçiliği meslek olarak benimseyen, zeytin, üzüm, nar ve ayva üretimi hakkında bilgi sahibi olan Hakan Yurtdeğer, artık üretim yapmıyor. Halden aldığı ürünleri köyleri gezerek satıyor. Bugünün koşullarında üretim yapmaktan ziyade hazır ürünü alıp satmayı daha kârlı buluyor. Yurtdeğer, “Bugünün koşullarında üretim yapmak zor. Üretim süreci onca masrafa rağmen risk taşıyor. Zaten üretim yapabilmemiz için devletin destek olması gerekiyor” diyor. Sebze ve meyve satmak için gittiği köylerde eskisi gibi üretim yapılamadığını, köylerdeki yaşlıların kendisini arayarak talepte bulunduğunu belirten Yurtdeğer, “Köylerde çok yaşlı var, üretim yapamıyorlar. Bir şey ekemiyorlar. Arayıp ne zaman geleceğimi, nerede kaldığımı soruyorlar. Aslında köy evlerinin avlusu ekilse tüm köyü doyurmaya yeter. Ama yapacak kişi yok. Kalmamış kimse. Genç nesil yok. Zamanında destek verilseydi bu çocuklar da kalırlardı” diye sitem ediyor.
“HER YER ÖZEL MÜLK OLDU, EKİLECEK ALAN KALMADI”
30 yıldır Kaynaklar köyünde yaşayan ve geçimlerini gözleme, keşkek, dolma, baklava gibi ürünler yapıp köye gelenlere satarak sağlayan bir çift de, kendileri gibi köylülerin geçimlerini tarım dışı işlerde sürdürdüğünü söylüyor. Köylerinde önceden tütün ve buğday yetiştirildiğini ancak artık kimsenin tarımdan kâr etmediğini belirten çift, “Artık köyde ekilecek alan da kalmadı, her yer özel mülk oldu” diyor. Doğduğundan beri Kaynaklar köyünde yaşayan bir emekli çiftçi, son on yıldır köy meydanı ve çevresinde açılan emlak ofislerine dikkat çekiyor. Kaynaklar Köyü’nün Buca’ya yakınlığı nedeniyle satışa çıkarılan arazilerin değer kazandığını belirten çiftçi, “Çiftçi, yaptığı masraf kadar kâr edemez hale geldi. Onca emeğe rağmen bir şey kazanamayınca buralarda çiftçilik öldü. Herkes ihtiyaçlarını karşılayabilmek için arazisini satışa çıkardı” diyor. Kaynaklar köyünde biraz gezildiğinde içinde inşaat halinde evler bulunan imara açılmış pek çok arsaya da rastlanıyor.
“ÇİFTÇİLİĞİ SÜRDÜRMEK İSTERDİM”
Babasının emekli çiftçi olduğunu söyleyen bir kadın, “Benim gençliğimde, tarlada kendi ürünümüzü yetiştirip satardık. Artık üretim yapamıyoruz. İki çocuğum olduğu için çalışmak zorundayım. Köyün dışında sigortalı bir işte çalışıyorum. Üretim yapabilseydik kendi işimiz olan çiftçiliği sürdürmek isterdim” diyor. Köyün genç nüfusu, köyde bulunan ilkokulu bitirdikten sonra eğitime devam etmek amacıyla köyden ayrılıyor ve üniversiteyi bitirdikten sonra da köye geri dönmüyor. Köylüler gençlere bırakabilecekleri bir iş olmadığını, devletten de gençleri tarıma teşvik edecek bir destek alamadıklarını belirtiyor. Köy meydanındaki anıt ağaçların serinliği altında açılan tezgâhlardaki ürünlerin çoğunun sabah saatlerinde, köyün dışından gelenlere satılmak üzere halden alındığı ifade ediliyor. Birkaç tezgâhta görülen üzüm, armut gibi meyveler ise ihtiyaç fazlası olması nedeniyle ve bir gelir sağlaması umuduyla satışa sunuluyor. Tezgâhında kendi bahçesinde yetiştirdiği meyveler olan bir köylü, ailesinin yiyebileceği kadar ürünü ayırıp artanını satışa çıkardığını anlatırken üzüntüsünü dile getiriyor. Bir zamanlar ot topladıkları yerlerin özel mülk olduğunu kast ederek, “Şimdi o evlerin bahçesinde çıkan otlara sadece uzaktan bakabiliyoruz” diye yakınıyor. Kaynaklar köyünde bir zamanlar, tütün ve buğday gibi ürünlerin üretiminin yapıldığı arsaların etrafı çevrilmiş, kullanım amacı değişmiş durumda. Köyde inşaatı halen devam eden pek çok bina bulunurken köylüler, değeri arttığı gerekçesiyle arazilerini satışa çıkarmaya devam ediyor. Köylülerin önceden üretim yaptıklarını söylediği tepeler de betona teslim olmak üzere.