KPSS’ye bak, öğretmenlik kariyer sınavının sonucunu gör

Aydın TAN
Eğitimci

Geçmiş zaman, bir tanıdıkla karşılaştık. Çocuğunu üniversiteye hazırlık için dershaneye yazdıracaktı. Ben öğretmen olduğum için benim de yanında olmamı istedi. Dershanenin adını duyunca bocaladım. “Işık dershanesinin cemaatçi olduğunu bilmiyor musun” diye sordum. O da bana, bu dershanenin başarılı olduğunu anlatmaya çalıştı. Çocuğunun geleceğini düşündüğünü, bu hükümetin bugünden yarına değişmeyeceğini filan söyledi. Bu tartışmayı yapmamış olsaydım gelmiyorum, derdim. Ancak bu tartışmadan sonra kendimi gitmek zorunda hissettim. Dershaneye gittik. Ücreti konuştuk, indirim yaptılar. Son bir hamle olarak, “sizin için cemaatçi” diyorlar dedim. Aldığım yanıt bugünü de aydınlatan bir samimiyetteydi. Kimseyi ibadete zorlamadıklarını söyledikten sonra, “Bizim mezunları askeri liseye almıyorlar ancak bizim dershaneye gitmeyen de polis kolejine giremez” dedi. Gerçi sonradan harp okulu sınavlarında da neler olduğunu öğrendik ama o zaman söylenen buydu. Ben arkadaşımı tereddütte zorlamaya çalışırken arkadaşım bu sözle tam ikna oldu ve çıkışta beni kendinin haklılığına kabul etmeye zorladı.

Bir başka örnek, Eğitim-Bir-Sen 2002 yılında, okul gezilerinde açıkça kendilerine üye olanlara müdür, müdür yardımcısı olmakta kolaylık tanınacağını söylüyordu. İlk başta üyelerinin büyük bir kısmını bununla topladılar. Gerçi gelinen noktada vaadin yerini tehdit aldı. Açıktan kendilerine üye olmayanların başına gelebilecekleri sıralıyorlar.

Bunları niçin yazdım. Son KPSS sınavı rezilliğine buradan bakmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Kanıt aramaya gerek yok. Adı geçen dershane kendisini billboard afişleriyle ilan etmiş: ‘Kaymakamları biz yetiştiriyoruz’. Afişte İçişleri Bakanı ve kaymakam adayları. Bu afiş ile kitap satıyor, öğrenci topluyor. Geçen yıllarda yine kendisi ilan etti ki ‘ÖYSM bizim soruları kullanıyor’. Yani hiçbir şey gizli değil. Yoksa düne kadar adı sanı bilinmeyen bir dershane nasıl hazırlık sınavları için referans haline geldi. Açık konuşalım. Vatandaş da iyi eğitim veren değil içerden iyi bilgi alan eğitim kurumu arıyor. Dün bu Işık Dershanesi idi bugün ise Yediiklim olduğu anlaşılıyor.

Bugün konuşulan skandal KPSS sınavında patlak verdi. Oysa ana muhalefet başkanının da belirttiği gibi bu sınav zaten şaibelidir. Sonuçlar mülakatla belirleniyor. Geçen yıllardan gördük birinciler elendi. Dolayısıyla bu sınavda bunlar oluyorsa sonuçları tamamen sınav ile oluşacak ‘öğretmenlik kariyer basamakları sınavında’ neler olacağını varın siz düşünün. Bu durumda işin içine fazladan Eğitim-Bir-Sen de dahil oluyor. Bu sendika kendilerinin çeşitli şubelerinin, bazı sınavlarda, bu yayınevi ile iş birliği yaptığının ortaya çıkmasından sonra açıklama yaptı. Bir bölümü şöyle: “Eğitim-Bir-Sen olarak, şiar edindiğimiz hizmet sendikacılığı ekseninde görevde yükselme-unvan değişikliğinden eğitim kurumu yöneticiliği seçme sınavlarına, adaylık kaldırma sınavlarından kariyer basamakları sınavlarına kadar üyelerimizin mesleki gelişim ve kariyer başarısı için eğitim ve sınava hazırlık hizmetleri sunuyoruz ve sunmaya da devam edeceğiz”. Sendika değil dershane mübarek. Potansiyel üyelerinin hakkı yeniyor o hizmet sendikacılığı yapıyor. Aslında yanlış iş yapıyor. Bir dershane açsa çok daha başarılı olacak. Düşünün o üyelerine hizmet için adı üniversite olan bir ticaret merkezi buluyor, üyelerine oradan online tezsiz yüksek lisans aldırıyor. Sonra yasa çıkıyor ve tezsiz yüksek lisans yapanlara sınavsız kariyer yolu açılıyor. Öngörüye bakın. Elbette bu kadar öngörülü bir sendikanın yapılacak sınavda bütün soruları tutturmasının ardında kimse bir şey aramamalı. Kariyer basamaklarına kesin karşı olan ve bu konuda ciddi bir çalışma yürüten Bazı Eğitim Sen üyeleri şimdi bu sendikanın hazırlamış olduğu kitabın peşine düşmüşler. Sınava giren bütün öğretmenler bu sırra ulaşmaya çalışıyor. Şimdi bu başarının arkasında da bir art niyet aramayın.

Daha fazlası var. Yeni ÖSYM başkanı bu sendikanın eski şube başkanı. Muhtemelen bu da ‘Allah’ın bir lütfu’ olacak. ÖYSM’de toptan bir temizlik yapılır, orada kalmış kripto sıradan vatandaş da kovulur artık. Ama burada bir zorluk var. Hükümettin farklı fraksiyonlarının bu konuda anlaşması kolay görünmüyor. Devlet kurumlarında başka kimse kalamadığı için tarikat-cemaat adıyla örgütlenen bu ticari yapılar şimdi birbiriyle tepişiyor. Son olay da muhtemelen böyle bir çatışmadan çıktı. Yoksa mülakatla çözülecek bir sorunu niye sınav aşamasında yüzlerine gözlerine bulaştırsınlar.

Sonuçta durum şu; bir kariyer basamak sınavı yapılacak. Bu sınav on yılda öğretmenliği öğrenmemiş öğretmenlere, videolarla öğretmenlik öğretme iddiasında. Bu sınav öğretmenlik alan bilgisi dışında izlenen videolardan yapılacak. Bu sınavı KPSS rezaletine konu olmuş bir kurum yapacak. Bu kurumu düzeltmek üzere eski Eğitim-Bir-Sen şube başkanı görevlendirilmiş. Buyurun cenaze namazına…

Unutmadan, muhalefete de bir şeyler söylenmeli değil mi? Şimdilerde öğretmenleri dolaşıp “AKP gidiyor, Millet İttifakı gelecek, bundan sonra kadroları biz belirleyeceğiz” diyen bir sendika var. Propaganda etkili de oluyor. Bu Milet İttifakı hesabına milletin ikna olduğunu gösteriyor. Ancak eğer bu doğru ise ülke hesabına bir şey değişmeyecek demektir. Özellikle CHP bir sosyal demokrat parti olarak sendikalardan bunu beklemediğini açıkça ilan etmelidir. Demokrasi sınıflar mücadelesinin ürünüdür. Sendikalar da sınıf örgütüdür. Kendi iktidarlarında işbirlikçi sendikalar yaratmayacaklarını açıkça ilan etmelidirler. Elbette sınıfların kendi çıkarlarını sınıf örgütleri aracılığıyla savunmalarını teşvik edeceklerini ve bu mücadeleye saygı göstereceklerini bugünden açıklamalıdırlar.

Ve elbette biz öğretmenler. Bu kariyer basamakları rezaletine üç beş kuruş karşılığı razı olmayacağımızı göstermek üzere ilk iş olarak sonucu baştan belli bu sınavların kaldırılması için mücadele edelim. Cumhuriyet, bizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür yeni nesiller istiyor. Bunun için bizim böyle davranmamız gerekiyor. Her öğretmen işinin uzmanı olarak bilir ki öğrenci anlatılanı değil gördüğünü yapar. Fakir Baykurt’un öğrencileri ve meslektaşı olarak; boyun eğmeyelim, ders verelim.