Maraş'ta fay hattı üstüne yapılan hstanede çatlak oluştu: Rant uğruna kimse uyarıları dikkate almıyor
Son bir haftada meydana gelen depremlerin ardından Maraş'ta fay hattı merkez üssüne kurulan Necip Fazıl Şehir Hastanesinde çatlaklar ve hasarlar oluştu.
Fotoğraf: DHA
Dilan TEMİZ
Maraş'ta son bir haftada meydana gelen depremler sonucunda kentte fay hattı merkez üssüne kurulan Necip Fazıl Şehir Hastanesinde çatlaklar ve hasarlar oluştu. Kent, Doğu Anadolu fay hattının, Gölbaşı-Türkoğlu segmentinde bulunuyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Jeoloji Mühendisi Volkan Dalyan konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"HASTANE YANINA OKUL VE AFAD YERLEŞKESİ DE YAPILDI"
Jeoloji Mühendisleri Odası Kahramanmaraş İl Temsilcisi Jeoloji Mühendisi Volkan Dalyan, Maraş'ın Doğu Anadolu fay hattı üzerinde kuzeye doğru da indirmesi olan güncel fay hatlarına sahip bir şehir olduğunu söyledi. Yerleşme alanlarının da fay hatlarının hem yakınında hem üstünde olduğunu kaydeden Dalyan, bunun yanında Doğu Anadolu fay hattına yaklaşık 5 veya 11 kilometre uzaklıkta olan bir hastane binası olduğunu söyledi. Dalyan, "Bu hastane binası da en son gerçekleşen 4.6 büyüklüğündeki depremde hasar aldı, çatlaklar oluştuğunu gözlemledik. Şu anda daha önemlisi bu hastanenin olduğu yere bir tane okul ve AFAD yerleşkesi yapıldı. Aynı zamanda şimdi de kadın ve doğum hastanesi 300 yataklı hastanenin yanına projelendirildi, temel kazısı da gerçekleştirildi diye biliyorum. Fay hattının konumunun yaratacağı deprem büyüklüğü tahmin edilmesine, bu kadar uyarı yapılmasına rağmen yerel yöneticiler, Sağlık Bakanlığı ile birlikte buradaki belediye başkanı STK'ları dahi ciddiye almadan, bize sormadan, bizimle istişare yapmadan karar veriyor" dedi.
"ETRAFA VİRÜS GİBİ YAPILAR YAPILIYOR"
Türkiye'deki mevcut duruma dikkat çeken Dalyan, “Zaten bir yerde bir hastane, karayolu yapınca Türkiye'de etrafında virüs gibi yapılar yapılmaya başlar. Maraş'taki durum da bu. Orada Doğu Anadolu fay hattının üzerinde bilim insanlarının tahmini geçmişten aldığı bilgilere göre 1414-1513 yılları arasında deprem üretmiş. 400 yıl aralıklarla deprem üretmiş o periyodlarla deprem üretebileceği düşünülüyor. Şu anda da 509 yıl olmuş deprem üretmediği, yani 109 yıl daha fazladan enerji ürettiği tahmin ediliyor. Bu arada Elâzığ'da yaşanan depremin devam eden fay hattı Gölbaşı-Türkoğlu Maraş'tan geçen fay hattı. Burada da işte şehir hastanesi yapıldı. Daha sonra dediğim gibi okul yapıldı, AFAD yerleşkesi yapıldı. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, uyarmak ve bilgilendirmek konusunda her türlü şeyi yapıyoruz ama maalesef bu Türkiye düzeninde çok fazla ciddiye alınmıyor. İş başa gelince de yaptırıp karar verenlerden kimse ben yaptırdım demiyor" diye konuştu.
"RANTA DAYALI BİR SEKTÖRDEN BAHSEDİYORUZ"
Maraş'ın doğal afet riski açısından heyelan bölgesi olduğunu ifade eden Dalyan, “Maraş aynı zamanda alüvyol bir zemine sahip, sıvılaşma riskinin çok yüksek olduğu bir yer. Deprem olduğu takdirde şiddetini artıran bir zemin çeşidi. Buna rağmen Maraş'ta çok ciddiye alınmadan yapılaşma devam ediyor. Ranta dayalı bir sektörden bahsediyoruz. Bu devletin yaptığı, müteahhittin yaptığı yapı da olsa sonuçta ciddi kazanımların olduğu maalesef insanların ve bir başkasının hayatını hiçe sayabilecek kazançlara tenezzül ettiği bir sektör. Bu noktada yapı denetimi olsun, devletin yeni getirdiği laboratuvarlar da olsun, binaların kontrolü vs. olsun. Güzel olan şeyler de var ama mesela bundan yaklaşık 10 yıl önce meslek odalarının yetkisine bakmak lazım. Türkiye’nin bir kere önce meslek odalarına yetkiyi vermesi gerekiyor. Belediyede önceden bizler sondajı denetlerdik, verdiği raporu denetlerdik fakat şimdi öyle değil" dedi.
İnsanların güvenirliğinin ön planda olduğu seçeneklerin değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Dalyan, “Burada en önemli şey; zaten Türkiye'nin hepsi fay hattı üzerinde değil belli başlı şeyleri var. Fay hattının bulunduğu konumu herkes biliyor fakat karar veren mekanizma öyle bir kulağını tıkıyor ki... Yapılacak en önemli şey yer seçimi. İmar alanları açılırken, fay hattından uzaklara şehrin kurulması gerekir. İnsanların daha çok düşünüldüğü, güvenirliğinin daha ön planda tutulduğu bir yasa olabilir. Önce bilimin, tekniğin yapıldığı bir yöntem sonucunda yapılara harcanması gereken bir yöntem ortaya koyulduğunda her şey daha kaliteli olur" diye konuştu.