Öğretmenler ve eğitim piyasaya terk edilemez

Gülhan ŞİMŞEK
Eğitim Sen Ankara 4 No’lu Şube Denetleme Kurulu Başkanı

Öğretmenler Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK), kariyer basamakları ve kariyer basamakları sınavı hakkında, içlerine sinmese de ilk başta açık bir tutum geliştiremediler. Maaşların gün geçtikçe erimesi ve bu erimenin nereye kadar süreceğinin belirsiz olması kuşkusuz kabullenişte önemli etkendi. İş kolunda emekçilerin farklı sendikalarda ayrışmış olması, birleşik bir tutum ve mücadelenin geliştirilememesinin başlıca nedenidir. İtibarsızlaştırma, yoksullaşma, kadrolaşma ve liyakatsizlik başta olmak üzere onca sorun bir kenara itildi.

SINAV ÖĞRETMENLERİN TALEBİ DEĞİL

Mayıs sonunda uzman öğretmenlik, baş öğretmenlik uzaktan eğitimi ve sınav süreci başladı. Sınav ile ilgili yönetmelik yayınlandıktan sonra iş yerlerinde öğretmenler arasında tartışmalar başladı. Yaz döneminde düzenlenecek uzaktan eğitim ve sonrasında yapılacak sınav hiç de öğretmenlerin talebi değildi. Ancak karşı çıkarak bir şeylerin değişeceğine inanılmaması ve yüksek enflasyon ile geçim sıkıntısına düşen öğretmenler, gönülsüz de olsa eğitim ve sınav başvurularını yaptılar, sürece dahil oldular. Sendikaların da ön açıcı bir tutumu olmaması, bir araya gelmek için gerçekçi bir çaba göstermemeleri, üyeleri ile bir tartışma ve kararlaşma sürecini işletmemeleri, sürece uyum sağlayan bir tutuma girmeleri Bakanlığın işini kolaylaştırmıştır.

SENDİAKALAR ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMADI

Eğitim-Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen ilk elden sınav hazırlıklarına başlamış, üyelerine kurs ve döküman hazırlayarak dağıtıma başlamıştır. Eğitim Sen ise ÖMK ve kariyer basamaklarına tarihinden gelen tutumla karşı çıkıyor olsa da sınava girip girmemeyi ‘üyelerin bireysel iradelerine bırakan’ bir tutumla, tutumunu muğlaklaştırmış, bir sendika olarak emekçileri doğruca bilgilendirmek, gerektiğinde uyarmak, emekçiler ile tartışarak kararlarda ortaklaşma yaratma görevlerinin üzerinden atlamıştır. Bir mücadele örgütleme konusunda üzerine düşeni yapmamıştır.

TEPKİ BÜYÜYOR

Gelinen süreç, öncesinden farklıdır; öğretmenlerin tepkisi kabarmış, ilgili yasa ve yönetmelik öğretmenler tarafından tartışılmaya başlanmıştır. Öğretmenlerin yıllık izin haklarının uzaktan eğitim süreci ile fiilen ellerinden alınmış olması, iş yerlerinde öğretmenlerin uzman, uzman olmayan diye yapay bir şekilde ayrıştırılmasının yaratacağı sorunlar görünür hale gelmiştir. 

Geçim sıkıntısı ve öğretmenin itibarı, yeni başlayan öğretmen maaşlarının düşüklüğü, halihazırda ücretli-sözleşmeli-kadrolu olmak üzere olan bölünmenin yarattığı sorunlar kendini hissettirdikçe, sürece karşı tepki büyüyor. Sınavlar iptal edilsin, ekonomik sorunlar çözülsün talepleri etrafında birleşme giderek görünür hale geldi. Gözle görülür hale gelen tepkilere ve birleşmeye sendikalardan henüz birleştirici, tutumlarını yenileyen bir açıklama gelmemiştir.

ORTAK MÜCADELE ŞART

Sınav ve kariyer basamaklarının sorgulandığı, iptal yönünde emekçilerin giderek birleşmeye başlamış olması sendikaların sürecin başındaki tutumlarını gözden geçirmelerini zorunlu kılmaktadır. Bir an önce iş yerlerinde sendika ayrımı, sendikalı-sendikasız ayrımı, kadrolu-sözleşmeli ayrımı yapmadan bir araya gelmeli ve tepkimizi ortaya koymalıyız. Genel merkezlerde yaşanan bu süreç karşısında sorumluluk duymalı, sendikaları yarıştırmadan esas olarak öğretmenlere karşı gelişen saldırılara karşı ortak mücadele için harekete geçmelidir. Sadece eğitim emekçilerine değil, veli- öğrenci tüm eğitim çalışanlarına çağırılar yapılmalı, sınava ve kariyer basamaklarına karşı net tutum alarak, eğitimin gerçek sorunları üzerinden birleşik bir örgütlenmeye girmeliyiz.

Değilse eğitim emekçilerinin kabaran dalgasının hangi duvarları yıkacağı da belli olmayacaktır.