Van'da Evrensel'e konuşan kurumlar: Mültecilerin yaşam hakkı güvence altına alınmalı
İran-Türkiye sınırında insan kaçakçılarının gelen mültecilere işkence uyguladığı görüntülere ilişkin konuşan kurumlar, "Mültecilerin yaşam hakkı güvence altına alınmalı" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Birhat ATEŞ
Van
İran-Türkiye sınırında geçtiğimiz günlerde insan kaçakçılarının gelen mültecilere işkence uyguladığı videolar ortaya çıktı. Yaşanan olay üzerine Emek Partisi Van İl Yöneticisi Berkay Yegin, HDP Van Göç ve Mülteci Komisyonu Eş Sözcüsü Mesut Bor ve Göç-Der Eş Başkanı Gülşen Kurt ile konuya dair konuştuk.
"İNSAN KAÇAKLIĞI YAPANLARA HİÇBİR CEZAİ YAPTIRIM UYGULANMIYOR"
Olayın İran-Van sınırında yaşandığını, yapanların İran tarafındaki kaçakçılar olduğunu belirten HDP Van Göç ve Mülteci Komisyonu Eş Sözcüsü Mesut Bor, “Videolardaki insan kaçakçıları, mültecilerin ailelerinden fidye istemek amacıyla işkence uyguladılar. Kaçakçıların işkence uygulayarak mülteci ailelerinden fidye istemesi son 4-5 ayda çokça arttı. Kaçakçılar son dönemde para almak için bu yönteme başvuruyorlar. Görüntüler elimize bir mültecinin telefonundan ulaştı. Olayın nasıl olduğunu, nerede olduğuna, kimlerin yaptığına dair elimizde henüz çok veri yok” dedi.
Özellikle 2019-2021 yılları arasında yoğun bir göç yaşandığını vurgulayan Bor, “İnsan kaçakçılığı yapanlara ise bu süreçte hiçbir cezai yaptırım uygulanmadı. Bu yüzden de bu tür vakaları çokça gözüyoruz. Bahçesaray ilçemizde küçük çocuk ve annesi yaşamını yitirdiğinde oraya gittik. O zaman tüm mülteciler yakalandı ama insan kaçakçılığı yapan iki kişi yakalanmadı” dedi.
"ORTADOĞU’DAKİ SAVAŞ POLİTİKLARI SONA ERMELİ"
Suriye-Rojava kısmına bir duvar örüldüğünü ve bunun üzerine Kuzey Afrika’dan gelmek isteyen mültecilerin de Van yolunu kullandığını belirten Bor, asıl çözümün örülen duvarlarda olmadığını ifade ederek, “İnsanların daha huzurlu bir hayat yaşayabilmeleri için özellikle Ortadoğu’daki savaş politikalarına derhal son verilmelidir. İnsanlar kendi topraklarından savaş yüzünden göç etmek istiyorlar. Bunları engellemenin tek yolu Ortadoğu’da barışı sağlamaktır” dedi.
"KÖTÜ ŞARTLARA MARUZ KALIYORLAR"
Göç-Der Eş Başkanı Gülşen Kurt, konuya ilişkin Suriye savaşı sonrası iktidarın göçmenlere ve mültecilere yönelik politikalarına değinerek şunları belirtti: “Suriye savaşı ile birlikte iktidarın AB ile yaptığı anlaşmalar sonucunda bu göçler kabul edildi. Büyük fonlar alındı ve bu fonlar karşılığında kapılarımızı açarız denildi. Sonrasında ise bu fonları kendi çıkarlarına kullandıklarını, mülteciler için hiçbir şeyin yapılmadığını aksine mültecilerin Türkiye’ye gelişigüzel dağıtıldığını, insanlık dışı koşullarda çalıştırıldıklarını, ırkçı saldırılardan cinsel tacizlere kadar işkencelere maruz kaldıklarına tanıklık ettik. Bu politikalar neticesinde mülteciler her iki tarafta da mağdur ediliyorlar. Kendi ülkelerindeki savaştan yaşama tutunmak adına bir umutla kaçan insanlar geldikleri yerlerde çok daha kötü şartlara maruz kalıyorlar.”
Kurt çözüme ilişkin ise şunları ifade etti: “Mevcut iktidarın bu soruna çözüm üretmesi gerekiyor. Yeni yasa ve kanunların çıkarılması, mültecilere yönelik geri gönderme politikalarının tekrardan ele alınıp düzeltilmesi, onların en kutsal olan yaşam haklarının güvence altına alınması gerekiyor.”
"BARIŞ MÜCADELESİ YÜKSELTİLMELİDİR"
Emek Partisi Van İl Yöneticisi Berkay Yegin ise İran-Van sınırında yaşanan insanlık dışı olayların ilk olmadığını ve gerekenlerin yapılmadığı sürece son olmayacağını söyledi. Yegin, “Geçen sene Bahçesaray’da minibüs kurşunlandı ve 4 yaşında bir çocuk hayatını kaybetti. Birkaç gün önce İran sınırında insan kaçakçıları, ailelerinden fidye almak için mültecilere işkence etti. Mültecilere yönelik saldırılar bunlarla da sınırlı kalmıyor. Savaştan kaçıp sığınan mülteciler burada patronlar ceplerini daha çok doldurabilsin diye insanlık dışı koşullarda, çocuk yaşta çalıştırılıyorlar. İktidarın ve siyasi parti temsilcilerinin nefret söylemleriyle fiziksel, psikolojik ve cinsel saldırılara maruz kalıyorlar” dedi.
Yegin, “Özellikle Ortadoğu’da yürütülen savaş politikaları sonucu kendi topraklarından göç etmek zorunda kalan insanlar cezasız bırakılan insan kaçakçıları tarafından işkence görüyor, cinayete kurban gidiyorlar. Mültecilerin canları ile pazarlık yapan kaçakçılar serbest bırakılırken, saldırıların bir boyutu korucular tarafından sürdürülüyorken bunlara sesini çıkartmak isteyen demokratik kitle örgütleri ve STK’ları susturmaya çalışıyorlar” dedi.
Berkay Yegin çözüme yönelik şunları ifade etti: “En nihayetinde göçleri ve göçlerin yol açtığı hak ihlallerini başladığı yerde durduracak olan şey, barış mücadelesinin tüm dünyada yükselmesidir. Yerlisiyle mültecisiyle bu mücadelenin sigortası dünya halklarıdır."