10 Ağustos 2022 04:27

Eylemdeki Sunny Atmaca Bilgisayar işçisi: Arkadaşlarımız iş bırakırsa mücadele kazanımla sonuçlanır

Eylemlerini sürdüren Sunny Atmaca Bilgisayar işçileri, patronun yetki itirazını geri çekmesini, atılan işçilerin işe alınmasını ve toplu sözleşme sürecinin başlamasını istiyor.

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

Paylaş

Umut Düzgün BULUT
İstanbul

İstanbul Esenyurt’ta faaliyet yürüten ve Samsung’a üretim yapan Sunny Atmaca Bilgisayar’da sendikalaştıkları için işten atılan Özçelik-İş üyesi işçilerin fabrika önünde başlattığı eylem sürüyor. İki haftadır fabrika önünde eylemde olan bir kadın işçi içeride çalışan arkadaşlarına çağrı yaparak, “Arkadaşlarımız iş bırakırsa mücadelemiz kazanımla sonuçlanır” dedi.

Öz Çelik-İş Sendikası fabrikada çoğunluğu sağlayarak yetki aldı, ancak patron yetkiye itiraz ederek 20 işçiyi işten attı, 60 işçiyi ise izne çıkardı. Küçülme bahanesiyle işten çıkarıldıklarını belirten işçiler patronun yetki itirazını geri çekmesini, atılan işçilerin işe alınmasını ve toplu sözleşme sürecinin başlamasını istiyor. Fabrika önünde günlerdir eylemde olan işçilerle yaşadıkları sorunları ve örgütlenme sürecini konuştuk.

"BU BÖYLE GİTMEZ DEDİM SENDİKAYA ÜYE OLDUM"

Yalnız yaşamasına rağmen aldığı asgari ücretin yetmediğini söyleyen kadın işçi, “Ev aileme ait olmasaydı hayatta kalamazdım. Buna rağmen kredilerim, borçlarım var, aileme de yardımcı olmam gerekiyor ve ben bu yükün altından asgari ücretle kalkamıyordum. Her ay eksiye düşerek çalışıyordum, bankalara çalışıyordum. Ve bu maaş durumu yüzünden üzerimde müthiş bir baskı oluşuyordu. Mesaiye kalmak zorunda hissediyordum, kalmazsam çok büyük bir suç işliyormuşum gibi geliyordu. Bu böyle gitmez dedim sendikaya üye oldum” dedi. Yoğun çalışma saatlerinden dolayı ayaklarının ağrıdığını belirten işçi, “Vücudumda ağır bir yorgunluk oluyor ve ben artık yönetime ne olur bu hafta sonu gelmeyeyim diyecek hale düşüyordum. Onların ise cevabı gelmezsen işten atılırsın oluyordu. Tehditlerle bizi işte tutmaya çalışıyorlardı” diye konuştu.

"KAYBEDECEK BİR ŞEYİMİZ YOK"

Kaybedecek bir şeyleri olmadığını da söyleyen işçi, “Asgari ücretle ve hiçbir ekstra olmadan çalışıyoruz. Eğer bugün bu işyerinde kaybedersek, işten atılırsak, sendika giremezse çıkıp dışarıda yine asgari ücrete çalışacağız. Ancak biz buraya sendikayı getirmeyi başarırsak, o zaman hayatımız değişecek, yaptığımız işin karşılığını daha fazla alabilecek, daha iyi şartlarda çalışabileceğiz” dedi. Çalışmaya devam eden arkadaşlarını mücadeleye destek olmaya çağıran kadın işçi sözlerini şöyle tamamladı: “Kazanırsak primleri, ikramiyeleri, yardımları ve maaşı biz belirleyeceğiz. Biz hem birliğimizi sağlamak hem de mücadelemizin büyümesi adına içeride hâlâ çalışan arkadaşlarımızın bu eylem sürecinde daha kararlı olmasını istiyoruz. İçeride çalışan arkadaşlarımız iş bırakırlarsa mücadelemiz kazanımla sonuçlanır. İşçiler olarak elimizdeki gücümüz üretimde. Bizler burada üretilen bütün değerin üreticisiyiz ve işten atılmamış arkadaşlar da bu gücüyle bize destek olmalı.”

"BİR GÜNDE 8 BİN ADET TELEFON ÜRETİYORDUK"

Sendikalı olmalarının en büyük sebebinin yaşadıkları sorun karşısında bir muhatap bulamamak olduğunu belirten başka bir işçi, “Bizler, fabrikanın onarım, teknik vb. birçok farklı bölümünde çalışan işçiler hep aynı ücreti alıyorduk. Buna ek olarak 400 liralık alışveriş kartımız vardı. Bu duruma karşı şikayetlerde bulunduk, koşullarımızı düzelttin dedik ancak yönetimden bizi duyan olmadı. Biz telefon üretirken toplam 4 tane hattın her birinden ortalama 2 bin telefon çıkıyordu. Bu demektir ki bir günde 8 bin adet telefon üretiyorduk. Bu telefonlar şu an 7500 liraya satılıyor. Biz aylık 4250 lira alıyorduk, yeni asgari ücretin belirlenmesiyle birlikte 5500 lira oldu” dedi. Asgari ücretle yaşamanın zor olduğunu söyleyen işçi, “Ben ailemle yaşadığım için bu asgari ücretle kör topal yaşıyorum, öyle olmasaydı yaşayamazdım, mümkün değil. Üstelik her hafta sonu iş yerinde zorunlu mesai oluyor. Çocuklu arkadaşlarımız, dışarıda ek iş yapan arkadaşlarımız bu zorunlu mesaiden çok şikayetçiydi. Mesaiye gitmeyince de sürekli tutanak tutulup tehdit ediliyorduk” diye konuştu.

"İŞÇİLERİN BİRLİK OLMA DURUMUNDA PATRON GERİ ADIM ATTI"

Çalışma koşullarının işçileri örgütlenmek zorunda bıraktığını da aktaran işçi, “Şu an önümüzdeki sürece dair sendikayla konuştuğumuzda sendikanın bize önerisi günlük olarak iş çıkış saatinde yaptığımız eylemlere devam etmek oldu. Bu süreç böyle devam ederse işten atılan arkadaşlarımız da vazgeçip iş aramaya başlayacak, ümidi kırılacak. Ancak şu an bile, henüz sendika ile masaya oturulmamışken çalışma koşullarında değişim var. Bugün çalışanlara yüzde 32 zam yapıldı, hem yılda bir maaş performansa dayalı ikramiye getirildi, hem sabah kahvaltısı getirildi. Biz işçilerin azıcık bir birlikte olma durumunu gördüğü anda patron geri adım attı. Eğer biz kararlı bir şekilde mücadele etmeye devam edersek, üretimden gelen gücümüzü kullanırsak inanıyoruz ki çok daha fazlası değişecek” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Avukat Ezgi Güngördü: Aysel Tuğluk tahliye kararını dahi hatırlamıyor

SONRAKİ HABER

Öğretmenlik meslek kanunu ve kariyer basamakları sınavı niçin iptal edilmelidir?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa