11 Ağustos 2022 16:05
/
Güncelleme: 12 Ağustos 2022 10:52

​​​​​​​Fatih Polat: Evrensel’e ilan ambargosunu kaldırın, basın kartlarımızı verin!

​​​​​​​Gazetemiz Evrensel'in Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, AYM'nin BİK kararına dair yazısında "Evrensel’e ilan ambargosunu kaldırın, basın kartlarımızı verin!" çağrısı yaptı.

​​​​​​​Fatih Polat: Evrensel’e ilan ambargosunu kaldırın, basın kartlarımızı verin!

Fotoğraf: Mehmet Kaman/AA

Fatih POLAT

“Resmî ilânlar, fikir ve içtihat farkı aranmaksızın 34’üncü madde mucibince vasıfları tesbit edilecek olan mevkûtelere Basın İlân Kurumu Genel Kurulunun tespit edeceği esaslar dahilinde dağıtılır.”

1961 yılı başında yasalaşan 195 Sayılı ‘Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un 32. maddesi, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) kuruluş gerekçesini ve sürdürmesi gereken temel prensipleri çok yalın olan bu cümle ile ifade etmişti. Ancak BİK’in kuruluş gerekçesini inkâr eden kararlara imza atarak iktidarın hoşlanmadığı gazeteleri cezalarla susturmaya çalıştığını yıllardır söylüyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin, Evrensel, Birgün, Cumhuriyet ve Sözcü’nün başvuruları üzerine, tek tek Anayasa maddelerine atıf yaparak bu gerçeği tescil eden kararından bile BİK şu sonucu çıkarmış: "AYM, Basın İlan Kurumu’nun müeyyide uygulama yetkisinin bulunduğunu açıkça ifade etmektedir."

AYM’nin 44 sayfalık gerekçeli kararından işine yarayabileceğini umduğu bu cümleyi cımbızlayan BİK, tamamen reddetmenin AYM’nin, ‘yapısal sorun’ tespitini destekleyeceğini düşünmüş olmalı ki, şunu da söylüyor: "Bugün, AYM’nin görüş değişikliği içeren bu kararı, kanun maddesinin iptali kararı değildir. AYM, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) ilgili kanun maddesi hükmünün; kararda bahsi geçen dengeleme ölçütleri göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesini önermektedir.” Ve şu sonuca varıyor: "Olağanüstü gündemle toplanan ve AYM’nin kararını bu çerçevede değerlendiren Yönetim Kurulumuz, TBMM tarafından 195 sayılı Kanunun 49. maddesinde değişiklik yapılana kadar Basın Ahlak Esasları kapsamında yapılan başvuruları toplantı gündemine almamaya karar vermiştir.”

BİK, AYM’nin, dört gazetenin birçok haberine dair başvurularıyla ilgili ayrıntılı bir metinle verdiği ihlal kararlarından biri için bile kendisini kusurlu bulmamış anlaşılan. Şaşırdık mı?

İKİ GÜNLÜK CEZALARDAN 45 GÜNLÜK CEZALARA GEÇİŞ NASIL OLDU?

Basın İlan Kurumu yıllar öncesinde de birçok tartışmalı karara imza attı. Ancak 6 Ağustos 2018 günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yetkilerine, Basın İlan Kurumu’nu denetlemesinin eklenmesi kurumu doğrudan AKP’li Cumhurbaşkanı’nın İletişim Başkanının güdümüne sokmuş oldu.

Peki ondan sonra ne oldu? BİK, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un İstanbul Kuzguncuk’taki arazisine dair haberleri nedeniyle Cumhuriyet gazetesine 74 gün ilan kesme cezası verdi. Evrensel’e de 16 Nisan 2020 tarihinde “CHP’li Özel’den Altun’a izinsiz inşaat tepkisi” başlığıyla yayımlanan haber nedeniyle 5 günlük ilan kesme cezası verdi. Yani BİK, Fahrettin Altun’a bağlandıktan sonra, onunla ilgili haberler konusunda artık normal mahkemelere işi bırakmayıp yargılamayı kendisi yapıyor. BİK’in, Evrensel’de Ragıp Zarakolu’nun 5 Mayıs 2020 tarihinde “Makus Kaderden Kaçış Yok” başlığıyla yayımlanan yazısı nedeniyle de Evrensel’e 45 gün ilan kesme cezası verdiğini ve Evrensel’e verilen ilan kesme cezasının 108 günü bulunduğunu hatırlatalım. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Daha önceki duruma da bir bakalım. BİK, Evrensel’in 8 Eylül 2015 tarihli “Tek adam çok ölüm” başlıklı manşeti nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Burhanettin Sevencan’ın şikayetiyle gazetemize iki gün ilan kesme cezası verilmişti.

Yani yedi yıl önce de BİK, iktidara eleştirel nitelikteki yayınlar karşısında cezalar veren bir kurumdu ancak Cumhurbaşkanı İletişim Başkanlığı’na bağlanması, yönetim ve kadro yapısının iktidarın tercihlerine uygun ciddi bir değişime uğramasından sonra artık cezalar rekor düzeyi ulaştı. İki ya da üç günlük cezalardan 74 günlük, 45 günlük cezalara gelindi.

Evrensel’e resmi ilan akışının 2019 yılının Eylül ayından itibaren durdurulmuş olması ise tam bir boğma girişimidir özünde.

Bütün bunların üzerine bir de basın kartlarımızın ısrarla yenilenmemesi eklendi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın resmi Twitter hesabından 10 Ağustos 2022 günü yapılan paylaşımda, “890 basın mensubu ilk kez basın kartı almaya hak kazandı. Gazetecilik mesleğine yıllarını veren, 297 basın mensubunun ise ömür boyu taşıma hakkına sahip olacakları sürekli basın kartları değerlendirildi ve onaylandı.” deniliyor. Onaylananlar arasında Evrensel çalışanları yok. Benim 10 Ağustos 2022 günü, üçüncü kez yaptığım yenileme başvurusuna da, hemen 10 dakika sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan “biyometrik” fotoğraf yüklenmediği iddiasıyla “başvuru iptali” kararı iletildi. Pasaport aldığım biyometrik fotoğraftı bu. Daha önce yüklediklerim de biyometrikti.

Evrensel çalışanları için, dava açma yolu dışında hiçbir yol bırakılmadı özetle.

MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU KURULSUN

Gelinen aşamada neler yapılabilir peki?

Öncelikle BİK, AYM’nin kararlarına uymalıdır.

Eğer tek tek gazeteler BİK’in ekonomik boğma girişimleriyle kapanmaya terk edilmek istenilmiyorsa bir meclis araştırma komisyonu kurularak bu konuda ciddi bir denetim yapılmalıdır.

Hangi gazetenin gerçek bayi tirajı nedir ve hangi gazeteler yüksek katsayı üzerinden yüksek oranda resmi ilan geliri elde etmek için balya balya gazeteleri bir yerlere bırakarak satış rakamlarını şişirmektedir? Evrensel’in ilan hakkını iptal etmek için personeline tek tek bayileri dolaştırıp, iki Evrensel alan okur için bile tutanak tutma yoluna giden BİK’in, iktidarı destekleyen gazeteler için bugüne kadar yapmadığı gibi bundan sonra da doğru bir denetim yapmayacağı açıktır.

Zor değil, iktidarın güdümünde olmayan bir komisyon kurulsun ve bu konuda sağlıklı bir denetim yapsın. Bu komisyon, Evrensel çalışanlarına ve basın kartları benzer biçimde yenilenmeyen tüm meslektaşlarımıza dair de bir denetim yapsın.

Bugüne kadar sadece Evrensel değil, ilan cezaları ile boğulmak istenen bütün gazetelerin uğradıkları mağduriyeti Meclis’e taşımış olan vekillere ve birkaç kez konuşmalarında bu konuyu gündeme getiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da bu vesileyle teşekkür ediyoruz. Gazeteci kökenli CHP Milletvekili Utku Çakırözer, kimilerinin Evrensel’i atladığı durumlarda da hem basın toplantıları ile hem de ciddi bir raporlama yoluyla bizimle hep dayanışma içinde oldu. O ayrı ve özel bir teşekkürü hak ediyor.

Evrensel'i Takip Et