13 Ağustos 2022 13:04

Edremit’te “Nasıl bir demokrasi” panelinde yüzlerce kişi bir araya geldi

Balıkesir Edremit’te Pir Sultan Abdal 10. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Nasıl bir demokrasi” panelinde yüzlerce kişi bir araya geldi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Edremit’te Pir Sultan Abdal 10. yıl etkinlikleri 3. gününde devam etti. 3. günün açılış konserinde Melda Duygulu sahne aldı.

Zeytinli Rock Festivalinin kaymakamlık tarafından yasaklanmasına tepki gösteren demokrasi güçleri etkinlik ve eylemlerle alanları boş bırakmadıklarını söyledi.

Etkinlik kapsamında aynı zamanda bir panel gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü Kemal Yadırgı’nın yaptığı; Gazeteci Ceyda Karan, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve Araştırmacı Yazar Erdoğan Aydın’ın katıldığı panele bine yakın kişi katıldı.

Kemal Yadırgı yaptığı açılış konuşmasında; “Dünya ve Türkiye halkları yeni dünya düzeni iddialarına ‘90’lı yılların başında tanık olmaya başladı.

G8 olarak bilinen dünyanın zengin ülkelerinin temsilcilerinin bir araya geldiği toplantılarda dünya kamuoyunun karşısına geçip "barış, kardeşlik, eşitlik, ortak çıkarlara dayalı uluslararası ittifak temelinde "Yeni bir dünya düzeni" kurduklarını ilan ettiler.

Onlara göre bugüne kadar yaşanan bütün yıkımlar, yoksulluk, eşitsizlikler, adaletsizlikler, sömürü ve baskıların nedeni sosyalizmdi. Sosyalizm ortadan kalktığına göre demokrasinin, refahın önünde bir engel kalmamıştı.

Bugün yaşadığımız dünya gerçekten barış, refah, demokrasi dünyası mıdır? Yeni dünya düzeni kurulurken söyledikleri ile içinde yaşadığımız sömürü, savaş, yıkım, yoksulluk, işsizlik dünyasında demokrasiden söz edilebilir mi?

Yanı başımızda süren Rusya Ukrayna savaşı, ve ‘90’lı yıllardan bugüne yaşananlar yeni dünya düzeni denen kapitalist emperyalist sistemin maskesini indirmiştir” dedi.

Gazeteci Ceyda Karan “Yeni dünya düzeni demokrasiye yaklaşıyor mu, uzaklaşıyor mu?​”, CHP Milletvekili Orhan Sarıbal “Liberalizm, açlık ve kıtlık”, Araştırmacı Yazar Erdoğan Aydın “Cumhuriyet 2. yüzyıla girerken nasıl bir demokrasi istiyoruz” başlığında sunumlar yaptı.

“BU KÜRESEL MODEL EMEKÇİLERİN HAYRINA DEĞİL”

İlk sözü alan Gazeteci Ceyda Karan şunları söyledi:

“Dünya giderek Türkiyelileşiyor. Küresel anlamda da demokrasi ve özgürlükler geriye gidiyor. Dünya egemenleri şirket yönetir gibi ülke yönetiyorlar. Bugüne kadar batıdan demokrasi bekledik. Ancak pandemi sürecinde görüldü ki demokrasinin en temel kuralları rafa kaldırılabiliyor. Örneğin Ukrayna Rusya savaşını izleyen bir Alman gazetecinin hesapları hatta babasının banka hesapları Almanya tarafından bloke edilebiliyor.

Neoliberalizm kriz, çatışma, savaş, iç karışıklar ve yoksulluk doğuruyor. Ekonomiden bağımsız bir demokrasiden söz edilemez. Emperyalizm IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü vb. araçlarla ülkeleri baskı altına alırken; sermaye büyüyor, halkın yaşamı giderek kötüleşiyor. Bu küresel model emekçilerin hayrına değil.”

“BU KARANLIKTAN ÇIKMAK İÇİN MÜCADELEYE”

CHP Milletvekili Orhan Sarıbal ise “Kapitalizm ve emperyalizm insanı insanlıktan çıkardı, vicdanı yok etti” diyerek sözlerine başladı.

“Dünyanın geleceğini enerji, su ve gıdaya hakimiyet belirleyecek. Eğer siz bunlara sahipseniz ülkenizin bağımsızlığını koruyabilirsiniz” diyen Sarıbal “Ne yazık ki ülkemizde bu üç kaynağa para veriyoruz. Ama Urfa’nın, Diyarbakır’ın, Adıyama’nın, Elazığ’ın, Mardin’in toprakları sulanmıyor” ifadelerini kullandı.

Sarıbal, “Liberalizm, kapitalizmi, vahşi kapitalizm yoksul ülkelerin topraklarını, madenlerini, doğasını sömürerek kendi ülkesine aktarıyor. Topraklarını madencilere açarak zengin olmuş bir ülke yok” dedi.

“Ülkemizin tarımı uluslararası tekellere teslim edildi. Buğdayı Ukrayna’dan, Rusya’dan alıyoruz” diyen Sarıbal şöyle devam etti:

“Yeni dünya düzeninde işgal, ekonomik yöntemlerle oluyor. Güneşimiz, toprağımız, suyumuz, emeğimiz emperyalist şirketlerin elinde. Sorun bir insanlık meselesidir, açlık tokluk meselesidir.

Özelleştirmelerle, tarım çökertildi.12 Eylül Darbesi ile ülkenin devrimci, demokratları tasfiye edildi ve bugünkü yağma düzeni kuruldu.

Gıda bir haktır, çevre bir haktır, sağlık bir haktır. Bugün halkımız açlık ve kıtlıkla karşı karşıya. Bu karanlıktan çıkmak için hepinizi mücadeleye çağırıyorum.”

“TÜRKİYE’NİN SORUNLARI 6’LI MASANIN SINIRLARINA SIĞMAYACAK KADAR GENİŞ, DERİN VE ÖNEMLİ”

Araştırmacı yazar Erdoğan Aydın da panelde yaptığı sunumunda şunlara dikkat çekti:

“Bir şey yapmalıyız sorusuna birleşerek doğru bir cevap verebilirsek; ekmeğimizi, bağımsızlığımızı ve demokrasiyi kazanabiliriz. Mutlaka önümüzdeki yüzyılı kazanmalıyız.

Bu sorunları çözebilmek için önümüzdeki 2023 seçimlerini fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Türkiye’nin sağ politikalardan kurtulması gerekiyor. Sağa yanaşarak, sağ ittifakla Türkiye’nin birikmiş sorunlarını çözmek mümkün değil. Mevcut iktidara karşı elbette her türlü muhalefetin önemi var. Ancak böylesine sağa yatmış bir ülkede, böylesine emperyalizme teslim olmuş bir ülkede esas sorunları görmeyen, kendisini sadece parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi ile sınırlayan bir muhalefetle de sorunları çözmek mümkün değil.

Türkiye’nin muhalefeti mutlaka demokratik, laik, sosyal güçlere yaslanmalıdır. Emeğe yaslanmadan, emeğin güçlerini içermeyen bir muhalefet birikmiş sorunlarımızı çözemez. Türkiye’nin sorunları 6’lı masanın sınırlarına sığmayacak kadar geniş, derin ve önemlidir.

Alevilerin, Kürtlerin sorunları görmezden gelinemez. Emeğin kurtuluşu için birleşmek zorundayız. Alevinin sünniyle, Kürdün Türkle, bir kimliğin diğeriyle eşit olacağı bir Türkiye’yi dillendirmek ve buna uygun bir muhalefeti örmek zorundayız.

Oysa gördüğümüz kadarıyla sadece kendi çizdikleri çerçeveye bizi razı eden bir muhalefet profili ile karşı karşıyayız. Açıkça belirtmek gerekir ki bu, geleceği güvence altına almak için yeterli değil.

AKP’nin yaktıklarını tamir etmekle sorun çözülemez. Yalnızca restorasyon yetmez. Geleceğin yüzyılında Nazım Hikmetletin, Orhan Kemallerin, Yaşar Kemallerin, Sabahattin Alilerin hapislerde yatmayacağı bir programı hayata geçirmek zorundayız.

Cumhuriyet’in 2. yüzyılı, 1. Cumhuriyet’in restorasyonu ile sınırlanamaz. 1923’te kurulan Cumhuriyet programı 2020 Türkiye’sinin sorunlarını çözme kapasitesini yitirmiştir. Artık demokratik, laik bir Türkiye programı gerekiyor.

Kürdün seçtiği temsilcilerinin yerine adeta sömürge mantığıyla kayyum atanması, Kürt halkının kendi dilini konuşmasının yasaklanması kabul edilemez. Bu konuları içermeyen bir program halkın programı değildir.

Türkiye’nin muhalefet programında, ezilen herkesin içinde yer alacağı bir demokrasi masasına ve demokrasi birliğine ihtiyacımız var. 2023 seçimlerine giderken, tüm sosyalist güçleri, tüm demokrasi güçlerini, tüm ezilenleri içeren bir birliği kurmak zorundayız.

Türkiye”nin kanayan yaralarını saracak bir program etrafında birleşmeliyiz."

Edremitliler, 13-21 Ağustos tarihlerinde Edremit Kitap Fuarında panel, söyleşi, imza stantlarıyla seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirtti. (Balıkesir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kemal Kılıçdaroğlu gençlerle buluştu, yurt sorununa dikkat çekti

SONRAKİ HABER

Müzik meslek birlikleri, festival ve konser yasaklarına karşı ortak açıklama yayımladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa