Mevsimlik tarım işçileri: Kimi yüksek lisans için, kimi KPSS kursu için çalışıyor
Mevsimlik işçilerin yanı sıra okulların tatile girmesiyle birlikte her yaş gurubundan da binlerce öğrenci tarlalarda çalışıyor.
Fotoğraf: İhsan Çelepkolu/Evrensel
Uğur ÖKDEMİR
İhsan ÇELEPKOLU
Bursa
Bursa, Türkiye’nin en büyük sanayi şehirlerinden biri olmanın yanısıra aynı zamanda tarım alanında da önde gelen illerden biri konumunda bulunuyor. Verimli tarım arazilerinde üretilen çok çeşitli tarımsal ürünleri toplamak için il dışından her dönem on binlerce mevsimlik işçi geliyor. Bursa’da da yaşayan on binlerce mevsimlik işçisiyle tarlalarda büyük bir ‘hayat’ var. Mevsimlik işçilerin yanı sıra okulların tatile girmesiyle birlikte her yaş gurubundan da binlerce öğrenci tarlalarda çalışıyor.
Armut sezonunun açılmasıyla birlikte Bursa’nın Kestel ilçesinde bulunan armut tarlalarında çalışan mevsimlik işçilerle görüştük. Ekonomik krizin her geçen gün derinleşmesiyle birlikte tarlada çalışanlar arasında lise öğrencisi de var üniversite öğrencisi de. Hepsinin ortak noktası ev ekonomisine katkı sağlamak ve okul masraflarının bir kısmını karşılamak.
ÜNİVERSİTELİLER TARLADA İŞÇİ OLDU
Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı 4’üncü sınıf öğrencisi olan Eylem, “Biz beş kardeşiz. Bir tek abim ve babam çalışıyor onlar da yetemiyor. Hayat çok zor her şey pahalı” dedi. Yüksek lisans eğitimi almak istediğini ancak maddi yetersizlik nedeniyle tarlada çalışmak zorunda kaldığını kaydeden Eylem, “Kendi paramla bunu halletmek istiyorum. Çünkü ailemden bir şeyler için ücret talep etmeye yüzüm varmıyor. Zaten her şey pahalı anca kendilerine yetiyorlar. Bir de benim kitaplarım olsun masraflarım olsun onlara yetemiyorlar. Benim kardeşimde şehir dışında okuyor onun masraflarını anca karşılıyorlar. Ben Bursa’da okuduğum için pek masrafım olmuyor. Kendim idare etmeye çalışıyorum. Yüksek lisans düşünüyorum bir kitap alıyorum sadece bir kitapla idare edebiliyorum. Başka kitap alamıyorum” ifadeleri kullandı.
"KPSS PARASI İÇİN BURADAYIM…"
Sakarya Üniversitesi Türkçe öğretmenliği dördüncü sınıf öğrencisi olduğunu söyleyen Emine ise, “Burada çalışmamın sebebi KPSS için az da olsa para biriktirmek. Bir KPSS seti 1000 liradan aşağı değil” dedi.
En büyük amacının memuriyet olduğunu kaydeden Emine, “Şu an bulunduğumuz ortamda bulunduğumuz ülkede atanmak çok zor. Yeni kontenjanlar belirlendi. Kontenjanlarda Türkçe öğretmenliğine verilen alan sadece 520 yanlış hatırlamıyorsam ailemin beni dershaneye gönderemeyeceğini düşündüğüm için kendim karşılamak istedim. Bunu karşılayabilmek adına buraya geldim ama karşılayabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü buradan 20 günde alacağım para bile bir dershaneyi karşılamaya fırsat vermiyor” dedi.
"BU ÜLKEDE ÖĞRENCİ OLMAK ÇOK ZOR"
Geleceğini öngöremediğini söyleyerek devam eden Emine şöyle konuştu: “Son KPSS’de yaşananları gördük ben şimdi geleceğimi nasıl göreyim. Gecemi gündüzüme katarak ders çalışıyorum ama karşılığını göremiyorum. Mülakat sıkıntısı varken şimdi yayınevleri üzerinden torpiller görülmeye başlandı. Hiçbir şekilde güvenim yok. Ne devlete karşı bir güvenim var, ne yayınevlerine karşı bir güvenim var. Gelecek görmediğim için aileme eğer atanamazsam gidip bir özel okulda çalışacağım. Oranın çalışma koşullarını hepimiz biliyoruz. O koşullarda çalışmak istemiyorum ama buna mecbur bırakıyorlar insanı. Şu an benim bütün arkadaşlarım bulunduğu illerde bir yerde çalışıyor. Çalışmak zorundalar çünkü bizleri bekleyen dev masraflar var. Bütün öğrenciler aldıkları kredide harçlık avansı kullanıyor her ay içeriden geliyor ve borçlar birikiyor. Biz üniversite öğrencisiyiz gezmek yeni yerler görmek istiyoruz ama sürekli aklımızda acaba ne kadar paramız gider bunun hesaplamasını yapıyoruz. Okulda zamanımızın büyük bir bölümü yurt içinde geçiyor bu yüzden. Ben devletten 20 bin lira kredi aldım geri ödemesi 100 bin lira dediler. Tefeciden alsak bu kadar geri ödemesi olmazdı. Şimdi seçim yaklaştı diye faizleri sildiler. Öğrenciye destek vermek yerine işi daha da zora sokuyorlar. Bu ülkede en olmaması gereken şeyin öğrenci olduğunu düşünüyorum. Gerçekten öğrencilik çok zor.”
22 YAŞINDA YURT PARASINI DÜŞÜNÜYOR
Yurt sorununa da değinen Emine, “Ben 375 lira ödüyordum yurda asgari ücret zammıyla beraber bir anda 700 liraya çıktı. Benim birde ikizim var o da üniversite öğrencisi masraflarımız katlanarak arttı. Bizim haricimizde iki tane daha kardeşim var onların da masrafları var. Ben şu an 22 yaşındayım. 22 yaşındaki halimle şu an düşünüyorum ailem benim 700 lira aylık yurdumu nasıl ödeyecek. Ben 22 yaşında bunu düşünmek zorunda olmamalıyım bence. Masraflarımın birazını karşılayabilmek için burada çalışıyorum” dedi.
"ALDIĞIMIZ PARAYI MAZOTA VE KÖPRÜYE VERİYORUZ"
Bahçeden çıkan armutları başka şehirlere kamyonuyla nakleden şoför Esat, hayatının yollarda geçtiğini söyledi. Mazot fiyatlarındaki artışlardan şikayetçi olan Esat, “Devlet 2 lira indirim yapıyor arkasından 4 lira zam geliyor. Daha önceleri Geyve’den Esenler haline 350 liraya gidiyordum. Şimdi sadece 198 lira Kuzey Marmara Otoyolu. Bir de bunun dönüşü var. İkinci köprüyü kapatıp diğer yolu zorunlu tuttular. Bana ‘Çanakkale Köprüsü yaptık’ diyorlar. Niye gemiyi yasaklayıp köprüyü zorunlu tutuyorsun. İster gemiyle geçerim ister köprüyle. Nasıl bir durum bu ben parayı yolda mı topluyorum. Köprü fiyatları bizim belimizi büküyor. Mazot fiyatı kadar da köprüye veriyorum. Bugün bir kamyon lastiğinin fiyatı olmuş 9 bin 500 lira. Ben işin içinden çıkamıyorum. Aldığımızı mazota köprüye veriyoruz.”
Tarlada kamyon sarım işi yapan Mehmet Emin ise, “Bir senedir burada çalışıyorum. Daha önce Pazar yerimiz vardı orası da ağırdı burası gibi yani alışkınım bu duruma. Günde 12 ton 20 ton mal çıkarıyoruz. Burada gelecek yok. Sezonluk çalışıyoruz. Sigortamız yok. Sezon bittikten sonra ne yapacağız bilmiyorum. Şansa kadere yaşadığını” ifade etti.