16 Ağustos 2022 17:05

Tutuklu gazeteci Aziz Oruç: Gazeteciyiz, haklıyız, yeniden yazacağız

Tutuklu gazeteci Aziz Oruç, kaleme aldığı mektubunda, hukuksuzluğun son bulacağı günü özlemle beklediklerini belirterek, “Biz gazeteciyiz, haklıyız, çıkacağız ve yeniden yazacağız” dedi.

Gazeteci Aziz Oruç | Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır’da yürütülen soruşturma kapsamında 15 meslektaşıyla birlikte tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, yaşadıkları sürece dair mektup kaleme aldı.

Bianet’in “İçerideki Gazeteciler yazıyor” bölümünde yer alan mektupta Oruç şunları belirtti:

"Biz 16 gazeteci haksız yere aylardır tutukluyuz. Dosyada gizlilik kararı var, savcılık tutuklama sonrasında terfi ettiği için iddianameyi yazacak bir savcı dahi yok. Türkiye’de ekonomik kriz gün geçtikçe derinleşiyor, halkın alım gücü düşüyor, işsizlik artıyor. Yoksulluk bir kadermiş gibi dayatılıyor. Belirsizlik kartopu gibi büyüyor. Ufukta seçim var ve siyasi partiler sahaya iniyor. Havalar olduğu kadar, siyasi gelişmeler de çok sıcak. Bu kavurucu sıcaklar sonbahar ile içimizi serinletecek mi yoksa bizi kavurup yakacak mı? Önümüzdeki süreç ve siyasi gelişmeler bunu ortaya koyacak. Ama şunun da altını çizmek gerek: Kendi şansımızı siyasilere bırakmadan biz de belirleyebiliriz. Serinlemek istiyorsak daha çok çabalamalı, mücadele etmeliyiz. Sözümüzün gücüne inanmalıyız. Tersi durum malum, yaşadığımızdan daha kötü olacağını da bilmemiz gerekiyor. Buna göre biz de kendimizi iyi konsolide etmeliyiz."

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

"Bir ülkenin demokrasisinin özgürlüğünün önemli dayanaklarından biri de ‘basın özgürlüğü’. Gazetecilerin özgürce yazabildiği, haber yapabildiği, tutuklanmadığı bir ortamın sağlanması ve ifade ile düşünce özgürlüğü anayasal güvenceye alınması gerekiyor. Ama maalesef üzüntüyle söylemek isterim ki, Türkiye’de basın özgürlüğünden bahsetmek çok zor. Yıllardır çokça konuşuluyor, tartışılıyor ama bu soruna bir çözüm geliştirilmedi. Her dönemde gazeteciler tutuklandı, tehdit edildi, sansürlendi. Bu durum bile içinde bulunduğumuz ve yaşadığımız süreci özetliyor."

İDDİANAME YAZACAK SAVCI YOK

"Yıllardır ‘Türkiye’de cezaevinde hiçbir gazeteci yoktur’ söylemi üzerinden gerçekler, yaşananlar çarpıtılıyor. Soruna çözüm değil, çözümsüzlük dayatılıyor. Keşke bu söylenen söz doğru olsaydı ve hiçbir gazeteci arkadaşımız cezaevinde olmasaydı. Hatta ben de keşke bu yazıyı cezaevinde yazmasaydım. Lakin durum böyle değil ve iki aya yakın süredir cezaevindeyim. 16 Haziran’da Diyarbakır’da 16 gazeteci tutuklandı. Haksız yere aylardır tutukluyuz. Dosyada gizlilik kararı var, savcılık tutuklama sonrasında terfi ettiği için iddianameyi yazacak bir savcı dahi yok."

MESLEĞİMİZİ SAVUNACAĞIZ

"Oysa deneyimli ve yıllardır çalışan 16 gazeteci hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. 16 gazetecinin tutuklanması hiçbir soruna çözüm getirmediği gibi ülkede basın özgürlüğünün ne duruma geldiğini gösteriyor. Tutuklamalarla, baskılarla gerçekler susmaz, gazeteciler de geri adım atmaz. Özgür basın geleneği yıllara dayanıyor. Ağır bedellerle bugünlere geldi. Ne tutuklamamızla bu gelenek bitecek ne de gerçekler susturulabilecek. Geride kalan meslektaşlarınızın kalemimizi yerde bırakmayacağına inanıyoruz. Bizler de nerede olursak olalım gazetecilik mesleğimizi savunacağız ve asla gerçeklerden taviz vermeyeceğiz.

Özgür günlerde buluşmak dileğiyle.”

Aziz Oruç’un mektup adresi şöyle: 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu A/Blok 40. Oda Diyarbakır (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Tersanede taşeron işçi olmak: Düşük ücret, ağır iş, her gün iş kazası...

SONRAKİ HABER

İplik fabrikasında çalışan işçi: Bize düşman anlayışları kökten değiştirmeliyiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa