19 Ağustos 2022 16:39

30 yıllık tutukluya ‘pişmanlık’ dayatması: Tahliyeye ikinci engel

Yozgat T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 30 yıllık tutuklu Metin Güven'in tahliyesi, “pişmanlık” dayatmasını reddettiği gerekçesiyle ikinci kez 3 ay daha ertelendi.

Fotoğraf: Pixabay,  Metin Güven/MA

Paylaş

Fethi BALAMAN 

Tutukluların ceza infaz sürelerinin bitmesine rağmen alt sınırı 3, üst sınırı 6 ay olmak üzere infaz sürelerini erteleme olanağı sağlayan “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik”in yol açtığı ihlaller devam ediyor. 30 yıldır tutuklu olan Metin Güven’in tahliyesi ikinci kez ertelendi. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 1992’de tutuklandıktan sonra dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılan Güven 30 Nisan’da tahliye olması gerekirken, Yozgat 2 No’lu T Tipi Cezaevi Gözlem Kurulu'nun “Pişman mısın?​” sorusuna “Pişmanlık duyacak bir şey yapmadım” yanıtını verdiği için Güven’in tahliyesini 3 ay ertelemişti.

İNFAZI İKİNCİ KEZ YAKILDI

İnfazı yakıldığı için 30 yıl 2 ay 20 gündür cezaevinde tutuklu bulunan Güven’e tahliyesine 10 gün kala aynı kurul tarafından bir kez daha infaz yakma cezası verildi. İnfaz yakma gerekçesi yine “İyi hali” olmadığı öne sürülürken, kurul verdiği kararda şu ifadelere yer verdi: “Hükümlünün suç işleme riskinin bu aşamada yüksek olması, kendisini geliştirmek için yeteri çabasının olmaması, hakkında yeterli iyileştirme faaliyeti yürütebilmesi, infaz sürecinin olumlu yönde devam ettiği, kanaatinin oluşabilmesi için cezanın infazının kapalı ceza infaz kurumunda devam olunmasının, uygun olacağı değerlendirilmiş ve bu aşamada hükümlünün iyi hali olmadığına karar verilmiştir.”

TAHLİYESİNE 10 GÜN KALA 

Tahliye edilmesine 10 gün kalan Güven’in bu karar ile birlikte 3 ay daha cezaevinde kalması kararı verilirken, ailenin avukatlar aracılığıyla karara karşı İnfaz Hakimliği’ne başvuru yapılacağı öğrenildi. 1992’de gözaltında ve tutuklandıktan sonra işkencelere maruz kalan Güven, sırasıyla Diyarbakır, Amasya, Karabük, Çankırı’da ve Yozgat cezaevlerinde kaldı. Güven’in ailesi serbest bırakılmamasına tepki göstererek verilen kararın keyfi olduğuna dikkat çekildi.

İNSANLIK DIŞI UYGULAMA

Güven’in babası Abdulvahap Güven, 30 yıldır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan oğlunun çıkacağı günü beklerken infazının bir kez daha yakıldığı bilgisinin kendilerine verildiğini belirterek, sevinçlerinin ikinci kez kursaklarında kaldığını söyledi. Oğluna ikinci kez pişmanlık dayatmasında bulunulduğunu kaydeden Güven, “30 yıl yatan bir kişiyi bırakmamak büyük bir zulümdür. Oğlumun farenjit hastalığı var. Keyfi muameleyi asla kabul etmiyoruz. Kızım Suda da 12 yıldır cezaevinde. Yılardır bu cezaevlerinde işkence devam ediyor.  Sürekli cezaevinde ölümler çıkıyor. 2 gün üstü üste cezaevinde cenaze çıktı. Çocuklarımıza dayatılan bu insanlık dışı uygulamalar derhal son bulsun” ifadelerini kullandı. (Batman/MA)


KELEPÇELİ TEDAVİYİ REDDEDENE HÜCRE CEZASI!

Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan tutuklular, kelepçeli muayeneyi kabul etmedikleri için darp edilip hücreye konulduklarını belirtti. 

Maraş Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan tutuklular, aileleriyle yaptığı haftalık telefon görüşmesinde, keyfi uygulamalara tabi tutularak en temel hakları engellenip, yoğun baskılara maruz kaldıklarını paylaştı. Tutuklular, “Asker ve gardiyanlar provokatif hareketlerde bulunarak, olay çıkarmak istiyorlar. Günlerdir günde bir saat akan su sorunu çözüldü. Revir ve hastaneye götürülürken kelepçeli muayene dayatılıyor. Bu dayatmayı kabul etmediğimiz için tedavi olamıyoruz ve darp ediliyoruz. Tedavi hakkımız gasp ediliyor. Bu dayatmayı kabul etmeyen arkadaşlarımız darp edilerek hücrelere konuldu” dedi. (Adana/MA)

ÖNCEKİ HABER

İngiltere’de grevler birleşmeye doğru gidiyor

SONRAKİ HABER

Prof. Dr. Faruk Yorulmaz: Vaka artışı mutasyonları körüklüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa