Yazar Erinç Büyükaşık: Tekil yazı eylemi çoğul seslenişlerle kıymetli
Yazar Erinç Büyükaşık ile derleme kitapları ve kolektif çalışmaları üzerine konuştuk: "Neden ortak ve çoğul bir duruşa sahip olmayalım dedik ve bir araya geldik"
Erinç Büyükaşık | Fotoğraf Büyükaşık'ın kişisel arşivinden alınmıştır
İsmail AFACAN
İstanbul
Yazar Erinç Büyükaşık, +edebiyatkollektifi’nin kurucusu… Büyükaşık; kolektif çalışmasının bir parçası olarak “Kurmacalar Atlası” ve “Lilith Öyküleri” (Gülnar Kandeyer ile birlikte) isimli derlemelere imza attı. Büyükaşık ile derleme kitapları ve kolektif çalışmalarını konuştuk. “Tekil yazı eylemi çoğul seslenişlerle kıymetli” diyen Büyükaşık “Ekipte yer alan birçok arkadaş gibi ben de kendi kitaplarımı, yazdıklarımı okura ulaştırma derdindeyken neden ortak ve çoğul bir duruşa sahip olmayalım dedik ve bir araya geldik” ifadelerini kullandı.
Edebiyat Kolektifi’yle başlayalım. Kolektif hakkında bilgi verir misiniz?
Bir süre önce yazıp, çizen, üreten ve özellikle de öykü, kurmaca üzerine kafa yoran on küsur arkadaşla ortak bir çalışma sürecine girelim dedik. Bu anlamda genel ağ ortamında bir siteyle okurlara ulaşmak, edebiyata hem teori hem de yazı serüveni adına seslenmek istedik. Bu süreçte iki seçki yayımlama şansımız oldu Liman Yayınevi’nin de desteğiyle. İleriye “dir” kitap etkinlikleri, yazı süreçlerine dair kimi atölye çalışmaları da gündemimizde. Gelecek bizi nereye taşır, göreceğiz elbette.
"İKİ SEÇKİDEN SÖZ ETMEK GEREKİYOR"
Kolektif yazarlarının öykülerinden oluşan “Kurmacalar Atlası” isimli bir derleme hazırladınız. Nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?
Aslında iki seçkiden söz etmek gerekiyor. İlkinde 12 yazar 24 öykü yer alıyor. Kurmaca ve öykü üzerine kafa yorarken elbette öykülerimizle süreci şekillendirmek gerekiyordu. Bunu genel ağ ortamında yapmak kadar kitaplaştırmak da önemli elbette. Cinsiyetçi söyleme inat Lilith Öyküleri’yle de kadınların, LGBT bireylerin yaşadıkları mağduriyetleri, ayrımcılığı öykülerimizle ele almak ve değerlendirmek mümkün oldu.
"NEDEN ÇOĞUL BİR DURUŞA SAHİP OLMAYALIM DEDİK"
“Kurmacalar Atlası”nın ön sözünde “kurmacanın çoğul dünyasından” bahsediyorsunuz? Bu çoğulluğu açabilir misiniz?
Yazmanın bireysel bir uğraş olduğu kesin ama yazılanların çoğulluğu ve demokratik bir atmosferde ekip çalışması yapabilmenin bu bireysel uğraşı kolektifleştireceği düşüncesiyle yolculuğumuzun başından itibaren dile getirdiğimiz bir şey bu. Tekil yazı eylemi çoğul seslenişlerle kıymetli elbette. Bu açıdan ekipte yer alan birçok arkadaş gibi ben de kendi kitaplarımı, yazdıklarımı okura ulaştırma derdindeyken neden ortak ve çoğul bir duruşa sahip olmayalım dedik ve bir araya geldik diyebilirim.
BİREYSEL VE TOPLUMSAL TRAJEDİLER
Kitabı okuyanlar nasıl öykülerle karşılaşacak?
İnsanın bireysel ve toplumsal trajedilerinin yansıması olan öykülerle karşılaşacak diyebilirim iki seçki için. Bu bağlamda taşra, kent içinde yaşayan kadınlar, kadınlık halleri, yoksulluk ve derin sınıfsal bir dizi çelişkinin yansıdığı öykülerle tanışacak okur ez cümle.
Yeni projeleriniz var mı?
Kolektif olarak çalışmalar dışında bireysel olarak kitap çalışmaları yürüyor ekipteki birçok yazar arkadaş için. Bu anlamda Hatice Dikmen, Münire Özgencan, Belgin Bıyıkoğlu, Özlem Tüm, Gülnar Kandeyer, Berrin Yıldırım gibi yazar arkadaşlar yeni kitaplarla okurlarına ulaşmaya devam ediyor. Ben de Murat Ka’nın Çoğul Tarihi adlı romanımın ikinci baskısı ve Sınırlar Kapalı, Hep Uzak, Dehlizler ve Rüyalar başlıklı öykü kitaplarımın yeni baskılarını yapma şansına sahip oldum. Sitemiz de yeni yazarlarla yoluna devam ediyor ayrıca.