Basın meslek örgütleri BİK’in Evrensel'e yönelik hukuksuz uygulamasına dair açıklama yaptı
TGC, TGS, DİSK Basın-İş ve TYS, Basın İlan Kurumu'nun gazetemiz Evrensel’in resmi ilan hakkını tümüyle iptal etmesine karşı basın açıklaması düzenledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK Basın-İş ve Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Basın İlan Kurumu’nun (BİK) gazetemiz Evrensel’in reklam hakkını iptal etmesine tepki gösterdi.
Meslek örgütleri, verdiği resmi ilan kesme cezalarıyla basın özgürlüğüne düzenli olarak müdahale eden, son olarak Evrensel’in resmi ilan ve reklam hakkını iptal eden BİK’in haksız ve hukuksuz uygulamalarına tepki göstermek için bir araya geldi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılan basın toplantısında DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, TGC Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Güç, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, TYS Başkanı Adnan Özyalçıner ve Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez açıklama yaptı.
Basın toplantısına DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, KESK İstanbul Şubeler Platformu adına Nezehat Altınsoy Özen, İstanbul Tabip Odası adına Nazmi Algan, Emek Partisi GYK Üyesi Levent Tüzel ile İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, HDP İstanbul İl Eş Başkanı İlknur Birol, SOL Parti İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen ve gazeteciler katılarak destek verdi.
Toplantının açılışını TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş yaptı.
GÜNEŞ, MECLİS'İ GÖREVE ÇAĞIRDI
BİK’in gazetelere uyguladığı ilan kesme cezalarına dair Anayasa Mahkemesinin pilot kararını hatırlatan Güneş, Meclis’i karar doğrultusunda göreve çağırdı:
"Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun, mart ayında verdiği pilot kararının 10 Ağustos 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan gerekçesi, haksız ve hukuksuz cezalandırma sürecini doğruladı.
Anayasa Mahkemesi, Basın İlan Kurumu'nun resmi ilan ve reklamların kesilmesine ilişkin kararlarıyla ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğüne müdahale ettiğini belirtti. Ortada bir yapısal sorun olduğuna, bu yapısal sorunun çözümü için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bildirilmesine ve 10 bin lira da tazminata karar verdi.
BİK, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına rağmen Evrensel’in resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını maalesef sona erdirdi.
Bu karar başta Anayasa'ya ve Basın Kanunu'na da aykırıdır. Anayasa Mahkemesi'ne müracaat eden Cumhuriyet, Sözcü ve BirGün gazeteleri de aynı problemlerle karşılaşacaktır. Bu nedenle tekrar tekrar hatırlatıyoruz, demokratik toplumlarda tüm kurumlar bağımsız karar almalıdır.
Meclis, bu Anayasa Mahkemesi kararını mutlaka uygulanmalıdır. Seçime giderken haberin serbest dolaşımının, gazetecilerin ve yurttaşlarının habere erişiminin engellenmesine dönük bu kararın, basın meslek örgütleri olarak karşındayız."
TUNA: ELEŞTİREL SESLER SUSTURULMAK İSTENİYOR
Güneş’in ardından TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna söz aldı.
Tuna, “Basın İlan Kurumu, 61 yıl sonra bugün eleştirel basını kendi elleriyle boğmayı deniyor. Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen, 195 sayılı kanunu TBMM’ye yeniden düzenlenmek üzere göndermesine rağmen, meseleyi oldubittiye getirerek Evrensel’i susturmaya yönelik bir karar alıyor.
Burada kararın gerekçesinin ne kadar uydurma olduğunu söylemek veya Anayasa Mahkemesi kararı üzerinden BİK’te tarafsızlık aramak gereksiz. Çünkü bu kararlar başka yerlerde alınmış kararlar. Bu kararlar alınırken, haklı gerekçe arama zahmetine bile girilmiyor. Karar tek aslında, eleştirel sesler susturulacak, Evrensel susturulacak.”
Basın İlan Kurumu’nun iktidarın sopası olmak için 2013’ten itibaren sistematik biçimde yapısını, yönetmeliklerini tek tek değiştirdiğini söyleyen Tuna, “Darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle, tek adam anlayışı Basın İlan Kurumu’na da sirayet etti. O tarihten itibaren olur olmaz cezalar verilmeye başlandı. Haberlere ilişkin ilan kesme cezaları maksimum 3 günü geçmezken 2018’den sonra en az 15 günle başladı. İktidarın bürokratlarından tutun da akademisyenlerine kadar, yapılan eleştirel haberlere ilan kesme cezaları verildi. Hükümetlerin kamu gücüne dayanarak yandaş olmayan basına ekonomik ambargo uygulamasının önüne geçmek için kurulan Basın İlan Kurumu, son yıllarda ekonomik ambargonun ötesinde susturma çabasına girdi” dedi.
Gazetemiz Evrensel’e 3 yıldır hukuksuz bir biçimde verilmeyen resmi ilanların son kararla tamamen kesildiğini hatırlatan Tuna, “Bu karar, Evrensel gazetesinin ekonomik olarak susturulmasını hedeflemektedir. Son haftalarda iktidarın yanlış politikalarını eleştiren başka gazetelere de yüz binlerce liralık cezalar verilmiştir. Basın İlan Kurumu da tıpkı RTÜK gibi basın özgürlüğünü yok etmek için talimatla kararlar vermeye başlamıştır. Basın İlan Kurumu yönetimini bir an önce Evrensel gazetesi hakkında verdiği hukuksuz karardan vazgeçmeye, bizlerin vergileriyle toplanan kamu kaynaklarını basın özgürlüğüne hizmet edecek biçimde dağıtmaya çağırıyoruz. TGS olarak bu haksız, hukuksuz karara karşı Evrensel çalışanlarıyla birlikte mücadele edeceğimizi buradan ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.
EREN: SEÇİME GİDERKEN İKTİDAR SADECE KENDİ KONUŞSUN İSTİYOR
Daha sonra söz alan DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, kendisinin de bir dönem Evrensel’de çalıştığını hatırlatarak sözlerine başladı.
"Evrensel gazetesi bununla susmayacak. Yine işçi sınıfının, çalışanların, ezilenlerin sesi olmaya devam edecektir. Metin Göktepe gazeteciliğini sürdürecektir" diyen Eren, sözlerine şöyle devam etti:
"Evet, Basın İlan Kurumu iktidarın aparatı durumunda. İktidara biat etmemiş her yayın organını ekonomik olarak ve yasa dışı biçimde susturmaya, cezalandırmaya çalışıyor. Sadece bunu yapmıyor, iktidarın propaganda aygıtı haline gelmiş yayın organlarını da fonluyor aynı zamanda. Kerameti kendinden menkul, kaç sattığı belli olmayan gazetelere bol bol ilan veriyor. Tabii sadece Basın İlan Kurumu ile bunu yapmıyorlar. Basın İlan Kurumu internet sitelerine de el atmaya çalışıyor. Yeni dönemde görüşülecek yasa teklifiyle internet sitelerini de bu tür denetim altına almaya çalışıyorlar. Basın İlan Kurumu yazılı basına bu baskıyı uygularken RTÜK de televizyon kanallarına benzer bir baskıyı uyguluyor. İletişim Başkanlığı, basın kartlarını büyük bir keyfiyetle dağıtmıyor. Kimin gazeteci olup kimin gazeteci olmadığına iktidarın kendisi karar vermeye çalışıyor. Tabii bundan daha da karanlık bir durum var. Bazı basın yayın organları veya bazı gazeteciler hiç görünmüyor işte. Bunların en acı örneğini geçen aylarda yaşadık. 16 meslektaşımız Diyarbakır'da tutuklandı. Birçok meslektaşımız ağır hapis cezaları aldı. 16 meslektaşımızın tutukluluğa itirazları reddedildi. Açlık grevine başladılar. Onlara da dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Seçime giderken iktidar sadece kendi konuşsun istiyor. Başka hiçbir ses çıkmasın istiyor ama artık bütün bunlar nafile çabalar. Şimdiye kadar gazeteciler nasıl susmadıysa her türlü baskıya, tehdide rağmen haber yapmaya devam ettilerse, haberleri kamuya, halka ulaştırmaya devam ettilerse bundan sonra da devam edecekler. Biz de basın ve ifade özgürlüğü alanını genişletmek için mücadelemize devam edeceğiz.”
ÖZYALÇINER: EVRENSEL'E SAHİP ÇIKMAK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP ÇIKMAKTIR
TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, iktidarın hapis ve tazminat cezaları ile engelleyemediği Evrensel gazetesini, yasal hakkı olan resmi ilanını keserek ekonomik baskıyla devre dışı bırakmaya çalıştığını söyledi.
Özyalçıner, "Bu halkın, işçilerin, emekçilerin düştüğü ekonomik sıkıntıların; baskı ve yolsuzlukların, adaletsizliklerin ve de haksızlıkların yoksulluk ve açlığın üstünü örtmeye çalışmak demektir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde insan hak ve özgürlüklerinden söz edilemeyeceği açıktır. Onun için halkın haber alma özgürlüğü de engellenemez. Evrensel tabii ki susmaz ve susturulamaz. Biz okurlar, işçiler, emekçiler, sivil toplum örgütleri oldukça susmayacak. Evrensel'i desteklemek, Evrensel'le dayanışmak, basın özgürlüğünü desteklemek demektir. Her türlü baskıya, yolsuzluklara, adaletsizliklere, haksızlıklara direnmek demektir" dedi.
GÜÇ: HUKUKA VE KANUNA AYKIRI
Evrensel’in resmi ilan ve reklam hakkının kaldırılmasının bir hak ihlali olduğuna dikkat çeken TGC Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Güç de “Basın İlan Kurumu’nun cezalandırma amacıyla davrandığı bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Demokratik bir toplumda tüm kurumlar bağımsız ve özgür karar almalıdır. Basın ve düşünce ile ifade özgürlüğünün olmadığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez. Resmi ilan sopasıyla, kitle iletişim araçlarının, ekonomik yollarla seslerinin kısılmaya çalışılması hukuka ve kanuna aykırıdır. Bu yolla basını susturma gayreti içine girmenin asla kabul edilmeyeceğini ve asla başarıya ulaşamayacağını da hatırlatıyoruz. Basın İlan Kurumu’nu Evrensel’e yönelik hak ihlaline neden olan kararından vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi.
TÜTMEZ: BİK'İN TUTUMU KASITLI
Toplantıda Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdi Tütmez de söz aldı.
Basın İlan Kurumu'nun 2019 yılının Eylül ayından bu yana Evrensel’e resmi ilan akışını durdurduğunu anımsatan Tütmez, bunun yanı sıra Evrensel'e çeşitli haber ve yazılar gerekçe gösterilerek toplam 108 gün ilan kesme cezası verildiğini de ekledi.
Son kararla Evrensel’in resmi ilan hakkının tümüyle iptal edildiğini söyleyen Tütmez, şu bilgileri paylaştı:
“BİK Genel Müdürlüğü tarafından gazetemize iletilen tebligatta, okurlarımızın bayilerden birden fazla gazete satın alması; siyasi partilerin ve belediyelerin kurum olarak aldıkları gazeteler, iptal kararına gerekçe gösterildi.
Okurların bir gazete ile dayanışarak gazete alması suç değildir. Ayrıca her siyasi parti, belediye ve sendika bir gazeteyi toplu olarak alıp üyelerine dağıtabilir. Soruyoruz… Bunda sorun nerededir?
Bize gönderilen tutanakta usulsüzlük iddia edilen İzmir'e ait iki nokta var. İki yer de Büyükşehir'in İZELMAN üzerinden kurumsal abone olarak gazete aldığı işyerleri. Bu alımlar, toplu sözleşmede yer alan işçilere günlük gazete alınması maddesi gereğince yapılıyor.
Gazetemiz, resmi ilan yayımlama hakkımızın fiilen elimizden alındığı Eylül 2019 tarihine kadar BİK tarafından yıllarca defalarca denetlenmiştir. Ancak gazetemizin sendika ve siyasi partiler tarafından üyelerine dağıtılmak üzere toplu olarak alınması ilk defa gündeme gelmiştir. Bu durum BİK'in tutumunun özel ve kasıtlı olduğunun açık kanıtı durumundadır. BİK'in sendika, siyasi parti ve belediyeler tarafından alınan gazeteleri usulsüz saymasını doğru kabul etsek bile bu rakamların toplamı 750 civarındadır. Gazetemizin günlük baskı sayısı, tirajı ve aylık ortalama tirajı dikkate alındığında okurlarımızın büyük çoğunluğunun esas olarak gazetemizi bayilerden teker teker aldığı görülecektir. Turkuaz Dağıtım’ın bayi satış dökümleri de bunun ispatıdır. Toplam 4 bin 500 ve üzeri olan günlük tirajlarımız incelendiğinde her 6-7 gazeteden 5-6'sının birer ikişer bayilerden satıldığı görülecektir. İlan hakkımızın gasbedilmesine gerekçe gösterilen yönetmelik maddesinde, bu konuda somut bir oran yer almamaktadır. Kurum burada da yönetmeliği keyfine göre uygulanmıştır."
BAĞIMSIZ ARAŞTIRMA KOMİSYONU ÇAĞRISI
Gazete tirajlarının incelenmesi için TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmasını talep ettiklerini söyleyen Tütmez, “Bağımsız olmasını istediğimiz bu komisyon, hangi gazetenin gerçekte kaç adet sattığını araştırmalıdır. Bu komisyon şişirilmiş tirajlarla Basın İlan Kurumu üzerinden gelir sağlayan medya organlarını da araştırmalıdır. Bizim bu konuda hiçbir çekincemiz yoktur" diye konuştu.
Gerekli süre içinde Basın İlan Kurumu’na itiraz edeceklerini söyleyen Tütmez, "Tüm hukuk yolları sonuna kadar işletilecek. Anayasa Mahkemesi, AİHM… Kaç yıl sürerse sürsün bu hukuksuzluğun peşinde olacağız. Talebimiz, Basın İlan Kurumu’nun bu yanlıştan bir an önce dönmesidir. Talebimiz Basın İlan Kurumu’nun Anayasa Mahkemesi’nin son kararını ve geçmişte bu konuda verilen benzer kararları dikkate almasıdır. Evrensel’e bugüne kadar sahip çıkan okurlarımızdan aldığımız güçle, şimdi daha yüksek sesle söylüyoruz: Şimdi Evrensel’e çok daha fazla sahip çıkma zamanı. Şimdi halkın haber alma hakkına daha güçlü sahip çıkma zamanı. Gazetemiz Evrensel’i bayiden almak, e-gazetemize abone olmak, bu susturma girişimine verilmiş güçlü bir yanıt olacaktır" dedi.
ASLAN: SONUNA KADAR DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLACAĞIZ
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, BİK’in verdiği haksız, keyfi, antidemokratik kararı kınadı.
“Burada Evrensel’e verilen cezanın, aslında demokrasi güçlerine, işçilere ve emekçilere, halkın gerçekleri öğrenme hakkına verildiğini belirtmek istiyorum” diyen Aslan şöyle devam etti:
“Çünkü bugün Türkiye'de çok az basın kuruluşu gerçekleri ifade etmek üzere ayakta durabiliyor, mücadele ediyor, yayınlarını sürdürebiliyor. İktidar yanlısı havuz medyasının, yandaşların gerçekleri gizlediği koşullarda, Evrensel'in gerçekleri inadına tamamıyla çıplak biçimiyle, yalansız bir şekilde halka ulaştırılması, işçi ve emekçilere ulaştırması karşısında iktidarın bu tutumu, Evrensel’i asla ve asla susturamayacak. İşçiler ve emekçiler olarak, sendikalar olarak, emek örgütleri olarak üzerimize bir görev, sorumluluk düşüyor. İktidarın ve BİK’in bu tutumuna karşı Evensel’le her gün ve yeniden yeniden dayanışma içerisinde olmalıyız. Evrensel’i almalıyız, okumalıyız, abone olmalıyız. Abonelikleri yaygınlaştırmalıyız. Çünkü ne kadar güçlü çıkarsa Evrensel’in sesi, işçi ve emekçilerin sesi o kadar güçlü çıkacaktır. Kadınların sesi o kadar güçlü çıkacaktır. Gençlerin sesi o kadar güçlü çıkacaktır. Kamu emekçilerinin sesi o kadar güçlü çıkacaktır. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum: İktidarda olanlar bugün sermayesiyle, her türlü kurumlarıyla, işçi ve emekçilere karşı dizginsiz bir saldırı sürdürüyorlar. Bunun karşısında işçi ve emekçilerin sesi olan Evrensel'in yaşaması, yaşatılması için mutlaka ve mutlaka dayanışma içerisinde olmalıyız. Evrensel, kurulduğu günden bugüne, burjuva medyası karşısında işçilerin, emekçilerin sesi olmaya devam etti. Metin Göktepe gazeteciliğinin sesi olmaya devam etti. Bu iktidarlar gidici ama Evrensel kalıcı olacaktır. İşçi ve emekçilerin mücadelesi kalıcı olacaktır. Evrensel'le sonuna kadar dayanışma içerisinde olacağız, yaşatacağız, yaşatmaya devam edeceğiz."
ÖZEN: BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ BİR GAZETE
KESK İstanbul Şubeler Platformu adına konuşan SES Bakırköy Şube Eş Başkanı Nezahat Altınsoy Özen, BİK’in kararının vahim bir durum olduğunu söyledi.
Özen, “Bu halkın haber alma hakkının engellenmesi. Kamu emekçilerinin tüm eylem ve etkinliklerini halka, kamuoyuna duyurmaya çok büyük önem veren bir gazete olması nedeniyle de engellenmek istediğinin bilincindeyiz. Bunun için tüm gücümüzle KESK Şubeler Platformu olarak destek vermek, mücadelemizi sonuna kadar götürmek ve büyütmek için yanınızda yer alıyoruz. Bizim için çok değerli bir gazete. Özellikle biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak, yaz kış demeden, her türlü zorluğa rağmen yanımızda olduğunuzu görüyoruz ve bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum. Ümit ederim bu yanlış, haksız, hukuksuz karardan geri dönülür, Evrensel’in tüm hakları teslim edilir. Yalnız olmadığınızı iletmek istiyoruz” diye konuştu.
TÜZEL: BASKILAR VE EKONOMİK KUŞATMALAR SONUÇ ALAMAYACAK
Emek Partisi GYK Üyesi Levent Tüzel, BİK ve RTÜK gibi kurumların bugün siyasi iktidarın saldırı aparatına dönüştüğünü aktardı. “Yalandan beslenen, yalana ihtiyaç duyan, halkın gerçekleri görmesini istemeyen iktidar, bu tür kurumlar eliyle özgür basını, emekçilerin basını susturmak ve teslim almak istiyor” diyen Tüzel, “Ekonomik olarak çökertmek istiyor. Aslında 27 yıl önce kurulan Evrensel, kaynağını işçilerden, emekçilerden, halkın direnişinden, hak mücadelesinden demokrasi, barış mücadelesinden aldı. Evrensel, sermaye sınıfının, egemen çevrelerin çıkar şebekelerinin, rant havuzların içerisinden doğmadı. Evrensel işçinin, emekçinin, gencin, kadının, üretici köylünün, hak mücadelesi içerisinde olan bütün yurttaşların emekleriyle kuruldu ve 27 yıl boyunca da bu emekler üzerinden halka ulaştı. İşçinin, emekçinin aydınlatıcı bir klavuzu oldu. Dolayısıyla bu tür baskılar ve bu tür ekonomik kuşatmalar elbette sonuç alamayacaktır” ifadelerini kullandı.
BİK’in denetleyici raporlarında gerekçesinin Emek Partisi’nin, kimi belediyelerin, kimi sendikaların Evrensel gazetesini toplu almaları ve üyelerini ulaştırmalarını bir kural ihlali olarak saydığına dikkat çeken Tüzel, “Oysa ki Evrensel gibi muhalif basının, özgür basının, işçinin, emekçinin sesinin Emek Partisi gibi demokrasi güçlerinin, sosyalistlerin değerlendirmesi halka ulaştırmak için çaba sarf etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Dolayısıyla burada sermaye sınıfının ve onun iktidar organlarının kurumlarının iki yüzlü sinsi tavrını görüyoruz. Birçok yandaş basın devlet kurumlarına, kamu kurumlarına paket paket kargolarla ulaştırırken bedava dağıtılırken ve bu şekilde tiraj oranları yükseltilirken, buna seyirci kalan iktidar ve BİK iş özgür basına geldiğinde bağımsız halkın sesine geldiğinde en katı sınırlamalar getirmekte, keyfiyetle bunu yorumlamakta. Tabii bu kabul edilebilir değil. Bugün Evrensel'in sayfalarında bir haber vardı bu saldırılara yanıt veren Petrol İş’in Gebze şubesinin yöneticileri ve fabrika temsilcileri ortak imzayla işçilere Evrensel'e abone olma ve sahip çıkma bu türden kısıtlamalara bu şekilde yanıt verme çağrısında bulundular. İzleyeceğimiz yol bu yoldur. Türkiye'nin bütün işçi ve emekçileri kendi geleceklerini de en önemli silahlarından, kılavuzlarında birisi olan Evrensel’İ yaşatmak için bu yolu izleyecek eklerdir. Parti olarak da bizim çağrımız ve çabalarımız bu yönde devam edecektir” dedi.
DEMİRDÖĞEN: BASKI POLİTİKALARI DAYANIŞMAYLA AŞILACAK
SOL Parti İstanbul İl Başkanı Deniz Demirdöğen de şunları söyledi:
“Muhalif basına yönelik, uzunca bir süredir zaten bir baskı söz konusu. Basın İlan Kurumu üzerinden gerçekleştiriliyordu. En sonunda Evrensel’in hakkının elinden alınmasını, tüm medyaya ve Türkiye'deki muhalefete yönelik bir baskı olarak değerlendiriyoruz. İktidar her alanda uyguladığı baskı politikalarını, önümüzdeki dönem medya alanında da basına yönelik de uygulayacağını Evrensel ile göstermiş oldu. Ama bu baskı politikaları emekçilerin, işçilerin, tüm halkın Evrensel gazetesiyle gösterdiği dayanışmayla aşılacaktır. Bir kez daha diyorum; Evrensel gazetesi susturulamaz.”
BİROL: O NASIL Kİ HALKIN YANINDA, HALK DA EVRENSEL’İN YANINDA…
HDP İstanbul İl Eş Başkanı İlknur Birol da BİK'in tutumunu protesto ettiklerini söyledi.
Birol, "Çok kere yazılmıştır, belki de çok başka yerlere de yazılacaktır ama hafızalara kazınan bu cümle herhalde bu zamanı da anlatacak bir cümle olabilir: Evrensel susmaz susturulamaz. Özgür basın geleneği, emekçinin halkın yanında olan basın geleneği, tarihin hiçbir döneminde baskıya prim vermedi, bu saatten sonra da prim vermeyeceğine son derece eminiz. Ancak bu, Türkiye'de basının, etik kurallar ve özgür, demokratik bir zeminde kendi işini rahatlıkla yapabileceği bir sahaya kavuşabilmesi için mücadelenin ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor. Hem basın kurumlarının birbiriyle dayanışması ve birlikte mücadelesi hem de bu kurumların tamamının hitap ettiği halkla, emekçilerle bütünleşerek yürütüleceği mücadele, halkın haber alma hakkını rahatlıkla kullanabildiği, demokratik, özgür, baskısız bir toplumsal hayatta, haber verme hakkını da özgürce kullanabilen basın kurumlarıyla, gazetelerimizle gerçekleşecektir. Evrensel yalnız değildir. O nasıl ki emekçinin yanında, halkın yanında, hiç kimse kuşku duymasın halk da Evrensel'in yanında olacaktı.”
ALGAN: SAĞLIK EMEKÇİLERİ OLARAK EVRENSEL’İ HEP YANIMIZDA GÖRDÜK
İstanbul Tabip Odası adına konuşan Dr. Nazmi Algan da “Biz TTB ve sağlık emekçileri olarak her dönem, on yıllardır Evrensel’i hep yanımızda gördük. Mücadelemizde, eylemlerimizde, grevlerimizde hep aynı hedef için birlikte mücadele ettik. Burada gayet açık söylendi, bu siyasi bir karar. Tamamen muhalif sesleri susturmak için alınmış bir karar. Daha yeni Anayasa Mahkemesi bu konuda BİK’i suçlarken, BİK bunu hiç kale almadan küstahça Evrensel hakkında böyle bir karar verdi. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ama hepimiz biliyoruz ki Evrensel bu kararla susacak değil, mücadelesine, halkı aydınlatmaya devam edecek. Bizler de TTB olarak, hekimler olarak Evrensel'in yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)