Kuşadası Güzelçamlı yat limanı ÇED’i ikinci kez iptal edildi
Kuşadası'nda Güzelçamlı Mahallesinde bulunan "Yat Limanı, Feribot Yanaşma Yerleri ile Balıkçı Barınağı Kapasite Projesi"ne verilen ÇED olumlu kararı ikinci kez iptal edildi.
Fotoğraf: Bülent Tokuçoğlu
Özer AKDEMİR
Aydın Kuşadası ilçesinin Güzelçamlı Mahallesinde bulunan Yat Limanı, Feribot Yanaşma Yerleri ile Balıkçı Barınağı Kapasite Projesi’ne verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı ikinci kez iptal edildi. İlk ÇED iptal kararının Danıştay tarafından iptalinin ardından dava yeniden Aydın 2. İdare Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme iptal kararına, bilirkişi keşfi raporundaki “ÇED Olumlu Kararının Uygun Olmadığına” görüşünü dayanak yaptı.
PROJE MİLLİ PARK SINIRLARINDA
"Güzelçamlı Yat Limanı, Feribot Yanaşma Yerleri Yapımı İle Balıkçı Barınağı Kapasite Projesi"ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Nisan 2019 tarihinde verilen ÇED olumlu kararına karşı bir grup yurttaş, "2008 yılında ÇED Olumlu kararının verildiği, ancak yedi yıl içerisinde yatırıma başlanılmadığı, proje alanında bulunan balıkçı barınaklarını da içerecek şekilde genişletme olacağı, alanda yapılacak inşai faaliyet sırasında yeterince önlem alınmasına ilişkin taahhüt bulunmadığından çevrenin kirletileceği, projenin önemli doğa alanlarından biri olan milli park sınırlarının çok yakınında olacağı" gibi gerekçelerle dava açmıştı.
ÇED RAPORUNDA AKDENİZ FOKU ÇELİŞKİSİ
Aydın 2. İdare Mahkemesi’nin projenin ÇED olumlu kararını iptal etmesinin ardından karar Bakanlık ve davaya müdahil olan Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından Danıştay'da temyiz edilmişti. Danıştay’ın çeşitli uzmanlık alanlarından yeni bir bilirkişi oluşturularak rapor hazırlanması ve yeniden karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma kararının ardından oluşturulan yeni bilirkişi heyeti de ÇED Raporunun hukuka uygun olmadığı yönünde görüş belirtmişti. Yeni bilirkişi raporunda proje alanında yaşayan Akdeniz Fokunun dünyadaki en nadir memelilerinden birisi olduğu ve korunma altında olduğu bilgisinin ÇED raporunda da yazıldığı, ancak aynı raporda bölgede koruma altında tür yok denilerek kendi içinde çelişki yaşandığı ifade edildi. Raporda Dilek Yarımadası Milli Parkı'nda Alageyik ve Karakulak gibi çok önemli ve nesli tehlike altında memeli canlılar yaşamasına karşın, ÇED raporunda bu türlerden bahsedilmemesinin raporun sağlıklı hazırlandığı görüşüne ciddi bir darbe vurduğu ifade edildi.
İPTAL GEREKÇELERİNDEN BAZILARI
ÇED raporunda, inşaat aşamasında dolgu yapılırken oluşacak etkilerin yeterince irdelenmediği ve alınacak önlemlerin kapsamlı olarak açıklanmadığı, projenin faaliyete geçtikten sonra olası önemli etkilerinden deniz trafiği ve olası etkileri tamamen göz ardı edildiği gibi eksikliklere de vurgu yapıldı.
Bilirkişi raporu ÇED raporundaki birçok eksiklik ve yanlışlıklara da dikkat çekerken Bakanlık ve Aydın Büyükşehir Belediyesinin bu rapora da itirazlarına itibar etmeyen mahkeme bilirkişi raporunun karara esas alınabileceğine hükmetti. Mahkeme oybirliği ile aldığı kararında “projenin işletilmesi halinde: denize inşa edilecek tesisin yaratacağı akıntı perdelemesinin, tesisin batısında kalan milli park bölgesini olumsuz etkileyeceği milli parkta yer alan koyların hızla kirlenmesine yol açacağı; tesisin faaliyete geçmesi ile oluşacak deniz trafiğinin hem tür bazında hem de kümülatif olarak tüm ekosistem üzerinde olumsuz etkiye sahip olacağı, nihai ÇED raporuna göre fok alanı olarak belirtilen alanın, hali hazırda eski balıkçı limanına mesafesinin 700 metre yapılması planlanan projede yer alan liman dalga kırana ise 400 metre mesafede yer aldığı ve bu durumun, bölgedeki nadir hayvan türlerinden olan Fok varlığı ile popülasyonu üzerinde oldukça olumsuz etki göstereceği, ÇED Raporunda Dilek Yarımadası Milli Parkı'nda görülen çoğu memeli türünün listeye dahil edilmediği” gibi gerekçeleri sıralayarak ÇED olumlu kararında hukuka uyarlılık bulunmadığına hükmetti.