EMEP Genel Başkanı Akdeniz gençlerle buluştu: Yaşanabilir bir dünyayı birlikte örgütleyeceğiz
Emek Gençliği’nin düzenlediği yaz kampını ziyaret eden Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz “Gençlik soruyor Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz yanıtlıyor" etkinliğine katıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Gençliği’nin düzenlediği 19. Gençlik Yaz Kampı 6. gününde devam ediyor. Kampı ziyaret eden Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz “Gençlik soruyor Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz yanıtlıyor” adlı etkinliğe katıldı. Etkinlikte üçüncü ittifak tartışmaları, mülteci meselesi, işçi sınıfı ve gençliğin sorunları masaya yatırıldı.
“ÜÇÜNCÜ SEÇENEK İKİ BLOK KARŞISINDA TEK SEÇENEKTİR”
Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte Akdeniz’in konuşması sırasında sık sık “İş, ekmek, özgürlük”, “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları atıldı. Üçüncü ittifak tartışmalarına dair gelen soru üzerine Akdeniz, Türkiye’nin iki kutuplu burjuva ittifak seçeneğine mecbur olmadığını kendi mücadele birliğini ve ittifak seçeneğini kurabileceğini anlattı. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nın birbirinin aynısı olmadığını ancak yeni Türkiye planında iki kutbun da bazı noktalarda ortaklaştığı yerlerin olduğunu söyleyen Akdeniz, “Biz işçi emekçi cumhuriyeti istiyoruz. Bir burjuva cumhuriyeti istemiyoruz. Halkın kendi kendini yönettiği tam demokrasi istiyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem bunu söylemiyor, onlar sadece 4 yılda bir oy at, git evinde otur biz senin yerine bu ülkeyi yönetiriz diyorlar. Biz cumhuriyetin eksik kalmış yarım kalmış yanını tamamlamak istiyoruz. Üçüncü seçenek bu iki burjuva blok karşısında tek seçenektir oraya çağırıyoruz” dedi. Sömürü düzeninden kurtulmak isteyen tüm kesimlerin kaderini işçi sınıfının kurtuluş mücadelesiyle birleştirmesi gerektiğini söyleyen Akdeniz, “İşçi ve emekçilerin siyasetin merkezine oturmasını reddeden tüm ittifakları biz de reddediyoruz. Bu ittifak platformunda en geniş halk ittifakını savunuyor, bunu örgütlenmeye çalışıyoruz. Seçimlerin öncesinde yüksek enflasyona zamlara hayat pahalılığına karşı mücadeleyi örgütlemek istiyoruz. Seçim sürecinde seçim güvenliğini sağlayacağız, bunu hep beraber yapacağız, halk olarak yapacağız bir mücadele alanıdır bu. Seçimlerin sonrasında A blok ya da B blok almış diye bakmayacağız, işçi sınıfı ve emekçilerin, gençlerin talepleri neyse yakalarına yapışacağız. Bizi seçin biz sizi kurtaracağız lafları boş laflar, halkın gençliğin örgütlü gücünü bu süreçten çıkaracağız” diye konuştu. Gençliğin kendi siyaset tarzını her alanda örgütlemesi gerektiğini kurulacak üçüncü ittifakın motor gücünün gençlik olduğunu anlatan Akdeniz, her alanda kurulacak sosyalist birliğin önemli olduğunu söyledi. Kurulacak birliğin yalnızca sosyalistlerle sınırlı kalmaması gerektiğine değinen Akdeniz, “Sosyalistler, sosyalist olduğunu söyleyenler yan yana durmalıdır. Birleşik bir emek cephesini örgütlememiz gerekir” ifadelerini kullandı. Sosyalist birlik açıklamalarına dair ise, “Eğer sizler sosyalist bir birlik ilan edecekseniz ilan edin, bu ikisini birleştirmeye çalışalım bu devirde kimse birlikten kaçamaz. Birlik olanlar kazanacak” dedi.
“İŞÇİLERİN HEPSİ EMEK VE EKMEK MÜCADELESİNDE BİRLEŞİYOR”
Gençlerin sorularıyla devam eden etkinlikte “İşçi sınıfını nasıl örgütlemeyi düşünüyorsunuz, özellikle İç Anadolu’da yoğun bir AKP-MHP seçmeni var?” sorusuna Akdeniz, “Çorum’da Ekmekçioğlu Fabrikası’nda sendikalaşma mücadelesi var. Aylar sonra parti olarak gittim ve o işçilerle buluştum. İşçi liderlerinde biri Saadet Partisi’ne oy veren bir işçi. Eskişehir’de Atışkan Alçı işçilerinin hemen hepsi AKP’li MHP’li işçiler, emek ve ekmek mücadelesinde hepsi birleşiyor. Yeter ki devrimciler işçilere gitsinler, onlardan öğrenmesini bilsinler. En iyi arkadaşlarımız o yüzden işçi havzalarındadır. Sorun gitme sorunudur sosyalist sol işçilere gitmeyi unuttu. Türkiye’de çok gelişkin bir işçi sınıfı var, oraları örgütleyeceğiz. Kırsal bölgeler sanayi bölgelerine dönmüş durumda, tahıl deposu sanayi sitesi olmuş, işçileşmiş. Bu, kırsal kalıpları kırıyor, örgütlenme daha kolay hale geliyor” diye cevap verdi. Başka bir gencin Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna dair sorduğu soruya Demirtaş’ın içeride olduğu bir süreçte Türkiye’nin eşit ve adil bir seçime gidemeyeceğini, uzun süredir Türkiye’nin kayyumlarla yönetildiği seçim sürecinin zor geçeceğini ifade eden Akdeniz, “Türk ve Kürt emekçiler gönüllü birliğine ihtiyaç var. Bu birlik ne kadar büyürse o kadar az insan içeri girer o kadar çok insan zindandan çıkar” dedi.
“SURİYELİ İŞÇİLER SERMAYENİN KARŞISINA TÜRKİYELİ İŞÇİLERLE BİRLİKTE ÇIKMALIDIR”
Gençlerin de etkilendiği mültecilere karşı yükseltilen şoven ve milliyetçi söylemlere dair soru soran bir gence Akdeniz, göçmen ve mülteci akınının savaşla beraber arttığını, savaşa kim destek verdiyse bu göçmen ve mülteci akınında onların sorumluluğunun olduğunu anlattı. Emperyalizmin savaşla beraber sadece talan ve yağma yapmadığını göçmenlerin her şeyinden yararlandığını söylen Akdeniz, Türkiye’deki mülteci sayısından bahsederek bu mülteci ve göçmenlerin çok ucuza çalıştırılıp Türkiyeli işçilere karşı patronlar tarafından tehdit olarak kullanıldığından bahsetti. Ayrıca Akdeniz soruya, “Mesele sadece mültecileri sevmek mülteciler için mücadele etmek değil. İşçiyi işçiye düşman edecekler işçiyi işçiyle yarıştıracaklar bu rekabetten kazanacaklar. Türkiye’de işçi enternasyonalizmiyle birleşeceğiz. Suriyeli işçi Türkiyeli işçiler gibi örgütlü olmalıdır. Sermayenin karşısına Türkiyeli işçilerle beraber çıkmalıdır” diye yanıt verdi. Suç oranındaki artışa dair sorulan soruya, “Yurttaş olan bir insanın suç işlediğinde sınır dışı edilme ihtimali yok fakat göçmen ve mülteciler için böyle bir risk var. Genelleme yapmayarak sınır dışı edilme korkusuyla zaten suç işlemekten korkuyorlar” dedi. Asıl suçun on binlerce mülteciyi silahlandırmak olduğunu, Türkiye’nin bir cihatçı otobanına döndüğünü, Suriyeli çocukların dilendirildiğini, binlerce Suriyeli çocuğun sigortasız sağlıksız koşullarda çalıştırıldığını asıl suçun buralarda aranması gerektiğini söyleyen Akdeniz, bunların çözümüne dair şu ifadeleri kullandı: “Savaşın durması gerekir, Türkiye dahil emperyalist güçler Suriye’den çekilecek, Avrupa Birliği ile imzalanan geri kabul anlaşması son bulacak. Yani isteyen bir mülteci göçmen üçüncü bir ülkeye gidebilecek. Çözüm için yapılması gereken çok şey var bunların hepsine parti programımızda yer verdik” diye konuştu. Bir mültecinin çalışma izni alabilmek için Çalışma Bakanlığı'na başvuramadığını bu başvuruyu yalnızca patronun yapabildiğini anlatan Akdeniz, “Bu esaret zincirini patronun eline vermek demektir” dedi.
Soruların ardından gençlere seslenen Akdeniz, “Davamız sadece sosyalist bir Türkiye davası değil dünyanın doğanın ve insanlığın kurtuluş davasıdır. İşçi sınıfı uyanıyor etki olarak da büyüyor yeni bir döneme giriyoruz bu enflasyon politikalarıyla işçilerin ayağa kalkması kaçınılmaz. Şimdi bizim daha çok devrimciye ihtiyacımız var. Direnişleri grevleri birleştirmek istiyoruz. Bütün dünyada ve Türkiye’de yaşanabilir bir dünyayı hep birlikte örgütleyeceğiz” diye konuştu. Daha sonra etkinlik gençlerin slogan ve alkışlarıyla son buldu. (İzmir/EVRENSEL)