ETF’de yine polis müdahalesi: Direnişteki işçiler darbedildi, yaka paça sürüklendi

Kapatılan ETF Tekstil'de alacakları için direnen işçilere polis müdahale etti. Patronun fabrika içindeki makineleri dışarı çıkarmasına engel olmak isteyen işçiler karşılarında polisi buldu.

25 Ağustos 2022 09:29
Son Güncellenme Tarihi: 25 Ağustos 2022 13:37
Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

İstanbul Tuzla'da bulunan ETF Tekstil'de 35 gündür tazminatları, ikramiyeleri ve son maaşları gasbedilen işçilerin direnişine polis müdahale etti. Tırlarla yine fabrikadan mal çıkartılmak istenmesine engel olmaya çalışan işçileri bekçi ve çevik kuvvet darbederek, sürükleyerek alandan uzaklaştırmaya çalıştı. İşçilerden Aliye Doğan, Sema Lermi ile DERİTEKS Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu kaburga zedelenmesi nedeniyle darp raporu aldı. Çıkan arbede de işçiler arasında fenalaşanlar ve sinir krizi geçirenler de oldu.

İşçiler, içeriden çıkarılmak istenen malların kendi emekleri olduğunu, patron Sanem Dikmen’in ekmeklerini çaldığını söylerken polisin ve devletin de patronun yanında olduğunu söyledi. Yağmura çamura rağmen direnişlerini sürdüren üstüne polis şiddetine maruz kalan işçiler baskı ve zor şartlara rağmen mücadeleye devam edeceklerini söyledi.  

İlerleyen saatlerde bir tır daha geldi ancak işçiler tırın fabrika içine girmesine izin vermedi. Tır işçilerin engellemesi sonucu geri döndü.

İŞÇİLERİN KOLLARI YARA BERE İÇİNDE

Darbedilen işçilerden Aliye Doğan kolunda ve parmaklarındaki yara izlerini göstererek, “Sabah erken saatlerde çevik kuvveti yığmışlardı buraya. Biz de emeğimize sahip çıkmak için engel olmak istedik. Arbede sırasında kolum ezildi, darbedildim. Polisler tarafından sürüklendik. Ama biz haklı davamızın, emeğimizin peşindeyiz hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz ta ki hakkımızı alıncaya kadar. Sağ ve sol kolumda darp izleri var, parmağım ezildi. Sürüklendiğimiz için belim de ağrıyor. Darp raporu aldım. Bir arkadaşımız baygınlık geçirdi. Sema arkadaşımızın polis tarafından kolu ters çevrildi. Yerlerde sürüklenen, çekiştirilen arkadaşlarımız var. Şikayetçi olacağız. Polis de sermayenin yanında, biz yalnızız, yanımızda devlet yok. Yağmura çamura rağmen, gece gündüz demeden direniyoruz. Hakkımızı alana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz, emeklerimizi onlara yedirmeyeceğiz” dedi.

POLİS "SEN BUNU HAKKETTİN" DEDİ

DERİTEKS Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu da, dün gece nöbette olduklarını, 5.30’da polislerin geldiğini söyleyerek, "Önce bekçileri dizdiler önümüze. Sonra çevik kuvveti indirdi, gelen arkadaşlarımız çoğalınca. İçeriden malları çıkarmaya çalışırken engel olmaya çalıştık ve dizlerimden, kaburgamdan sert darp aldım. Beni darbederken polis ‘Sen bunu hakkettin’ dedi. Buna tepki gösterdim. Neyi hakettik? Biraz da bize saygı duyun. Bu işçiler 35 gündür neden direniyor gidin sorun işverene bir kerede. Biz burada işverenin canına malına kast etmiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Ama siz burada her fırsatta işverenin bir ‘alo’ demesiyle çevik kuvveti doldurup polisle işçiyi karşı karşıya getiriyorsunuz. Ne yaparlarsa yapsınlar, kafamızı gözümüzü de kırsalar biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, hakkımızı son kuruşuna kadar alacağız bunlardan. İstedikleri kadar çevik kuvvet doldursunlar buraya biz burayı terk etmeyeceğiz.” Kaburgasında doku zedelenmesi olan ve nefes almakta güçlük çektiğini belirten Numaroğlu, yerlerde sürükledikleri için de işçilerin çoğunun dizlerinde yara bere oluştuğunu söyledi. Numanoğlu son olarak, “Biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz, bu işçiler bu toprağın üstünde yattığı sürece mücadele sürecek” diye seslendi.

İŞÇİLER FENALIK GEÇİRDİ

Arbede sırasında direnişteki işçilerden Tülay Akdemir de fenalık geçirerek bayıldı: "Sabah 5’te polis operasyonu ile uyandık. Akşam zaten fırtına yağmur, zor şartlarda oturduk, çadırımız yıkıldı. Dün de Tuzla İlçe Emniyet Müdürü gelip içeride Sanem Dikmen ile görüşmüştü. Demek bugünün programını yapmışlar. Burada bizim hakkımız var dedik, kapının önünde durduk. Zorla çıkartmaya çalıştılar. İki kolumdan tutup polis kafamı ittirerek uzaklaştırmaya çalıştı. Ben direndim. Sürüklerlerken fenalık geçirdim, o anı hatırlamıyorum bayılmışım. İstifrayla ağlayarak kendime geldim. Kendime gelince tekrar kapı önüne gittim. Polisler yine bizi uzaklaştırdı. Aşağıda tırların önünü yine kestik. Tır durdu ama polis bizi dirensek de aldılar yine, orada Aliye arkadaşımızı epey darbettiler. Polis ‘Ama siz de direniyorsunuz’ diyor. Ne yapalım, zil takıp oynayalım mı? Biz emek verdik, biz çalıştık, bizim çocuklarımızın ekmeğini kim verecek, direnmek hakkımız. Anlayacağın baya dayak yedik ama yılmayacağız, Sanem Dikmen’e dar edeceğiz burayı.”

"DEVLET NEDEN İŞÇİNİN YANINDA DEĞİL?"

DERİTEKS Tuzla Şube Sekreteri Pembe Maden de, “Bugün direnişin 35. günü sabahın köründe çevik kuvveti buraya yığarak mal çıkarttılar. Buradan çıkan işçilerin emeğiydi, işçinin ekmeğiydi. O insanlar son maaşını bile alamazken onlar buradan polis eşliğinde o malları çıkarırken hiç mi vicdanları sızlamadı acaba? Vergilerini en düzenli ödeyen işçidir. Ama burada devlet yine işçiye müdahale edip ekmeğini elinden alıyor. Sanem Dikmen bir telefonla çevik kuvveti buraya yığarken 35 gündür bu insanlar yatıp kalkıyor, kimse ‘siz niye burada bekliyorsunuz’ diye sormuyor. Biz; ‘hakkımız kaldı, açız, kiramızı ödeyemiyoruz, ekmeğimizi elimizden alıyorlar’ diyoruz. Ama maalesef ki bizim sesimizi duyan olmuyor. Bu hak mıdır, adalet midir? Ben buradan hükümete sesleniyorum; bu işçinin yanında neden yoklar, bu işçiye ne zaman sahip çıkacaklar! Türkiye işçilerin emeğiyle büyürken neden işçilere sahip çıkmıyorlar. Burada baskıyla arabulucu eşliğinde imza attırılıyor işçilere, korkutularak. Buna ses çıkarılmıyor, bunlar yasal oluyor ama biz kamyonların önünde durunca yasal olmuyor. Biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bizi yıldırmak için çevik kuvveti yığsa da bu işçiler bu yola baş koydu, biz de sendika olarak vazgeçmeyeceğiz işçiler hakkını alana kadar.” diye konuştu.

"PATRONUN ARKASINDA POLİS VARSA, DİRENİŞTEKİ İŞÇİLERİN YANINDA DA ÖRGÜTLÜ İŞÇİLER OLMALI"

Birleşik Metal İş Sendikası Gebze 2 No’lu Şube de dayanışma için direnişteki işçileri ziyaret etti. Şube Başkanı Necmettin Aydın, polis müdahalesine tepki gösterirken sendikalara da dayanışma çağrısı yaptı: “Bugün yine polis müdahalesi olunca arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu göstermek istedik. Türkiye’de hakkını hukukunu arayan insanlar polis, karakol , gözaltı ile karşılaşıyor. Bugün de arkadaşlarımıza müdahale ettiler, bazı arkadaşlarımızın darp raporları var. Arkadaşlarımızın yanındayız, bütün sendikaların, konfederasyonların, bölge temsilcilerinin nerede bir direniş varsa oraya maddi manevi destek olması gerekiyor Özellikle Türk-İs’e ve DİSK’e bağlı sendikaların bu konuyla ilgili mutlaka duyarlılık göstermesi gerekiyor. Çünkü işverenlere karşı başka türlü başarılı olamayız. Patronun arkasında, devlet var, polis var. İşçinin yanında da örgütlü işçilerin olması gerekiyor. Sorunlar örgütlü işçilerin dayanışmasıyla aşılır.”

EMEP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ: SERMAYE VE İKTİDAR SALDIRIYOR, İŞÇİLER DİRENİYOR

İşçilere müdahaleye tepki gösteren Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Örgütü,  "Gün, sermayenin barbarlığına karşı sendika konfederasyon işkolu farkı gözetmeksizin tüm işçi ve emekçilerin ETF işçileriyle dayanışmayı büyütmesinin günüdür" denildi. 

Emek Partisi İstanbul İl Örgütü tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Çalıştıkları fabrika kapanan ve alacakları verilmeyen Deriteks sendikası üyesi ETF Tekstil işçilerinin başlattığı direniş tüm kararlılığıyla devam ediyor. Direnişlerinde 34 günü geride bırakan işçiler gece gündüz, yağmur fırtına demeden İstanbul Tuzla’daki fabrika binası önünden ayrılmıyor. Daha önceleri de polis müdahalesine maruz kalan ETF işçileri bu sabah yine çevik kuvvetin saldırısına uğradı. İşçiler yaka paça darbedildi. Kolluk kuvvetleri eşliğinde fabrikadaki mallar kaçırılmaya, işçilerin hakları göz göre göre yenmeye devam ediyor. İşçi ve emekçilerin nerede bir direnişi, hak arama mücadelesi varsa karşılarına hemen patronların çıkarlarını savunmak üzere kolluk kuvvetleri dikiliyor. Patron örgütlerine yönelik konuşmalarında grevleri yasaklamakla övünen tek adam yönetimi hemen sermayenin ve servet sahiplerinin yardımına koşuyor.

Patron ve iktidar el ele verip işçilerin haklarını hiç etmeye çalışırken, ETF işçileri ise direnişleriyle dayanışmayı büyütmeye çağırıyor. Gün, sermayenin barbarlığına karşı sendika konfederasyon işkolu farkı gözetmeksizin tüm işçi ve emekçilerin ETF işçileriyle dayanışmayı büyütmesinin günüdür. Kapitalistlerin saldırıları ancak emekçilerin birleşik ve ortak mücadelesiyle püskürtülebilir. Emek Partisi İstanbul İl Örgütü olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ETF işçileriyle omuz omuza olmaya ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz!"

AKDENİZ: ZULÜM DÜZENİNİZ SONSUZ DEĞİL

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, sosyal medya hesabından işçilere yapılan müdahalenin görüntülerini paylaşarak, "Kapı önüne konan ETF işçileri 20 yıllık hakkını istiyor. Patronlar fabrikadaki malları kaçırıyor! Anti demokratik yasalar işçi alacaklarını en sona atıyor. İşçinin emeğine işte böyle çöküyorlar. Zulüm düzeniniz sonsuz değil! #ETF işçileriyle dayanışmayı büyütelim!" dedi.

ÖNCEKİ HABER

"Müftüler seçim için sahaya iniyor" iddiası Meclis gündeminde

SONRAKİ HABER

Melih Gökçek'ten Şahan Gökbakar'a "Ağzını yüzünü dağıtırlar" tehdidi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa