27 Ağustos 2022 01:09

Keskesor-gökkuşağı

İzmir Selçuk’ta, “Gelecekten bir hafta çalmak” şiarıyla 19’uncusu düzenlenen gençlik yaz kampı sona erdi. Kürt Dili ve Edebiyatı Atölyesi Yürütücüsü İsmail Dindar atölye çalışmalarını anlattı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İsmail DİNDAR*

Y kuşağı, Z kuşağı derken; kapitalist üretim/yaşam biçiminin sonucu şekillenen insan tipinin yaşam biçimi ve davranışlarına baktıkça, içimden “zıkkım” kuşağı şeklinde bir tanımlama geçer hep. Maalesef günümüz bilimsel ve teknolojik gelişmelerin paralelinde insan denen canlının daha fazla doğruları görmesi gerekirken, doğayı, kendini, toplumu daha çok koruması gerekirken; yeni neslin tüketici, duyarsız, bencil ve bir o kadar da cahilce davranışlarını gördükçe insanın üzülüp bu konuda derin derin düşünmemesi elde değil.

Ama doğa/yaşam, zıtlıklarla örülüdür. “Diyalektik” doğanın ve yaşamın evrimi süresince hep işledi ve işlemeye devam edecek. İşte yukarıda sözünü ettiğimiz olumsuz gerçeklikler toplumun her tarafını sarmışken, zaman zaman bunun tersi oluşum, durum ve çabaları gördükçe insanın o cazırdayan yüreğine soğuk su serpiliyor.

18-25 Ağustos tarihleri arasında, Emek Gençliğinin, İzmir Selçuk’ta organize ettiği “19. Gençlik Yaz Kampı” kapsamındaki faaliyetler yaşamın/insanlığın mutlu geleceğine dair var olan/kalan umutlarımı, bir nebze daha yeşerti. Bine yakın katılımcı, kampı adeta bir gökkuşağına/keskesor dönüştürdü.

Davet üzerine gittiğim kampta, yurdun çeşitli yerlerinden gelen genç insanlarla iki gün, dil, edebiyat, ana dili konularında atölye çalışması yapma olanağı buldum. Bunun yanı sıra, gençler bir hafta boyunca, sanat, bilim, siyaset, ekonomi, sinema vb. alanlarda atölye, panel, forum gibi etkinliklerle, ülke ve dünya sorunlarını, çözüm metotlarını tartıştılar. Ayrıca faaliyetler 21.30’da sona erince bu kez film izleme, dans, müzik ve gün boyu “kamp tv”nin çektiği görüntüler dev ekrana yansıtılıp topluca izleniyordu.

Başta da söylediğimiz gibi, kapitalist üretimin/eğitimin ürünü olan sözünü ettiğimiz, son kuşakların doğaya, bilime ve topluma aykırı davranışları toplumun her tarafını zehirli sarmaşıklar gibi sarmışken, gençliğin bu tarz faaliyetleri bizi son derece mutlu ediyor.

Değişik illerden ve değişik meslek gruplarından (kimisi henüz lise öğrencisi) gelen genç insanların örgütlü ve disiplinli bir şekilde yaşamı ve insanlığı yakından ilgilendiren yakıcı sorunları tartışıyor olabilmeleri ve bunlara kafa yoruyor olmaları geleceğe yönelik umutları artırıyor.

Kolektif kültürün, paylaşmanın, sevginin, neşenin gençler arasında yaşam bulması elbette ki sevindirici ve umut verici ancak bu tür çabaların sınırlı olması, toplum çoğunluğunun bu olgulara uzak olması tabii ki son derece üzüntü veriyor.

Kampta hepsi de gönüllü çalışan yetkili ve görevlilerin karınca katarı gibi gençlere hizmet sunması,  kampta görev ve sorumluluk alan gençlerin nazik, çalışkan davranışları geleceğin bir gün mutlaka bu günden daha iyi olacağına dair düşünce ve umudumuzu güçlendiriyor. Yeter ki bu ve benzeri nitelikli çabaların diğer başka kurum ve kuruluşlar tarafından örgütlenmesi ve dolayısıyla niteliğin nicel anlamda da büyütülüp toplumun birçok kesimine ulaşılması, kitleselleştirilmesi.

Emeği geçen herkesi kutluyorum.

(*) Kürt Dili ve Edebiyatı Atölyesi Yürütücüsü

ÖNCEKİ HABER

19. Gençlik Yaz Kampı'nın ardından: Yontma çırakların düş atölyesi

SONRAKİ HABER

James Webb Uzay Teleskobu bir ötegezegende ilk kez karbondioksit tespit etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa