29 Ağustos 2022 15:39
Son Güncellenme Tarihi: 30 Ağustos 2022 17:54

Irak'ta iktidar kavgası | Sadr'ın siyasetten çekildiği Irak'ta neler yaşandı, hükümet neden kurulamıyor?

Irak'ta Sadr Hareketi lideri Mukteda el Sadr'ın siyasetten tamamen çekilmesi üzerine ülkede çatışmalar yaşandı. Ülkedeki gerilimin temelinde çeşitli siyasi kesimlerin iktidar kavgası yatıyor.

Fotoğraf: Murtadha Al-Sudani/AA

Paylaş

Irak’ta yaklaşık bir yıldır hükümet kurulamıyor. Birinci güç olmasına rağmen çoğunluk sağlayamayan Şii lider Mukteda Sadr’ın siyaseti bıraktığı açıklaması sonrası başlayan protestolar güvenlik güçleri ile çatışmaya dönüştü. En az 30 kişinin yaşamını yitirdiği açıklanırken Sadr, taraftarlarına geri çekilme çağrısı yaptı.

Basın toplantısı düzenleyen Sadr, Irak’ın “yolsuzluklar ve şiddete” sahne olduğunu ifade etti. Sadr, “Yaşanan çatışmalardan dolayı Irak halkından özür diliyorum. Bu devrim barışçıl olmaktan çıktığı için devrim değildir ve buna devrim diyemem. Batsın böyle bir devrim” dedi. Sadr'ın çağrısı sonrası ülkedeki sokağa çıkma yasağı kaldırıldı.

NE OLDU?

Irak’ta geçen yıl yapılan genel seçimlerin galibi Sadr Hareketi Lideri Mukteda Sadr, pazartesi günü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla “Siyasetten tamamen çekildiğini” duyurdu.

Sadr destekçisi bir grup da başkentte hükümet binaları ile yabancı misyon temsilciliklerinin bulunduğu korunaklı Yeşil Bölge’de bulunan hükümet sarayı önünde toplanarak hükümeti protesto etti. Beton bariyerleri yıkarak hükümet sarayı önünde toplanan Sadr yanlısı grup, burada hükümet yetkililerini istifaya çağırdı. Eylemciler buralardan güvenlik güçleri tarafından silah zoruyla çıkarıldı. Sadr’a bağlı Seraya es-Selam milis gücü ise yüzlerce silah dolusu araçlarla Yeşil Bölge çevresine konuşlanarak içerideki askerlerle çatışmalara girdi.

AA’nın haberine göre milisler dün sabah da RPG-7 tarz silahlarla Yeşil Bölge’ye saldırılarını sürdürdü. Silah seslerinin susmadığı Bağdat’ta sokağa çıkma yasağı öğle saatlerine kadar devam etti. Tatil edilen devlet kurumları çalışmadı. 

GÜNEYE DE YAYILDI

Middle East Eye (MEE) haber sitesine göre çatışmalar güneye, hem Sadr’ın hem de İran destekli rakiplerinin büyük desteğe sahip olduğu Şii çoğunluklu vilayetlere de yayıldı. 

Bağdat, Divaniye ve Basra’da aralarında Asaib Ehl el-Hak ve Kataib Hizbullah’ın da bulunduğu İran yanlısı birçok silahlı grubun merkezi ateşe verildi, havan toplarıyla hedef alındı ya da ateş açıldı. Sadr’ın destekçileri güneydeki Dhi Qar vilayetinde de vilayet hükümet binasına saldırdı. Maysan valilik binası duvarına “halkın emriyle kapatıldı” yazıldı. Basra’da Sadr yanlısı göstericiler lastik yaktı ve yollara barikatlar kurdu.

SADR YANLILARI: İRAN DESTEKLİ MİLİSLER SALDIRDI

AA muhabirine konuşan Sadr destekçisi Nasir Matrud, “Önce Koordinasyon Çerçevesi ve Nuri Maliki yandaşları tarafından bize ateş açıldı. Onlar, sandalyelerini korumak için Irak’ta bu kaosu yarattı. Onlar için gençler, çocuklar ve kamu mallarının hiçbir önemi yok” dedi. Diğer bir Sadr yanlısı Abu Karrar da, “Bizden kimse silah taşımıyordu ancak İran destekli milisler bize ateş etmeye başlayınca bize de askeri liderlikten silah taşıma talimatı geldi, RPG-7 dahil her türlü orta ve ağır silahlar taşıyoruz. En küçük silahımız kalaşnikoftur” dedi. Zeynelabidin İmara da, “Barışçıl olarak başladığımız gösterilerimizde bizi silah taşımaya zorladılar. Bu bir halk devrimidir. İran ve Devrim Muhafızları milisleri bizi vuruyor ama onları ve destekledikleri grupları buralardan süpüreceğiz” ifadelerini kullandı. 

DÜNYADAN TEPKİLER 

ABD’nin Irak Büyükelçisi Alina Romanowski, Irak’taki huzursuzluğun “Rahatsız edici” olduğunu çünkü Irak kurumlarının işlemesine izin vermediğini söyledi ve tüm tarafları “Barışçıl kalmaya ve şiddet döngüsüne yol açabilecek eylemlerden kaçınmaya” çağırdı. Romanowski, “Irak’ın güvenliği, istikrarı ve egemenliği riske atılmamalıdır. Şimdi farklılıkları çatışma yoluyla değil diyalog yoluyla çözme zamanıdır” dedi. Romanowski ayrıca göstericilere “Irak halkına ait olan ve ona hizmet eden ve işlemesine izin verilmesi gereken Irak hükümetinin kurumlarına ve mülklerine saygı göstermeleri” çağrısında bulundu.

Kanada’nın Irak Büyükelçisi Gregory Galligan da, ülke genelindeki çatışmalardan “derin endişe” duyduğunu söyledi.

Türkiye’den Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada “Türkiye, kardeş Irak’taki gelişmelerden endişe duymaktadır” denildi. Açıklamada, “Mevcut siyasi anlaşmazlıkların barışçıl ve kapsayıcı diyalog yoluyla çözüme kavuşturulmasını ve Irak halkının huzur ve refahının sağlanmasını temenni ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. 

AB’den yapılan açıklamada “Tüm aktörlerin daha fazla şiddete yol açabilecek her türlü eylemden kaçınması kritik önem taşımaktadır. Tüm yasalara saygı gösterilmesi ve kurumların bütünlüğünün korunması gerektiğini yineliyoruz. Tüm taraflar gerilimi düşürmek için çalışmalı ve farklılıkları çözmenin tek yolu olarak anayasal çerçevede siyasi diyaloğa girmelidir” denildi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Iraklı mevkidaşı Berhem Salih ile yaptığı telefon görüşmesinde, siyasi krizin diyalog yoluyla, Iraklılar için istikrar, güvenlik ve refah sağlayacak şekilde aşılacağını umduğunu ifade etti. Cezayir Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada taraflara diyalog dilini tercih etmeleri ve ülkenin yüksek çıkarlarına öncelik vermeleri çağrısında bulunuldu. Arap Birliği Genel Sekreterlik Sözcüsü Cemal Rüşdi, soğukkanlı ve itidalli davranılması ve farklı gruplardan göstericilerin tüm silahlı eylemlerden uzak durması ve kan dökülmesinin önlenmesinin zorunlu olduğu açıklaması yaptı.

SINIRLAR KAPATILDI, UÇUŞLAR DURDURULDU

Çatışmalar nedeniyle Dubai’nin Emirates hava yolu şirketi salı günü için Bağdat’a ve Bağdat’tan yapılacak tüm uçuşları iptal etti. Hava yolu iptal gerekçesi olarak Irak’taki “sivil kargaşa ve sokağa çıkma yasağı haberlerini” gösterdi ve durumu yakından takip ettiğini söyledi.

Kuveyt’in Irak’taki büyükelçiliği, vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu.

İran İçişleri Bakan Yardımcısı Mecid Mirahmedi de, “Irak’taki istikrarsız ortam nedeniyle İran ve Irak’ın tüm kara sınırlarının kapatıldığını ve kimsenin sınırlardan geçmesine izin verilmeyeceğini vurguluyorum” dedi. 

Söz konusu karar, milyonlarca İranlının Erbain törenleri için Irak’ın Kerbela ve Necef kentlerini ziyaret etmeye hazırlandığı sırada geldi. Yarı resmi haber ajansı Tesnim’e konuşan İran Havacılık Kurumu Sözcüsü Mir Ekber Rezevi, Erbain törenleri için Necef’te bulunan İran vatandaşlarını ülkeye getirmek için Necef şehrine olağanüstü bir uçuş planı yaptıklarını söyledi.

SADR KOZ MU ARIYOR?

Johns Hopkins Üniversitesinde araştırma görevlisi olan Albert Wolf, Sadr’ın siyaseti bırakma iddiasının Şii siyasetçinin elini güçlendirmek için yaptığı bir girişim olduğu yorumunu yaptı. el Cezire’ye konuşan Wolf,  “Sadr, Sadrlığını yapıyor. Bence mevcut siyasi krizde bir koz elde etmeye çalışıyor. Onun siyasetten çekildiğine inanmıyorum. Sadr, Irak kamusal alanında yüz binlerce insanı sokağa dökebilen tek olmasa da az sayıdaki figürden biri. Bence Irak’ı bir seçim daha bekliyor ve bence bu seçim de muhtemelen son iki seçime çok benzer bir şekilde sonuçlanacak ve son iki seçimden daha düşük bir katılım olmasa da muhtemelen düşük bir katılım olacak” ifadelerini kullandı. 

IRAK’TA HÜKÜMET NEDEN KURULAMIYOR?

Ülkedeki çatışmaların temelinde çeşitli siyasi kesimlerin iktidar kavgası yatıyor. Ekim 2021’de yapılan erken seçimlerden bu yana hükümet kurulamıyor. Ülkede 2003’teki ABD işgali sonrasında siyasal sistemde etnik ve mezhebe dayalı bölünmenin etkisi arttı. Son seçimlere kadar “ulusal birlik” hükümetleri oluşturuldu. Irak’ı son erken seçimlere götüren ise gençlerin öncülük ettiği Ekim 2019 Ayaklanması’ydı. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülke genelinde “İşsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmeti yoksunluğu” gibi nedenlerle düzenlenen gösterilerde ülkedeki işgal sonrası siyasi sistemin değiştirilmesi de talep edildi. Bu protestolara saldırılarda onlarca genç öldü ve yaralandı, hükümet erken seçim kararı almak zorunda kaldı. 

Ekim 2021 seçimlerinde ise Mukteda Sadr’ın liderliğindeki, Komünist Parti ve Kürt müttefiklerini de içeren siyasi blok 73 sandalye kazanarak seçimlerin galibi oldu. Ancak seçime katılım düşük kaldı. Sadr, ulusal çoğunluk hükümeti kurmayı hedeflediğini ilan etti. Parlamentodaki diğer hareketlerin dağılımı ise şöyle gerçekleşti: 38 sandalye ile Eski Meclis Başkanı Muhammed Halbusi’nin (Sünni) liderlik ettiği Takaddum (İleri Partisi) ikinci oldu. Eski Başbakan Nuri el Maliki’nin Kanun Devleti Koalisyonu 33 vekille üçüncü sırada yer alırken, Kürdistan Demokratik Partisi de (KDP) 33 sandalye kazandı. İran’ın desteklediği Haşdi Şabi silahlı gruplarının yer aldığı Fetih Koalisyonu 14, eski başbakanlardan Haydar Abadi ile Şii Dini ve Siyasi Lider Ammar el Hekim’in ittifakı ise 4 sandalye elde etti.

Ancak bir çoğunluk hükümeti kurulamadı. Sadr, İran destekli siyasi gruplarla ittifak yapmayı kabul etmiyor, ayrıca bu grupların hükümet oluşturmasına da karşı çıkıyor. Bu nedenle Sadr bloku geçtiğimiz ay parlamentodan istifa etti. Bunun üzerine İran destekli Şii gruplar Koordinasyon Çerçevesi İttifakı ile Sadr olmadan bir hükümet kurma çalışmaları başlattı. Bu grupların başbakan adayı (Muhammed Şiya Sudani) çıkarması üzerine Sadr destekçileri protestolara başlamıştı. Sudani, Sadr’ın ezeli rakibi Nuri el Maliki’nin hükümetinde bakanlık yapmıştı.

Sadr’ın takipçileri 30 Temmuz’dan bu yana parlamento binasını işgal ederek mevcut meclisin feshedilmesini ve yeni seçimlerin yapılmasını talep ediyordu.

MUKTEDA SADR KİMDİR?

Şii Din Adamı Mukteda Sadr son yirmi yılda Irak’taki en güçlü siyasi güçlerden biri haline geldi. Başlangıçta ABD liderliğindeki işgale karşı çıkan silahlı güçlerin lideri olan Sadr, takipçilerinin birçoğu hükümette görev almış olmasına rağmen kendisini müesses nizama muhalif biri olarak kabul ettirdi.

Sadr’ın babası Muhammed Sadık ve kayınpederi Muhammed Bakır oldukça etkili din adamlarıydı ve yüzleri düzenli olarak Sadrcıların ve Irak’taki diğer dini ve siyasi grupların pankart ve afişlerini süslüyordu. Her ikisi de Saddam Hüseyin tarafından öldürüldü ve birçok Şii tarafından “şehit” ve “yoksulların savunucusu” olarak görülüyor.

Sadr’ın kendisi de Irak’ın sosyal açıdan muhafazakar, yoksul ve işçi sınıfının yanı sıra İran ve ABD’nin etkisine karşı çıkanlar arasında bir taraftar kitlesi oluşturdu. Bağdat’taki destek üssü, Sadr Şehri, ancak ülke çapında da yaygın bir etkiye sahip.

(DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Kazdağı'nda uranyum sondajları hiçbir kurala uyulmadan sürüyor

SONRAKİ HABER

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformundan Evrensel’e dayanışma ziyareti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa