ÇHD Başkanı dahil 9 avukat tutuklandı
DHKP-C'ye yönelik olduğu iddiası ile düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 10 avukattan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı dahil 9'u tutuklandı. Böylece operasyon kapsamında tutuklananların sayısı 21'e çıktı. Öte yandan İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen ikinci
17 Ocak'ta İstanbul merkezli operasyonlarda "DHKP-C üyesi oldukları" iddiası ile gözaltına alınanlardan dün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen 41 kişiden 28'i tutuklanmaları talebi ile mahkemeye sevk edilmişti. Bu isimlerden 12'si tutuklandı. 7 kişi ise 10'ar bin TL kefalet karşılığı serbest bırakıldı.
Tutuklananların isimleri şöyle: "Kamile Kayır, Leyla Arıcı, Doğan Karataştan, Veysel Şahin, Yeliz Kılıç, Mahir Bektaş, Ali Şengül, Güven Usta, Elif Sultan Kalşen, Şafak Yayla, Özgür Aydın ve soyadı öğrenilemeyen Dursun."
10 AVUKATTAN 9'U TUTUKLANDI
Dün ifadeleri alınan ÇHD'li 10 avukatın ise 9'u tutuklandı. Tutuklanan avukatlar arasında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay da bulunuyor. Avukatlardan yalnızca Efkan Bolaç serbest bırakıldı.
Tutuklanan avukatların isimleri şöyle: Selçuk Kozağaçlı, Taylan Tanay, Güçlü Sevimli, Betül Vangölü, Şükriye Erden, Ebru Timtik, Barkın Timtik, Naciye Demir, Günay Dağ.
Baskın yapıldığı sırada Lübnan'da bulunan ve bile bile İstanbul'a gelen ÇHD Genel Başkanı Kozağaçlı'nın "kaçma şüphesi" denilerek tutuklanması tepki çekti.
Kararı öğrenen Taylan Tanay, "Böyle adalet olmaz. Mücadelemiz sürecek. Hiçbir şekilde geri adım atmayacağız. Baskılar bizi yıldıramayacak" dedi.
23 KİŞİ TUTUKLANMA TALEBİYLE MAHKEMEDE
İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen ikinci grupta yer alan 26 kişinin savcılık sorguları sona erdi. Gençlik Federasyonu üyeleri Hatice Ebru Akbaba ve Ömür Tekin ile Mahmut Tuncel savcılık sorgularının ardından serbest bırakılırken, 23 kişi tutuklanmaları talebi ile mahkemeye sevk edildi.
ADLİYE ÖNÜNDE PROTESTO
DİSK, KESK, TTB, TMMOB ve Halk Cephesi üyeleri, "DHKP-C" operasyonu adı altında gerçekleştirilen ve avukatların ile sanatçılarında aralarında bulunduğu onlarca kişinin gözaltına alınmasını Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde protesto etti. Polis ablukası altında yapılan açıklamaya, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, Adli Tıp Uzmanı Ümit Biçer ve Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. "Zulme boyun eğmeyeceğiz" ve "AKP iktidarı baskı ve gözaltılarla milyonları örgütlememizi engellemeyecektir" pankartı açan kitle, "Baskılar bizi yıldıramaz", Kürtçe ve Türkçe olarak, "Savunmaya özgürlük" ve "Grup Yorum susturulamaz" dövizleri açtı. "ÇHD susmadı susmayacak", "Devrimci avukatlar onurumuzdur" ve "Grup Yorum halktır susturulamaz" sloganları atılırken, adliye çevresinde çok sayıda çevik kuvvet polisi ile TOMA araçların bulunması dikkat çekti.
EKİCİ: MÜCADELEYE DEVAM
Açıklamada konuşan DİSK Genel Başkanı Ekici, AKP hükümetinin kendisine muhalif olan kurumlara ve kişilere yönelik baskı uyguladığını ve bunu bir alışkanlık haline getirdiğini söyledi. ÇHD, Grup Yorum ve Halkın Hukuk Bürosu'nun yaptığı çalışmalar hakkında konuşan Ekici, "AKP hükümeti ne derse desin biz, bunların ne yaptıklarını çok iyi biliyoruz" dedi. Özgürlük mücadelesi verenlerin işkence tezgahlarında, zindanlarda boyun eğmediğini ifade eden Ekici, "Bundan sonra da boyun eğdiremeyecekler ve özgürlük mücadelemize sahip çıkacağız" diye konuştu.
ÖZGEN: HUKUK AKP'YE DE LAZIM OLUR
Ekici'nin ardından söz alan KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, muhaliflere yönelik gerçekleştirilen baskı politikalarına atıfta bulunarak, "Biz bu filmi yıllardır izliyoruz. AKP'nin bu baskıları, faşizmden başka bir şey değildir" dedi. AKP'nin kendi hukukunu ezdiğini dile getiren Özgen, "Gün gelecek, bu hukuk AKP'ye de lazım olacak. Bu zulme boyun eğmeyeceğiz ve mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
Özgen'in ardından Halk Cephesi adına açıklama yapan Münevver Aşçı, gözaltı operasyonundan şimdiye kadar yaşanan gelişmeleri anlatarak, "Zor durumda halka yardım etmek için hatta kendi görevlilerini kurtarmak için kılını kıpırdatmayan devlet, devrimci kurumlara baskın yaparken bütün olanaklarını harekete geçirdi" dedi. Erdoğan'ın Beşar Esad için söylediği, "Hiçbir zulüm ebedi olmaz. Er ya da geç bu zulüm sona erecek" sözlerini hatırlatan Aşçı, "Erdoğan kendi halkına yaptığı zulmün de bir hesabı olduğunu, bu hesabı tarih önünde vereceğini unutmamalıdır" dedi.
"DHKP-C" ye dönük olduğu iddia edilen operasyonlar kapsamında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay'ın da aralarında bulunduğu 9 ÇHD üyesinin tutuklanmasına tepki gösteren avukatlar, Çağlayan'daki İstanbul Adliye önünde basın açıklaması yaptı. KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün, CHP İzmir Milletvekili İlhan Cihaner, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Berra Besler ve çok sayıda kişinin de destek verdiği açıklamada konuşan Avukat Behiç Aşçı, ÇHD'ye yapılan saldırıları ve sorgulama süreçlerini gayri ciddi bulduklarını belirterek, yapılan saldırının sadece öfkelerini artırdığını söyledi. AKP hükümetine seslenen Aşçı, "Sabrımızı, kararlığımızı ve öfkemizi sınamayın. Biz kendimize güveniyoruz. Umarım AKP de bu kadar kendine güveniyordur. Çünkü bu hukuksuzluk onun da karşısına çıkacaktır" dedi. 'İDDİALAR DÜZMECEDİR' Aşçı'nın ardından söz alan ÇHD Merkez Yöneticisi Hüseyin Aslan ise, sorgulama aşamasında hukuğun işlemediğini ve verilen kararların tamamen siyasi olduğunu söyledi. ÇHD'li avukatların, toplum belleğinde yer edinmiş işkence, katliam ve hukuksuzluk davaların savunmalarını yaptığını hatırlatan Aslan, "Devletin işkencecilerinin, katliamlarının yargılandığı davaları, savunmasız bırakılmaya çalışılıyor" dedi. Dosyada bulunan iddialarını hepsinin düzmece olduğunu ifade eden Aslan, "İddialar soyuttur. Somut verilere dayalı bir soru dahi gelmedi. Aslında dava başlamadan kararı verilmiş davadır" dedi. Avukatların 1 Mayıs İşçi Bayramı'na katıldıklarını ve buna ilişkin avukatlara soruların sorulduğunu aktaran Aslan, ancak avukatların hiç birinin sorulan sorulara cevap vermediğini dile getirdi. ÇHD'li avukatların işçilerin, ezilen halkların ve Kürtlerin avukatlığını yaptıklarını dile getiren Aslan, "ÇHD'liler ezilen sınıfların her zaman yanında olmuşlardır. Hedeflenen de bu ezilenleri savunmasız bırakmaktadır. Biz ezilenlerin savunmasını yapmaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.. 'DHKP-C DEĞİL ÇHD OPERASYONU' Aslan'ın ardından konuşan CHP İzmir Milletvekili İlhan Cihaner de, hazırlanan dosyalarıyla insan aklıyla alay etmek olduğunu dile getirdi. Basında çıkan haberlerin tamamının dezenformasyon amaçlı olduğunu belirten Cihaner, "Bu baskın ve sorgulamalarda asgari insanlıktan söz edemeyiz. Size bilgi verenleri deşifre edin. İlerde sizin de başınıza gelmesin" dedi. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ise, "ÇHD, devletin işkencesini Çeber davasıyla ortaya çıkardı. Birçok davada bunu başaran ÇHD'ydi. Dolayısıyla bu operasyon DHKP-C operasyonu değil ÇHD'ye yönelik operasyondur. ÇHD'yi savunmalıyız" diye konuştu. '35 SAAT BOYUNCA TERS KELEPÇE İLE İŞKENCE GÖRDÜK' Öte yandan gözaltına alınan ve dün akşam serbest bırakılan Grup Yorum üyesi İnan Altın ile Selma Altın ise, basında çıkan haberlere ve gözaltında yaşadıklarına ilişkin bilgi verdi. Kültür ve sanat merkezlerine yapılanları, "eşkiyalık "olarak değerlendiren İnan Altın, arama sırasında her hangi bir refakatçinin olmadığını ve uzun süren aramanın sadece 10 dakikasının kamera kaydına alındığını belirtti. Altın, arama adı altında yapılanın bir talan ve hırsızlık olduğunu söyledi. Basında "kozmik oda" olarak nitelendirilen odanın fotoğraf atölyesi olduğunu belirten Altın, "Ancak hiçbir basın kuruluşu olayları gidip yerinde görmedi. Servis edilen bilgiler ile yayın yaptılar. Ve bu da basın ahlakına sığmaz" dedi. Selma Altın ise, 35 saat boyunca ters kelepçe ile işkence gördüklerini belirterek, "Bizlere su ve şeker bile verilmedi. Hatta tuvalet ihtiyaçlarımızı bile karşılamadılar" diye konuştu. (İSTANBUL) FOTOĞRAF: AVUKAT SERKAN GÜNEL (TWITTER)