Beltur sözleşmeleri yenilenmiyor, belediye değil halk cezalandırılıyor
“Hastanelerde neden Beltur’un kantinleri açması engelleniyor? Sağlık Bakanlığının bu sorulara yanıt vermesi gerekir ve hızla yurttaşların bu mağduriyeti giderilmelidir.”
Beltur'un işlettiği kantinin (solda) sözleşmesi yenilenmediğinden kapatılması üzerine yurttaşlar özel hastenedeki Starbucks'a gitmek zorunda kalıyor. | Fotoğraflar: Sinan Ceviz
Sinan CEVİZ
Birçok devlet hastanesinde hasta yakınlarının beklerken bir bardak çay ya da yemek gibi temel ihtiyaçlarını karşıladıkları kantinleri İstanbul’da genelde Beltur işletirdi. Şimdilerde ise binlerce hastaya hizmet veren ve on binlerce hasta yakınının gittiği hastanelerde bu kantinler kapanmış durumda.
Kısa bir süre önce bir yakınımın kalp ameliyatı olması vesilesiyle gittiğim İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ben de bu gerçekle karşılaştım. Sabah erken saatlerde ameliyatı beklerken kahvaltı yapmak istedik ancak kantinler kapalı. Susadık, su almak için otomatlardan başka bir seçenek yok. Üstelik otomatlardaki içecekler kantinlere göre daha pahalı. Makinelerin bozuk olması da cabası. Parayı alıp çay vermemesi, 1 çayın 20 liraya mal olması (Çünkü para üstünü vermiyor) insanlara “Her tülü soyguna maruz kalıyoruz” dedirtiyor. Öte yandan içecek temin etseniz de yiyecek bir şeyler almanız ise mümkün değil.
Ayrıca birkaç bankın dışında insanların oturabileceği bir yer de yok. Kapalı kantinlerin bahçeleri de kullanılmadığı için saatler ilerledikçe güneş tepenizi kavurdukça insanların hastanenin hemen yanındaki ağaçların altına sığınmaktan başka bir çaresi kalmamış.
Neden böyle, niye açık değil diye sorup soruştururken Beltur’un İBB’ye ait olması nedeni ile sözleşmesi biten yerlere yeniden sözleşme yapılmadığını öğreniyoruz. Yeni ihale açıldı mı, açıldıysa neden sonlandırılmadı, sonlanana kadar neden Beltur’un kantinleri açması engelleniyor? Bu sorular belirsizliğini koruyor. Sağlık Bakanlığının bu sorulara yanıt vermesi gerekir ve hızla yurttaşların bu mağduriyeti giderilmelidir. Halk ekmek büfelerinde olduğu gibi hastane kantinlerinde de belli ki bir cezalandırma hali söz konusu. Kaldı ki İBB’nin daha önce yaptığı açıklama da mevcut noktalardaki sözleşmelerin uzatılması için sözlü ve yazılı olarak iletilen taleplerin yanıtsız bırakıldığı yönündeydi. Belediyenin faaliyetlerinin engellenmesi için atılan bu adımlar ne yazık halkın cezalandırılmasına dönmüş durumda.
Mehmet Akif Ersoy ismini taşıyan bu hastanede kantin olmadığı için “En yakın nerede oturabilirim” diye sorduğunuzda karşınıza hastane önünden Halkalı’ya doğru çıkan yolun karşısında bulunan Acıbadem Hastanesine ait lüks bir yapıdaki Starbucks çıkıyor. Hastanenin her alanı gayet düzenli. Otoparkı, yeşil alanı, kafesi... Starbucks’ın geniş bir bahçesi var, bahçe tamamıyla hasta yakınları ile dolmuş durumda. Yolun diğer tarafında ise bir ağaç gölgesi bulursanız kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Halkalı yolu adeta zengin ve fakir ayrımı yapıyor. Yolun bir yanında parası olanların gittiği özel hastane, diğer yanında ise alın teri akıtan ancak aldığı para ile geçinmekte zorlanan insanların sağlık hizmeti almaya çalıştığı devlet hastanesi.
Aslında üzerine çok laf etmeye gerek kalmayan bu manzara her şeyi anlatmaya yetiyor...