"Türkiye büyüdü işçinin payı küçüldü"

Murat UYSAL
İstanbul

Büyüme rakamları açıklandı. Buna göre Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 oranında büyüdü. Fakat işçiler büyümeden payını alamadı. Son 2 yılda işçilerin payı yüzde 11,4 azalırken sermayenin payı yüzde 11,1 büyüdü.

İşçilerin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı geçen yıl aynı dönem yüzde 32,6 iken yüzde 25,4’e geriledi. Sermayenin payı ise yüzde 49,2’den yüzde 54’e yükseldi. GSYH içinde işçilerin payı yüzde 7,2 azaldı sermaye ise payını 4,8 artırdı.

Evrensel’e konuşan işçiler “İpin ucu kaçtı, yüksek vergilerle ve enflasyonla cebimizden boşalan, sermayenin kasasına doldu” diye tepki gösterdi.

“BÜYÜMEDEN PAY ALAMAZKEN, ÜÇ KURUŞ KAZANCIMDAN YÜZDE 27 VERGİ VERİYORUM”

Bölüşümdeki büyük adaletsizliği İstanbul’da farklı sektörlerde çalışan işçiler emekçiler yorumladı. Bir metal işçisi vergi dilimine girecekleri ay öncesinde açıklanan büyüme oranlarını şöyle yorumladı:

"Biz fabrikada bugün kaç saat çalışacağımızı, mesaimizin ne kadar olduğunu, ay sonunda ne kadar alacağımızı bilmeden çalışıyoruz. Bildiğimiz tek şey var, ay sonunda vergi dilimine gireceğiz, aldığımız paranın yüzde 27’si vergiye gidecek. Ben açlık sınırından çalışan bir işçiyken, büyümeden hiçbir pay alamamış hatta daha da fakirleşmişken üç kuruş kazancımdan yüzde 27 vergi veriyorum. Öte taraftan büyüyenler, paylarına pay katanlar yani patronlarımızın servetlerinde damla kadar olan vergileri siliniyor indirime gidiliyor. Sermaye işte böyle büyüyor."

İşçilerin alım gücünün her geçen gün düştüğüne değinen metal işçisi, "Asgari ücrete iki kere zam yaptılar ve bununla övünüyorlar. Bugün açıklanan veriler, asgari ücrete yapılan zammın hiçbir şey ifade etmediğini bir kez daha gösteriyor. Baktığınız zaman bu adaletsiz bölüşümde en çok payı alan, en çok kâr eden bizim patronlarımız, metal işçilerinin patronları ama yine evine ekmeği alamayan peyniri alamayan biziz. En zor en ağır şartlarda ne kazandığımızı bilmeden çalışıyoruz. Köle gibi çalıştırılıyor olmamıza rağmen payımız azalıyor demek ki birileri böyle böyle cebimizden çalıyor” dedi.

“PAYIMIZI İSTEMEYE KALKTIĞIMIZDA KARŞIMIZDAN POLİSİ, DEVLETİ GÖRÜYORUZ”

Görünenin rakamlarla kanıtlandığını söyleyen bir sağlık emekçisi, “İpin ucu kaçtı, yüksek vergilerle ve enflasyonla cebimizden boşalan sermayenin kasasına doldu. İşçiler, emekçiler her geçen gün fakirleşirken sermaye üzerimizden rant elde etmeye devam ediyor. Biz ağır kira yükünün, elektrik, doğal gaz, su faturalarının, yüksek vergilerin altında ezilirken birileri büyüyor. Bu büyümeyi bizim üzerimizden sağlıyorlar” dedi.

Birçok eylem ve açıklamayla seslerini duyurmaya çalıştıklarını söyleyen sağlık emekçisi, "Emekliliğe yansıyan tek kalemde maaş istedik, bunlar karşılanmadı üstelik biz tek kalem derken 4 kaleme çıktı. Bu tabloda da ortaya çıkan büyümeden payımızı istemeye kalktığımızda sokağa çıktığımızda karşımızda, polisi devleti gördük. Büyümeden payımızı istememiz taleplerimizi haykırmamız engellendi" diye konuştu.

"ADALETSİZ BÖLÜŞÜMÜ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN İŞÇİLER KENDİ SİYASETİNİ YAPMALI"

CHP yönetimindeki Kartal Belediyesinde çalışan bir işçi ise ülkedeki paranın hep patronlara, sermayeye doğru aktığını, patronların zarar etmediğini, aksine pandemi sürecindeki çalışma modelleri ve sömürü yöntemleriyle servetlerine servet kattıklarını söyledi.

İşçi, “Her ne kadar belediyelerde tam anlamıyla bir patron olmasa da burada da bütçeler belirleniyor. İşçinin o bütçedeki payı işçiler olmadan hesaplanıyor. Enflasyon ve kura göre yeniden hesaplanan bütçeden ilk gözden çıkarılan işçinin ücreti oluyor. İktidarı politikalarıyla eleştiren CHP belediyelerinde de emekçiler için AKP Türkiye’sinden çok farklı bir tablo yok. Verdikleri taban ücreti zammı ile yüzde 80’i aşan en enflasyona direnmemizi bekliyorlar” dedi.

Adaletsiz bölüşümün sebebinin iktidarın politikaları olduğunu ve bu politikaların patronu daha da zenginleştirip işçiyi daha fakirleştirdiğini anlatan belediye işçisi, “İktidara talip olan CHP’nin de bu politikaları değiştirmeye yönelik bir açıklaması bir hamlesi yok. Zaten böyle bir hamle beklemek iyi niyetin ötesinde boş hayal olur. CHP nasıl belediyelerinde ilk işçi ücretinden kısıyor ilk işçiden vazgeçiyorsa yarın iktidara geldiklerinde de bu iş böyle olacak. İşçiler eğer bu adaletsiz bölüşümü ortadan kaldırmak istiyorlarsa kendi birliklerini oluşturmalı, kendi siyasetlerini yapmalılar" diye konuştu. 

TÜİK, 2. çeyrek büyüme verilerini açıkladı | Emeğin aldığı pay iki yılda 11,4 puan geriledi