Kamptaki tartışmaların fark ettirdikleri

Esenyurt’tan lise öğrencisi İshak

İstanbul

Bu yıl on dokuzuncusu düzenlenen Gençlik Yaz Kampı’na katılan bir lise öğrencisi olarak düşüncelerimi ve deneyimlerimi sizinle paylaşmak isterim.

Bu benim ilk kampımdı, dolayısıyla kamp alanına gelmeden önce önyargılara sahiptim. Kampa gelen insanların soğuk ve bireysel bir tutum içinde olacağını düşünmüştüm, ama gerçekler bambaşkaydı.

Kampın ilk günü yol yorgunu olduğumuz için o kadar verimli geçmedi. Ve ikinci güne başladık, sanki hepimiz birbirimizi aylardır tanıyor gibi sohbet ediyor, gülüyor ve eğleniyorduk. Bu samimi, hoş sohbeti gördükten sonra çok şaşırdım ve mutlu oldum. Kimse kimseye tepeden bakmıyor ve küçümsemiyordu, 15 yaşındaki insanlarla 25 yaşındaki insanlar sanki aralarında hiç yaş farkı yokmuş gibiydi.

HAKLARIMIZI BİZDEN BİLEREK VE İSTEYEREK ALMAK İSTİYORLAR

Kamp alanında sabah ve akşam üstü olmak üzere toplam 12 atölye vardı. Herkes istediği atölyeye katılabiliyordu. Mesela Evrim Atölyesi insanların ve canlıların nasıl oluştuğu ve ne gibi süreçlerden geçtiği hakkında, herkesin katılıp söz hakkı alabildiği bir atölye idi. Birçok farklı düşünce, görüş ve bilgi farklılıkları olmasından dolayı beni yeni bir şey öğrenmeye heveslendirmişti. Ayrıca Politik İktisat Atölyesi sayesinde kapitalizm, sosyalizm, emperyalizm ve komünizm hakkında birçok yeni ve faydalı bilgi öğrendiğim için artık özgürlük alanımın ne kadar büyük olduğunun belki de ilk defa farkına vardım. Ve her sabah düzenlediğimiz gazete okumaları sayesinde kendi hakları ve özgürlüğü için savaşan insanları gördüm, sıkıntılarını anlamaya çalıştım ve bu bana çok şey kattı. Bu mükemmel duyguyu yaşadıktan sonra anladım ki onlar bu hakları bilerek ve isteyerek bizden alıyor. Bundan sonra gelecek kamplara da katılmayı düşünüyorum ve istiyorum. Son olarak, kendi hayatımıza, özgürlüğümüze ve yaşam şartlarımıza karar vermek bizim elimizde o yüzden bu konuyu iyice düşünmek gerekiyor demek istiyorum.