Gençlerin ellerinde yükselen bir ütopya: 19. Gençlik Yaz Kampı
Kamp boyunca atölyelerde eşsiz ve bir o kadar güzel pek çok şey öğrendim, hatta Heykelcilik Atölyesi’nde kendime hatıra olarak kalabilecek bir kupa yaptım.
Fotoğraf: Evrensel
Enes
Sincan/Ankara
Bu yıl on dokuzuncusu düzenlenen Gençlik Yaz Kampı’na ben de bazılarınız gibi ilk defa katıldım. Daha önce hiç kampa katılmadığım için bambaşka bir deneyim oldu benim için. Açıkçası bu kadar eğleneceğimi düşünmüyordum. Atölyeler, konserler, forumlar, deniz ve yeni insanlarla tanışmanın heyecanı vardı üzerimde. Denizde topal havası, deve güreşi… Buradaki insanların samimiyeti beni çok mutlu etti.
ADETA GENÇLER İÇİN YARATILMIŞ BİR ÜTOPYA
Bu güzel kampta arkadaşlık, dayanışma, sorumluluk bilinci, işçi ve öğrenci emeğinin değeri hakkında çok şey öğrendim ve birçok arkadaş edindim. Halaylar çektim, konserlere katıldım, çılgınlar gibi dans ettim, panellerde ve toplantılarda görüşlerimi sundum, okul ve iş hayatında başıma gelenleri anlattım ve bunlarla nasıl başa çıkabileceğimi öğrendim. Hele atölyeler sayesinde kendime çok şey kattım. Ben heykelcilik, psikodrama, politik iktisat, mitoloji, evrim atölyelerine katıldım. Bu atölyelerden eşsiz ve bir o kadar güzel şeyler öğrendim hatta heykelcilikte kendime hatıra olarak kalabilecek bir kupa yaptım. Burası adeta gençler için yaratılmış bir ütopya gibi. Hayal gibi bir kamp oldu, bu kampta emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu dopdolu kampı sonuna kadar yaşadım, tekrar gitmek için sabırsızlanıyorum. Gelecek seneki kampta görüşürüz.
