1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Diyarbakırlı yurttaşlar: Huzur kalmadı, barış istiyoruz
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne dair konuştuğumuz yurttaşlar, “Artık yeter birinin koltuğu için kimse ölmesin, biz savaş istemiyoruz, barış istiyoruz" dedi.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Diyarbakır’da 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü yurttaşlarla konuştuk. Diyarbakır Sur ilçesinde konuştuğumuz yurttaşlar, “Artık yeter birinin koltuğu için kimse ölmesin, biz savaş istemiyoruz, barış istiyoruz, bu nereye kadar gidecek? Ailede, sokakta huzur kalmadı” dedi.
"BİZ GÜZEL GÜNLERE LAYIK DEĞİL MİYİZ?"
Haşim Kanat, barışın önemine dikkat çekerek ülkedeki savaş politikalarına son verilmesi gerektiğini söyledi. Çözüm sürecine de değinen Kanat, halkın savaş taraftarı olmadığını belirterek barış çağrısında bulundu. Kanat, “Bu şehir her türlü zulmü, acıyı gördü. Savaşın bize yaptıklarına bak, ekmek alamaz duruma geldik. Hâlâ savaş diyorlar, bu neyin savaşı? İnsanlarımız niye ölüyor? Şehide mi hasret kaldık? Bu kadar insan öldü, kim ne kazandı? Artık yeter, birinin koltuğu için insanlar ölmesin. Çözüm sürecine dönüp baksınlar, güzel günlerdi. Biz güzel günlere layık değil miyiz? Bu savaş son bulsun istiyoruz, siyasetçilere rantçılara bırakmadan biz halklar bunu yapalım. Çünkü ölenler bizim çocuklarımız onların değil” dedi.
"İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUZ"
Nurdan Akgün, insanca yaşamak istediklerini fakat iktidarların buna izin vermediğini ifade ederek “Barış istiyoruz, insan gibi yaşamak istiyoruz. Bu neden tartışma konusu ki? Gençliğimiz gitti, umudumuz kalmadı. Ben bu savaşın nedenini bilmiyorum, sokaktaki kimse bilmiyor. Baştakiler ‘savaş’ diyor savaş oluyor, ‘ölün’ diyorlar ölüyoruz. Biz savaş istemiyoruz, barış istiyoruz, gelecek istiyoruz. Bir karar alacaklarsa bunun için alsınlar” dedi.
"SAVAŞIN KİMSEYE FAYDASINI GÖRMEDİM"
Mehmet Toprak, halkın gelecek umutlarının tükendiğini belirterek savaş ısrarının kimseye fayda sağlamadığını, yaşanan ekonomik kriz üzerinden ifade etti. Toprak, “İş yok, güç yok, huzur yok. Bu ülkede bir şey kalmamış. Savaşın ne olduğunu yaşayan bilir. Biz gördük, hayatlarımız altüst oldu. Perişan olduk. Savaşın kimseye bir faydasını da görmedim ama hâlâ Irak’a giriyoruz, Suriye’ye giriyoruz. Bu nereye kadar gidecek? Şimdi ülke meteliğe kurşun sıkıyor. Kim ödüyor bunu, halk! Benim cebimden gidiyor ama ben savaş istemiyorum. İstemediğim bir şeyin faturasını niye ben ödüyorum? Yazık bize, bu insanlarımıza yazık. Daha yeter bu kadar acı bu kan yeter” dedi.
"İNSANLARI BİRBİRİNE DÜŞMAN ETTİLER"
Burak Ergün, “1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olması bir şeyi değiştirmiyor. İnsanları birbirine düşman ettiler. Çözüm sürecinde güzel zamanlar yaşadık. Daha sonra gün yüzü görmedik. Evimiz Sur’daydı. Her şey bizim için daha kötü oldu. Bu savaşın sonucuydu. Savaşın sonucunda su alamıyoruz, bir su 2.5-3 TL düşünün. Ailede, sokakta huzur kalmadı. Barış istiyoruz ama umudum yok. Bildiğim tek şey artık bu hükümetin gitmesi lazım. Yeni gelen de zaten bir on yıl bizi süründürür, olsun” dedi.
