Genç işçilerin sorunları da ortak çözümleri de

Barış TİMUR

Kayseri

Ülkenin dört bir yanından bir araya gelen gençlerin örgütlediği 19. Gençlik Yaz Kampı geride kaldı. Kampta düzenlenen işçi toplantısı da işçi-işsiz gençler tarafından özenle takip edildi. Kampa katılan genç işçiler, işçi toplantısı ve kendi aralarında gerçekleştirdikleri sohbetlerle sorunlarını tartışarak birlikte çözüm yollarını aradılar. Kayseri, Kocaeli, Adana, Van, Antep, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere diğer birçok kentten işçinin katıldığı toplantıya yansıyan ana başlıklar çalışma şartlarının giderek ağırlaşması, ek zam talebi, işten çıkarılma kaygısı, düşük ücretler ve işsizlik oldu.

Plastik fabrikasında çalışan genç bir işçi fabrika yönetiminin değişmesiyle işçilerin haklarına yapılan saldırıların arttığından bahsediyor. Bayramlarda işçilere gıda yardımı yapılırken şu an sadece çikolata verilmeye başlanmış ve bu durum işçiler arasında tepkiye yol açmış. Xiaomi-Salcomp fabrikasında sendikal örgütlenme faaliyetleri sırasında işten atılan 10 işçi daha sonra bu plastik fabrikasında işe başlamış ve fabrika içerisinde çeşitli hareketlenmeler yaşanmış. Sorunların anlatıldığı bir Instagram sayfası açmış işçiler. Patron ise bu sayfayı fark edince ilk işi daha önce Xiaomi’de çalışan işçileri işten atmak olmuş. Ancak bu durum işçilerin iradesini kırmamış, işçiler mücadeleye devam etmiş.

EK ZAM TALEBİ GÜÇLENİYOR

Özellikle yılın ikinci yarısında yapılan asgari ücret zammının işçilerin beklentisinin çok altında kaldığı konuşuluyor ve ek zam talebi öne çıkıyor. Kocaeli’de metal iş kolunda çalışan bir işçi bu duruma dair söz alıyor. İşçilerin ek zam beklentisine dair patronların cevabı ise “Sözleşmenizdeki zammı bekleyin ya da işler açıldığında mesai ücretleri ile aradaki farkı kapatırız” olmuş. Gebze’den katılan bir işçi ise ek zam meselesine dair çarpıcı bir başka örnek veriyor. Petrokimya alanında çalışan işçi, yan fabrikada sendikalaşma sonucunda işçilerin ek zam aldığını ve kendi patronlarının sendikalaşma korkusundan yan fabrika ne kadar zam verirse o kadar zam alacaklarını söylediğini anlatıyor. Ardından diğer fabrikada sendikalaşma başarısız olunca bu vaat de boşa düşmüş.

MÜLTECİ İŞÇİLERLE SINIF KARDEŞLİĞİ MÜCADELE İÇİNDE GÜÇLENİYOR

Adana’da mülteci saya işçisi olan Ahmet ise toplantıda işçilerin yoğun çalışma saatlerine dayanabilmek için doping içeren maddeler kullandıklarına dikkat çekiyor. Saya işçilerinin düşük ücretler karşılığında yoğun çalıştırılmalarına karşı dernekleşerek örgütlenme çalışmaları da mevcut. Her milliyetten bütün saya işçilerinin talepleri etrafında birleşerek kazandığı aktarılıyor. Bu kazanım yolunda ise Arapça, Kürtçe ve Türkçe bildirilerin etkili olduğu ön plana çıkıyor. Saya işçileri birleşerek grev yapıyor ve haklarını alıyor. Bu kazanımdan sonra mülteci işçilere de bakışın olumlu yönde ilerlediği ve sınıf kardeşliğinin güçlendiği anlatılıyor toplantıda.

KADIN İŞÇİLER TACİZ VAKALARI İLE DAHA SIK KARŞILAŞIYOR

Toplantıda öne çıkan bir diğer konu da kadın işçilere yönelik ağır baskılar. Adana’da tekstil atölyelerinin yoğun bulunduğu sitede kadın işçilere sözlü ve fiziki tacizler bu ağır baskılara örnek niteliğinde. Burada çalışan kadın işçiler tuvalete gittiklerinde dahi ustalar tarafından zorla çıkartılarak çalışmaya devam etmeleri için zorlanıyor.

Genç işçilerin ortaklaştığı konulardan biri, işten atılması korkusunun işçiler içinde yaygın olması. Kayseri’den bir işçi yeni işsiz kaldığını ve işsizliğin asgari ücretle çalışmaktan çok farklı olmadığını ifade ediyor. Son çalıştığı yerde işe başlarken patronlar tarafından buradan emekli olursunuz vaatleri ile işe girdiğini ve bir yıl geçmeden işsiz kaldığını anlatıyor.

İŞÇİLER HER YERDE PATRONLARA KARŞI ÖRGÜTLENMELİ

Toplantının sonunda konuşan Emek Partisi MYK Üyesi Arzu Erkan ise patronların her yerde işçilere karşı örgütlü olduğunu, bunun karşılığında işçilerin de örgütlenmesi gerektiğini vurgulayarak yapılan saldırıların birleşik ve güçlü bir mücadele ile püskürtülebileceğini söyledi.

Toplantıda öne çıkan tartışmalar da bizlere gösteriyor ki önümüzdeki süreçte ekonomik gidişat ve politik atmosfer, işçi gençlerin daha çok itiraz edeceği, etmesi gereken bir süreç olacak. Ekonomik krizin yükünün işçilere yüklendiği koşullarda, işçi ve emekçilere yoksulluğu reva gören patronlar ve onun temsilcilerine karşı mücadeleyi ilerletmek gerekiyor. Mücadeleyi nasıl ilerleteceğimiz, nasıl birlik olacağımız konusunda toplantıda da öne çıkan örnekler var elbette. İşçilerin birleşirse kazanabileceğine yakından tanık olduğumuz en yeni örnek İzmir’de TPI Composite işlerinin direnişidir. 3600 işçi düşük zamma ve işten atmalara karşı başlattıkları direnişi baskılara ve sendikanın geri tutumuna rağmen kazandılar ve istediklerini aldılar. Dolayısıyla işçilerin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirecek taleplerimizi, hep birlikte, çalıştığımız her alanda örgütlemeliyiz. Ancak gerçek kurtuluşumuz için işçilerin yaşam ve çalışma koşullarına her gün saldıran patronlar sınıfının sistemine karşılık siyasal bir mücadelede birleşmek ve mücadele etmek şarttır.