01 Eylül 2022 14:18

Bakanlık, Erdoğan ve Soylu'nun hedef gösterdiği özel sektör öğretmenleri ile görüştü

"Bakanlığın görüşme çağrısını fiili-meşru hattan ilerleyen sendikal hareketimizin sonucu olarak görüyoruz" diyen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, görüşmede sundukları taleplere dair açıklama yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Yaptıkları eylemde polisin sert müdahalesi ve biber gazına maruz kalan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef gösterdiği özel sektör öğretmenleri, mücadelelerinin ve kamuoyundaki desteğin sonucunda Bakanlık yetkileri ile görüştü.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 9 kişilik heyetlerinin, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) çağrısı ile toplantıya katıldığını duyurdu. Açıklamaya göre toplantıda Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Özel Öğretim Kurumlan Genel Müdürü Ömer İnan ve Eğitim Politikaları Daire Başkanı Vedat Kuşgözoğlu Bakanlık adına yer aldı.

“FİİLİ-MEŞRU HATTAN İLERLEYEN SENDİKAL HAREKETİMİZİN BİR SONUCU”

Açıklamada toplantının yapılışıyla ilgili şu değerlendirme yer aldı: “Özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim emekçilerinin Ankara'da gerçekleştirilen buluşma sırasında taleplerini savunan tavrı ve kamuoyunun öğretmenleri sahiplenen tutumu, bu görüşme zeminini oluşturmuştur. Sendikamızla birlikte örgütlü ve disiplinli bir şekilde hareket eden eğitim emekçilerine buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bakanlığın görüşme çağrısını fiili-meşru hattan ilerleyen sendikal hareketimizin bir sonucu olarak görüyoruz. Bununla birlikte Bakanlığın görüşme isteğini de olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.”

“TABAN MAAŞ HAKKIMIZ ACİLEN GERİ GETİRİLMELİ”

Sendika, görüşmelere dair şu bilgileri paylaştı:

“Sendikamız toplantı esnasında taban maaş hakkının karşılanması gereken acil-somut bir talep olduğunun üzerinde durdu ve özel sektör öğretmenlerinin elinden alman bu geriye dönük hakkın Bakanlık tarafından atılacak adımlarla tekrar hayata geçirilebileceği ifade edildi.

Asgari ücretle öğretmen çalıştırmanın, öğretmene söz konusu "verilen önem"in karşılığı olamayacağı, bu yaklaşımın özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin sorunlarını daha da derinleştirdiği söylendi.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sayın Nazif Yıldırım, bu süreçte Sendikamızı muhatap olarak gördüklerini, iletişim halinde olmak istediklerini, Bakanlığın kapısının her zaman Sendikaya açık olduğunu belirtti.

Bakanlığın önerisi, Sendikanın taban maaş talebi ile ilgili bir rapor hazırlaması ve bu raporu Bakanlığa sunması üzerinedir. Daha sonra TÖZOK ve TÖDER ile bir konsensüs/uzlaşı görüşmeleri takvimi ile sürecin ilerletilebileceği öneriye eklenmiştir.

Taban maaş sürecinin siyasi ayağının ve Meclis zemininin de bu süreçte önem arz ettiği Bakanlık tarafından vurgulanmıştır. Sendikamız bu önerilere şu şekilde cevap vermiştir:

  • Özel öğretim kurumlarında çalışan on binlerce öğretmen için yaşamsal olan bu talep, bürokratik bir sürecin bu talebi erteleyen ve bekleten yöntemleri ile ele alınmamalıdır.
  • Bu talep sadece Sendikamızın bir talebi olarak değerlendirilmemelidir. Taban maaş isteminin gerekçeleri eğitim emekçilerinin içinde bulunduğu koşulların ürünüdür. Talebimiz, bu anlamı ile yüz binlerce eğitim emekçisinin talebidir. Bu gerçekliği fark etmek Milli Eğitim Bakanlığının en önemli görevleri arasındadır.  
  • Taban maaş hakkının uygulanması için ne Sendika tarafından hazırlanacak bir rapora ne de TÖZOK ve TÖDER'i ikna edecek bir sürece de ihtiyaç duyulmalıdır. Bakanlık bu adımı, bir eğitim politikası, öğretmen emeğini güvence altına alacak doğal bir karar olarak görmelidir.
  • Özel öğretim kurumu açacak olanlar ya da hali hazırda eğitim-öğretim kurumu işleten patronlar, taban maaş hakkını karşılayabileceklerinin garantisini Bakanlığa sunmalıdır.
  • Sendikamız doğrudan doğruya çalışma koşullarımız ve bu koşulların daha iyi hale gelmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu anlaşılmaz ve bu konuda çabuk bir şekilde somut adım atılmaz ise, özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin hoşnutsuzluğu artacaktır.

Bakanlık, sürecin ilerlemesi açısından önerdiği yöntemi tekrar dile getirdi. Güven ilişkisini ön planda tutmak gerektiğini, Bakanlığın mevcut politikalarının her zaman öğretmene değer verdiğini aktardı.

Bu hali ile görüşmeyi somutlamak açısından Bakanlığa, " Bu toplantıyı taban maaş talebinin konuşulduğu ve hayata geçirilmesi için ilk adım olarak görebilir miyiz?" sorusunu yönelttik. Bakanlık, "Bu toplantıyı taleplerinizin alındığı ve karşılıklı görüşmenin başladığı bir toplantı olarak görmek şu an için daha doğru olur." diyerek sorumuzu yanıtladı. İkinci olarak "Bu süreci takvimleyebilir miyiz?" diye sorduk. Bu sürecin Bakanlık tarafından sonlanamayacağı, yasama ve yürütmenin belirleyici taraf olduğu ifade edildi.

Gerçekleşen görüşmeyi muhataplık açısından olumlu bir gelişme olarak görüyoruz fakat sorunlarımızın çözümü noktasında bürokratik ve hantal önerilerle bu çözüm sürecinin muğlak kalacağını düşünüyoruz. En temel sorunumuz olan taban maaş talebi dışında;

  • 10 aylık sözleşmeler
  • Özel öğretim kurumlarına acilen sıkı denetim
  • Büro elemanı, sekreter gibi unvanlarla yapılan atamalar
  • Kamu öğretmenlerinin yararlandığı haklardan yararlanabilmek
  • Sözleşme örneklerinin öğretmenlere verilmemesi
  • Güvencesiz çalışma ve yıllık sözleşmeler gibi yakıcı sorunlarımızı da aktardık."

Açıklama, sendikanın eğitim emekçilerine yönelik şu çağrısı ile son buldu: “Sendikamıza üye olmak, taban maaş talebini her yere taşımak, talebimizde tıpkı dün olduğu gibi ısrarcı olmak yaşamsaldır. Başaracağız! Dünden Daha Güçlüyüz! Eğitimi ve Emeğimizi Savunuyoruz! Taban Maaş Hakkımız' Geri Alacağız! “ (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Müfredattan kaldırılan evrim Pamucak sahillerinde gözlendi

SONRAKİ HABER

Ulaşılamaz kılınan dansı birbirine kavuşan ellerimizde yükselttik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa