Yokoluş isyanı eylül protestolarının ilkini Avam Kamarası’nda yaptı

Özden DİNÇ
Londra

Extinction Rebellion (XR-Yokoluş İsyanı) aktivistleri dün İngiltere Parlamentosu’nun Avam Kamarası’nda ve eş zamanlı olarak parlamento binasının dışında protesto eylemleri yaptı.

Protesto grubu basına yaptıkları açıklamada, iklim değişikliği konusunda insanların seslerini duyurabileceği bir “Yurttaş Meclisi” kurulması talebiyle yapılan eylemde, XR aktivistlerinin binayı gezmek için düzenlenen bir tura kayıt yaptırdığını ve daha sonra kendilerini çok kuvvetli bir yapıştırıcı maddeyle Avam Kamarası’nda meclis başkanının koltuğuna yapıştırdığını söylüyor. Eş zamanlı olarak Parlamento binasının dışında bir diğer XR aktivistinin Big Ben saat kulesinin etrafındaki iskeleye tırmanarak “Yurttaş Meclisleri Hemen Şimdi-Bırakın Halk Karar Versin” yazan büyük bir pankart açtığı ve iki aktivistin de kendilerini parlamento binasının kapılarına zincirlediği ifade ediliyor.

Protesto sonrası sekiz aktivistin gözaltına alındığını duyuran Metropolitan Polis Teşkilatı ise aktivistlerin kendilerini bir yere yapıştırmadığını söylüyor.

Protesto grubunun sosyal medya hesapları üzerinden paylaştıkları görüntülerde meclis başkanının koltuğunun etrafında el ele tutuşmuş aktivistlerin yanında duran diğer aktivistlerin “Yurttaş Meclisleri Hemen Şimdi” ve “Bırakın Halk Karar Versin” yazılı dövizler taşıdığı görülüyor.

Protestocular açıklamalarında, iklim ve hayat pahalılığı krizleri konusunda toplumu gözeten makul şeyler yapılmasının mümkün olduğunu ancak mevcut politik sistemin “bir sonraki seçim döngüsünün ötesini” göremediğini ve yapılması gerekenleri yapma kapasitesinin olmadığını belirtiyor. XR sadece “en tepedekilerin sesinin duyulduğu bu sistemin yerine” yeni bir karar mekanizmasına ihtiyaç olduğunu ve bu nedenle Yurttaş Meclisleri kurulması gerektiğini söylüyor.

XR grubunun Basın Sözcüsü Alanna Byrne, siyaseti sıradan insanları temsil edecek şekilde güncellemenin mümkün olduğunu ve yurttaş meclislerinin bu bağlamda toplumdaki çeşitliliği yansıtacak ve halka kendisini yönetim gücünü verebilecek demokratik bir mekanizma olacağını söylüyor. Byrne sivil itaatsizlik eylemleriyle yeterince kalabalık hale gelindiğinde değişimin kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

İklim aktivistleri bu protesto gösterisinin Eylül ayında yapmayı planladıkları eylemlerin ilki olduğunu ve önümüzdeki baharda 100 bin kişiyi sivil direnişte sokaklara çıkaracak aşamalı bir planları bulunduğunu söylüyorlar.