04 Eylül 2022 15:25

Bağımsız gazeteciliğin yolu mücadeleden geçiyor

İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası iş birliği ile yürütülen ‘Güçlü Gazeteci, Özgür Medya’ Programı’nın ilk döneminin kapanışı gerçekleştirildi.

Fotoğraf: İzmir Gazeteciler Cemiyeti

Paylaş

İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 44 aydır yürüttüğü ‘Güçlü Gazeteci, Özgür Medya’ programının ilk bölümünün kapanış zirvesi kapsamında düzenlenen ‘Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde Bağımsız Gazeteci Olmak’ konulu atölye çalışması tamamlandı. Zirvede bağımsız gazetecilik için izlenilmesi gereken yollar ve yurtdışı örnekleri tartışıldı

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Avrupa Birliği (AB) tarafından finansal desteği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) iş birliği ile yürütülen ‘Güçlü Gazeteci, Özgür Medya’ Programı’nın 44 aylık süreci kapsayan projenin ilk döneminin kapanışı gerçekleştirildi. Başarılı bulunarak 3 yıl daha uzatılan projenin ilk bölümünün kapanışı, Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde Bağımsız Gazeteci Olmak’ konulu uluslararası bir çalıştay ile tamamlandı. İGC Uluslararası Basın Merkezi’nde gerçekleşen programa, İzmir medya temsilcileri ve yabancı gazeteciler katıldı.

Bağımsız gazeteciliğin dünyadaki örneklerini ve deneyimlerini gazeteciler Stelyo Berbarakis, Alexandra Enberg paylaşırken, dünya genelinde bağımsız gazetecilere destek olmak için çalışan Article 19 Platformu temsilcisi Suay Boulougouris de Türk gazetecilere sağladıkları destekleri paylaştı. Çalıştay gazeteci Prof. Dr. Doğan Tılıç’ın düzenlediği atölye çalışması ile sona erdi.

SİSTEMATİK BİR BASKI SÜRECİ İÇİNDEYİZ

Uluslararası Bağımsız Gazetecilik Zirvesi’nde konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Türkiye’nin uzun zamandır zorlu bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek “Sistematik bir baskı süreci içindeyiz. Biz bunu çok derinden yaşıyoruz” diye konuştu. Gappi Türk medyasında bağımsız gazeteciliğin devam etmesinin tek yolunun birlikte mücadeleden geçtiğini söyledi.

TÜRKİYE ZOR BİR SÜRECE GİRİYOR

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş da kamuoyunda ‘Dezenformasyon Yasası’ olarak bilinen kanun teklifine ilişkin verilen mücadeleye değindi. Yasa teklifinin şimdilik geri çekildiğini hatırlatan Durmuş “Önümüzde seçimler var ve Türkiye yoğun bir baskıyla karşılaşacağı bir sürece giriyor. Diyarbakır’da 15 meslektaşımızın tutuklanması da tesadüfi değildi. Sansürlerin artacağı, erişim engellerinin artacağı bir sürece giriyoruz. Bu süreçte bunun karşısında gazetecilerin örgütlü gücü duracak. Gazeteciler olarak birlikte durabilirsek bu saldırıları aşabiliriz” diye konuştu.

İKİ YAKA ARASINDA GAZETECİLİK

Türkiye ve Yunanistan’daki basını değerlendiren Stelyo Berbarakis, iki ülke arasındaki ilişkilerin kamuoyuna doğru yansıtılması için iki yaka arasındaki gazetecilerin eskiden olduğu gibi yeniden bir araya gelmesi gerektiğini söyledi. Basın özgürlüğünün Yunanistan’da Türkiye’ye göre biraz daha iyi olduğunu söyleyen Berbarakis, Yunanistan’da da baskı araçlarının olduğuna dikkat çekti.

BAĞIMSIZ GAZETECİLİK İÇİN SİSTEM DEĞİŞMELİ

Toplumsal kültürdeki farklılıkların medya üzerindeki baskı unsurlarını da olumlu ya da olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Prof.Dr.Tılıç, Medya Sahiplik Yapısı değişmediği sürece bağımsız gazetecilik yapılamayacağını söyledi. Gazetecilerin tüm toplumsal mücadelenin parçası olması gerektiğini dile getiren Tılıç, “Emekçiler, yoksullar, işçiler medyadan kayboldular. Görünmez oldular. Geleneksel medya sahipliği yapısında sağ gazetelerin bile işçi sendika sayfaları vardı. O sayfalar yeni medya sahipliğiyle birlikte hızla medyadan görünmez oldular” dedi.

‘Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Bağımsız Gazeteci Olmak’ Çalıştayı Sonuç Bildirgesi

  1. Bağımsız ve özgür bir gazetecilik mücadelesi özgür ve demokratik bir toplum mücadelesinden ayrı düşünülemez.
  2. Siyasal iktidarların ve medya sahiplerinin gazetecilerin bağımsızlık ve özgürlüğünü sınırlayan baskılarına karşı güçlü bir karşı duruş örgütlenmelidir. Bağımsız, özgür gazetecilik etkin ve sözde kalmayan yasal, anayasal güvence altına alınmalıdır. Siyasal partiler bunu programlarına almaya zorlanmalıdır.
  3. Gazetecilerin mesleki birikim ve donanımlarını arttıracak programlar yaygınlaştırılmalı, yeni iletişim teknolojileri ve dijital medya konusunda yetkinleşmeleri sağlanmalıdır. İletişim sürecinin temel aktörü olan gazetecilerin dil bilen, belli, alanlarda uzmanlaşmış nitelikli meslek erbapları olmaları sağlanmalıdır.
  4. Gazetecilerin örgütlülüğü güçlendirilmeli; yerel, ulusla ve uluslararası dayanışma ağları örülerek pekiştirilmelidir.

 

ÖNCEKİ HABER

Nüfusun yüzde 2’si uyuşturucu suçuna bulaştı

SONRAKİ HABER

Tokat’ta Dünya Barış Günü paneli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa