İÜ’de öğrenciler yemek zammına tepkili: Açlığımızı değil dersleri düşünmek istiyoruz
İstanbul Üniversitesi'nde yönetimin yemek zammına tepki gösteren öğrenciler; “Okulumuzda aç kalıp kalmayacağımızı değil dersleri düşünmek istiyoruz” diyerek zammın geri alınmasını istedi.
Fotoğraf: Evrensel
Dila SAATÇİOĞLU
İstanbul
İstanbul Üniversitesi öğrencileriyle, üniversite yönetiminin 1 Eylül’de hayata geçirdiği 2.5 TL’lik yemek zammını konuştuk. İstanbul Üniversitesi öğrencilerine 3.5 TL’den 6 TL’ye çıkartılan yemek ücretinin kendi hayatlarını nasıl etkileyeceğini sorduk. Öğrenciler “Bizim amacımız eğitim. Okulumuzda aç kalıp kalmayacağımızı değil dersleri düşünmek istiyoruz” dedi.
Ömer, üniversitenin yüksek ödenek almasına rağmen öğrencinin yeme ücretine yapılan zam hakkında ne düşündüğünü sorduğumuzda, “İlk olarak bir sürü enstitü ve kuruma sahip olmasına rağmen bu kurumların hiçbiri faal durumda değil hepsinin kapısı kilitli, bilim yapılmıyor. İkinci olarak ise kalabalık öğrenci nüfusu, buna nazaran bu öğrenciler okuldan neredeyse hiçbir alanda destek görmüyor. Üniversitenin öğrencileri üniversitenin olanaklarından faydalanamıyor çünkü bu koskoca çınarın faydalanabileceğimiz bir tane bile olanağı yok” diye ifade ediyor.
Elektrik, doğal gaz ve kira fiyatlarına yapılan zamlardan da sonra bir de yemekhaneye gelen zamdan nasıl etkileneceğini sorduğumuz Ömer şunları söylüyor; “Fatura zamları çoğumuzu doğrudan etkilemese bile ailelerimiz etkileniyor. Aile gideri sabit kalırken giderler sürekli arttıkça biz daha çok dışarıya bağımlı kalıyoruz.”
‘OKULUMUZDA AÇ KALIP KALMAYACAĞIMIZI DÜŞÜNMEK İSTEMİYORUZ’
Üniversite yönetiminin her yerden ve her ekonomik sınıftan öğrenci barındıran büyük bir üniversite olarak yapılan zamların etkilerini göz önünde bulundurması gerektiğine vurgu yapan Cansu, “Üniversitenin böyle bir zamma ihtiyacı yok, öğrencilerin beslenme hakkını elinden alması büyük bir duyarsızlık. Yarım kuruş, bir lira gibi paraların dahi hayatını büyük oranda etkileyecek öğrencileri barındıran bir okulda yemekhaneye yüzde 71 zam kabul edilemez.” diyor.
Cansu sözlerine şöyle devam ediyor: “Fiyatlar birdenbire o kadar büyük oranda arttı ki, sistemde parasına para her zaman katacak olan minik kitle hariç çoğunluk bu enflasyon krizinden yaşamını idare edemeyecek hale geldi. Öğrencinin çabalarıyla kazandığı, devlet okulunda bile böyle bir zam gelmesi hepimizin hayatını daha da kötü etkileyecek, bizi daha da zorlayacak bir unsur. Biz öğrenciyiz, maddi durumumuzu stabilize edecek bir işimiz yok. Bizim amacımız belli alanlarda bilgili ve topluma yararlı insanlara dönüşmek. Bizim amacımız bu yaşta hep maddi sorunlarımızı ya da günlük nasıl daha az para harcayabiliriz diye düşünmek değil. En azından kendi okulumuzda aç kalıp kalmayacağımızı da düşünmek zorunda kalmak istemiyoruz.”
Son olarak “Bu zammın geri çekilmesi için sizce ne yapılabilir” sorusuna Cansu: “İki sene önce yapılan eylemler aynı şekilde yeniden yapılmazsa bu gücün karşısına geçemediğimizi düşünecekler. Öğrenciler olarak birleşmeli ve öğrencinin hayatının her zaman birinci planda olması gerektiğini göstermeliyiz” diye cevap veriyor.
‘ÜNİVERSİTENİN ZAMMI GERİ ÇEKMESİ, ÖĞRENCİYE DESTEK OLMASI GEREKİR’
Defne Türkiye’de öğrencilerin maddi zorluklarla epey mücadele etmek durumunda kaldığının altını çiziyor, “Barınma zaten başlı başına bir sorun kimisi ev tutuyor, kimisi yurtta kalıyor fakat bunlar maddi açıdan öğrenciyi halihazırda zorlayan miktarlarda olmasına rağmen bir de üzerine yapılan yemek zammının öğrenciyi sadece daha fazla maddi kaygıyla uğraştıracağını düşünüyorum. Bizler gelecek için elimizden geleni yapmak durumundayken, öğrencilerin yanında olunmamasını aksine daha da zora sokulmasını doğru bulmuyorum. Kaldı ki beslenme en temel hakken. İstanbul Üniversitesi gibi yüksek bütçeye sahip bir okulun bu zammı geri çekmesini ve öğrenciye destek olması gerektiğini düşünüyorum” diye ekliyor.
‘YEMEĞİ 3 ÖĞÜNDEN 2 ÖĞÜNE DÜŞÜRMEYİ PLANLIYORUM’
Mevcut ekonomik koşullar üzerine yemekhaneye gelen zam hakkında düşüncelerini sorduğumuzda Çağla, “Üniversite öğrencisi olarak yemek 3.5 lirayken yemeği okuldan yemek benim için yurttan ya da dışarıda yemekten çok daha uygun fiyata geliyordu. Çünkü dışarıda bir yemeğe artık 50 lira verir olmuştum ve aldığım KYK bir hafta boyunca dışarıdan yemek masrafımı bile karşılamıyor. Şu an KYK yurtlarının da fiyatının artışıyla beraber dışarıda çok fazla yiyebileceğimi düşünmüyorum. Bundan dolayı da artık öğünümü sabah kahvaltısı ve akşam yemeği olmak üzere 2 öğüne düşürmeyi planlıyorum” diyor.
‘SOSYAL HAYATIMIZA EKONOMİK OLARAK YETEMİYORUZ’
Mevcut ekonomik sıkıntılar göz önünde bulunduğunda makul bir zam yapılması beklenen bir durum diyen Fatma şunları söylüyor: “Bu zam oranının yüzde 80 olması günde 3 öğün yemekhanede yemek yiyecek bir öğrencinin bütçesine oldukça zarar veren, kabul edilmemesi gereken bir durum. Bir çoğumuz ekonomik olarak hâlâ ailemize bağlı olduğumuz halde temel ihtiyaç olan barınma ve beslenme fiyatlarına zam yapılması bizlerin sosyal hayatını olumsuz etkiliyor. Kendimize ve sosyal hayatımıza ekonomik olarak yetemiyoruz.”
‘ÖĞRENCİ ÇIKAR KAPISI DEĞİL!’
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Sınıf Öğrencisi Umut Topbaş ise üniversitenin öğrencilerini müşteri olarak görmemesi gerektiğine ve okurken en temel ihtiyaçlarımızı karşılamamızın engellenmemesi gerektiğine vurgu yaparak başlıyor sözlerine.
“İstanbul Üniversitesi bu ülkenin geleceğinin güvencesi olduğunu iddia ederken yapılan son zamla beraber öğrencileri, layık görülen kaliteli ve ücretsiz olması gereken yemek konusunda mağdur ediyor. Üniversitemiz öğrencileri bir çıkar kapısı olarak görmemeli” diyen Umut, temel ihtiyaçların giderek pahalılaştığı günlerde yapılan zamla beraber yemekhaneye gelen yaklaşık yüzde 80 zammın öğrenciler üzerinde yük olduğunu belirtiyor.
“Ülkemiz zor zamanlardan geçmekte ve yüksek enflasyon ile karşı karşıya. Yurt ücretleri, ev kiraları ve ulaşım ücretlerine olan yüksek artış öğrencinin sırtında bir yük iken; üniversitemizin öğrencilerinin sırtına bir yük daha yüklemesi akıl alır gibi değil. Yapılan zamlar öğrencilerin yaşam kalitesini etkiliyor. Derslere vakit ayırmak gerekirken en temel hakkımıza yapılan müdahalelerle meşgul olmak zorunda kalıyoruz. Üniversite yönetiminin öğrencileri mağdur etmemesi gerekiyor.”
“Yapılan zammın geri çekilmesi için ne yapılması gerekir” sorumuza ise; “Yapılan zamma twitter üzerinden tepki göstererek başladık ve ilerleyen süreçlerde Anayasa’da temel hak olan dilekçe hakkımızı kullanarak ve yan yana gelerek 2020’deki yemekhane zammı örneğini göstererek basın açıklamasıyla tepkilerimizi devam edeceğiz” diye cevap veriyor Umut.
EMEK GENÇLİĞİ: YEMEKHANEYE YAPILAN ZAM GERİ ÇEKİLSİN
İstanbul Üniversitesi yönetiminin yemekhane ücretlerine yaptığı zamma tepki gösteren Emek Gençliği şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’nin en köklü üniversitesi olmakla övünen, geçmişten geleceğe bilim köprüsü olduğu iddiasıyla bunun her fırsatta reklamını yapan üniversite yönetimi, öğrencileri en temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan mahrum bırakıyor. Kantinden bir kahve almaya zorlandığımız, tuvaletlerinde peçete ve sabun bulamadığımız okulumuzda şimdi de porsiyonları gittikçe küçülen yemeklerin öğünlerine yüzde 80 oranında zam yapıldı. Kira fiyatları, ulaşım zamları tartışmaları hâlâ sıcakken dün de doğal gaza ve elektriğe gelen zamlarla öğrenciler ekonomik darboğazla cebelleşiyorken üniversite yönetimi öğrencisini müşteri olarak görüyor, en temel ihtiyacı olan beslenme hakkını gasbediyor. Tek adam yönetimin üniversitemizdeki tezahürü atanmış rektör ve yönetimi öğrencisi yararına almadığı her bir karar için alınan ödeneklerin nereye harcandığını açıklamak durumundadır.
Beslenme hakkımızın gasbedilmesini kabul etmiyoruz!
Yemekhaneye yapılan zam geri çekilsin!
Bütün İstanbul Üniversitesi öğrencilerini ucuz ve kaliteli yemek talebi etrafında mücadele etmeye çağırıyoruz!