Hastalar randevu çilesini anlattılar: ‘Giderlerse gitsin’ dediler, şimdi randevu bulamıyoruz
Hastanelerde randevu çilesi halk sağlığı sorununa dönüştü. Pendik'teki Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde muayene sırası bekleyenlerle yaşadıklarını konuştuk.
Hilal TOK
Halis KAR
İstanbul
Aylarca randevu almayı bekleyen, randevu almayı başarabildikten sonra hastane önlerinde uzun sıralar bekleyen hastalar bir yanda; bir yanda ise sağlıkta dönüşümün yol açtığı randevu çilesini muayene süresini düşürerek, hekimlerin mesai sonrası çalışmasını ek ödemelerle teşvik ederek çözmeye çalışan Sağlık Bakanlığı… İktidarın yıllarca övünerek propaganda ettiği “Hastanede sıra bekleme devri sona erdi” iddiasından geriye geçmişte olduğu gibi uzun hastane kuyrukları, tedavi olmak için dökülen paralar, ilaç ve medikal malzemelere erişimde yaşanan sorunlar kaldı. Tüm bunların yanı sıra günde ortalama 70 hasta bakmaya zorlandıkları için yıpranan doktorlar da görece iyi çalışma koşulları ve dökülen alın terine değecek ücret arayışında.
3.5 AYDIR ALERJİ TESTİ İÇİN ÇABALIYOR
İstanbul Pendik’te bulunan Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde muayene sırası bekleyen hastalarlayız. Sıra bekleyenlerden biri 5 aylık Şeyma bebek. Annesi ve anaannesi ile aylardır hastane hastane dolaşan Şeyma bebek 3.5 aydır randevu alamamış. Anne sütünü içemiyor, ek gıdaya başlaması gerek ancak “süt alerjisi” ihtimali yüksek. 3.5 aydır alerji testi için uğraştıklarını söyleyen anne, her gün gözleri önünde bebeğinin eridiğini söylüyor: “Bebeğim 3.5 ay önce enfeksiyon geçirdi. Süte alerjisi olabilir denildi. Sütümü içemiyor, ek gıdaya başlayacağım ama 2 aydır randevu alamıyorum. Süt ürünü olmayan takviye veriyoruz. 3.5 aydır randevu almaya çalışıyorum test için. Kilo kaybediyor sürekli, 5.5 kiloya düştü” dedi.
Sürekli hastane hastane dolaştıklarını ve eşinin aldığı asgari ücretin yol parasına gittiğini söyleyen anne, “İlla bir tanıdığımız mı olmalı? Araba parası veriyoruz gidiş geliş 200 lira. Sabah hastaneye gelip giriş yapmaya uğraşıyoruz, olmuyor. Bir randevu bu kadar çok mu sürer. Yoğurt, süt versek çocuğumuzu kaybedebiliriz. Bir şey olsa anne babayı suçlayacaklar ‘Niye verdin’ diye. Ama bu çocuk aç ve sürekli ağlıyor. Ne yapacağız? Bu randevu sisteminden şikayetçiyiz. 3 ay oldu ya! Çocuğumuza bir şey olsa devlet verir mi bunun hesabını? Yok” diyerek yaşadıklarına tepki gösterdi.
AYLARCA SIRA BEKLEDİ: BİZİ ÖNEMSEMİYORLAR
Hastane önünde bekleyen hastalardan biri de Hatice. 2 ay boyunca jinekoloji polikliniğinden randevu almaya çalıştığını söyleyen Hatice sonunda başardığını söylüyor: “Ben bu durumdan hiç memnun değilim, hasta oluyorum, sürünüyorum ama sıra alamıyorum. Bugün randevum 10’a çeyrek kalaydı ama 12’ye doğru ancak girebildim. Buraya geldiğimizde de bekliyoruz. Durumun ölümcül olsa da sıra bekliyorsun. Gözlerimde de katarakt var, ameliyat olmam lazım ama hiçbir hastaneden sıra alamıyorum. Cildiyeden de hiç sıra alamadım. Endoskopi randevusunu alalı 9 ay oldu, hâlâ sıra gelmedi. Önemsenmiyoruz. Artık düzelsin istiyorum. Bizlere önem versinler.”
REÇETE ALAMAYINCA ECZANEYE BORÇ YAZDIRMIŞ
Randevu alamadığı için biten ilaçlarını eczaneye borç yazdırmak zorunda kalan Şeref Taşçı da aylardır kardiyolojiden randevu almaya çalıştığını söyleyerek “15 günden önce zaten randevu vermiyorlar. Aylardır kardiyolojiden randevu almaya çalışıyorum. Kan sulandırıcı, tansiyon ilacı kullanıyorum. Kardiyolojinin ilacı yazması gerek. Ama randevu bulamıyoruz ilaç yazdırmaya. İlaçsız kalıyorum o dönemde. Ya ücretli alıyorum ya da eczaneye borç yazdırıyorum da alıyorum. Emekliyim, ne yapayım? 5-6 aydır daha da zorlaştı bu randevu işleri. Doktor yok, doktorlar yetersiz diyorlar. Yurt dışına gidiyorlar. Halimiz Allah’a kalmış” diyor.
‘AMELİYAT İÇİN 3 AY SIRA BEKLEDİK’
Ameliyat olacak bir yakınına refakat etmek için hastaneye gelen Hüseyin hem kendi yaşadıklarını hem yakınının yaşadıklarını anlatıyor: “Hastanede doktor yok. Her işlem için bir ay bekliyorsun. Eskiden sıra var diyorlardı şimdi evde sıra bekliyoruz. Parası olan özele gidiyor, olmayan bekliyor. Bizim hastamız ameliyat olacaktı bugün, 3 ay bekledik. Ne olacağımız belli değil, hastanedeki doktor ayrılmış. Kalan doktorun da hastamızı ameliyat edip etmeyeceği belli değil. Sağlığımız tehdit altında. Bir doktorun başına yığılmış her şey. O doktor da sana geç randevu veriyor, yapacağı işlemleri geç yapmak zorunda kalıyor. Devletimiz çok yanlış yaptı, doktorlar için ‘Giderlerse gitsinler’ dediler. Gittiler işte. Ondan sonra randevu bulamıyoruz. Hasta da doktor da mağdur oluyor. Bu şekilde gitmez, memleket böyle devam edemez. 20 senedir Cumhurbaşkanı her gün düzelteceğim diyor ama her gün daha da kötüye gidiyor. Seçimde değişmesi lazım bunların.”
‘GÜNDE 70 HASTAYA BAKIYORUM, YETERİNCE İLGİLENEMİYORUM’
Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Nöroloji Uzmanı Esin Engin de hasta yoğunluğu nedeniyle bazen öğlen yemeğine bile çıkmaya vakit bulamadıklarını söylüyor. Sorunun sistemden kaynaklandığını vurgulayan Engin, “Az önce gelen hastam 2 senedir randevu alamadığını söyledi. Randevusuz gelen hasta da çok fazla. Kontrol hastaları o kadar çok oluyor ki randevulara yetişemiyorum. Sonu yok, hasta asla bitmiyor, öyle olunca ben de hastalarımla yeterince ilgilenemiyorum. Randevu alamıyoruz diyerek kontrole gelen, sonuca baktıran, ısrar edip ‘Ben çıkmıyorum bakın’ diyenler oluyor. Bu sistemle ilgili bir problem. Sanki randevuyu biz veriyormuşuz gibi düşünüyorlar. Günde ortalama 70 hastaya bakıyorum, bu sayı çok fazla. Bazen ismini, sorununu, durumunu hatırlayamadığım hastalarım oluyor. Yıpranıyoruz bu yoğunlukta. Yurt dışına giden tanıdığım doktor çok fazla. Burada hizmet vermek istiyoruz ama ücretlerimiz yetersiz, mesleğimiz değersiz” dedi.