06 Eylül 2022 04:38

Ford Otosan içisi: Fabrikada araba yapar, sanki kendi biner gibi

"Üretiyorum ama asla bir araba sahibi olabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü bizim aldığımız maaşlarla bırakın araba almayı kendimizi zor geçindiriyoruz."

Arşiv | Fotoğraf: Thomas Hawk/Flickr (CC BY-NC 2.0)

Paylaş

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

1988’de Alpay’ın çıkardığı Fabrika Kızı diye bir şarkı vardı. Şarkıda diyordu ki “Fabrikada tütün sarar, sanki kendi içer gibi. Sararken de hayal kurar bütün insanlar gibi.”

Bu şarkıyı ilk kez fabrikada çalışırken dinledim. Bugün tekrar aklıma geldi ve dedim ki yıllardır çalıştığım her fabrikada üretmişim ama ürettiğimi tüketecek kadar kazanmamışım. Şimdi de bir araba fabrikası olan Ford Otosan’da çalışıyorum. Şarkının sözlerini de şu şekilde değiştirmek istiyorum: “Fabrika da araba yapar sanki kendi biner gibi, yaparken de hayal kurar bütün insanlar gibi...”

Yine üretiyorum ama asla bir araba sahibi olabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü bizim aldığımız maaşlarla bırakın araba almayı kendimizi zor geçindiriyoruz.

‘BU İŞTE BİR ŞEYLER VAR!’

Geçenlerde açıklanan TÜİK rakamlarına göre ülke ekonomimiz yüzde 7.6 büyümüş. Merak edip baktım, patronlar geçen sene yüzde 49.2’den yüzde 54’e çıkmış. Bizim de ekmeğimiz yüzde 32.6’dan yüzde 25.4’e düşmüş. Biz elbette kazandığımızın eridiğinin farkındayız. Ama böyle verilerle ortaya konulduğunda çok daha çarpıcı hale geliyor. Öyle ki tartıştığımızda eski AKP’li olan, ekonominin durumunda bir sıkıntı görmeyen arkadaşlarımız bile bu işte bir şeyler var diyor. Hiç yoktan ekonominin iyi olmadığını ve değişmesi gerektiğini onlar da söylüyorlar.

Yüzde 7.6 büyümüşüz diye her yerde hava atacaklar, Almanya bizi kıskanıyor diyecekler. Ülke büyüyor ama yoksulluk ve açlık çoğalıyor. Artık hepimiz bu devirde yoksul olmak istediğimizi söylüyoruz. Bunda herhangi bir siyasi ayrımımız artık kalmadı, mesele ekmek meselesi olunca hepimiz aynı yerde buluşabiliyoruz.

MAAŞI DEVLETLE PAYLAŞIYORUZ

Fabrikaya ilk girdiğimde Ford Otosan’da çalışıyorum diye ‘Senin sırtın yere gelmez’ diyorlardı, ama dışının söyleyeni, içinin ise bizi yaktığı bir durum söz konusu. Hatta üstüne ek iş bulmaya çalışıyoruz.

Tüm bunların yanında bu gördüğümüz çarpıcı büyüme rakamlarından sonra hepimizin tartıştığı konu tabii ki enflasyon zammı oluyor. TÜİK’e göre 6 aylık enflasyon oranı (Bizim ücretimize yansıması gereken) yüzde 26.97. Zaten daha yedinci ayda yüzde 27 vergi verir hale geldik. Maaşı devletle paylaşıyoruz. Benim gelirim bu kadar düşükken benden bu kadar fazla vergi kesilmesinin adaletli bir yanını ben göremiyorum. Fabrikada da kimse göremiyor.

Patronun payı sürekli artacak, bizim payımız sürekli düşecek. Böyle olmak zorunda değil, sadece enflasyon zammı ile yetinmek zorunda değiliz. Ağızlarından düşürmedikleri o gemide berabersek biz de payımızı almalıyız. Vermiyorlarsa da bunun için mücadele etmeliyiz. Her gün küçülen ekmeğimize sahip çıkmak zorundayız.

ÖNCEKİ HABER

Espark işçileri: Enflasyona ezilmek istemiyoruz

SONRAKİ HABER

Amasya'da Kadir Yıldırım adlı erkek, birlikte yaşadığı kadını ve oğlunu öldürdü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa