Bursa'dan bir metal işçisi: ‘Metal Fırtına’daki taleplerimizi Evrensel yansıttı

Bursa’dan bir metal işçisi

Metal fabrikalarında 25 yıldır çalışmış bir metal işçisi olarak işçi basını Evrensel’in hayatımızdaki etkilerini ve Evrensel gazetesiyle maddi-manevi dayanışma içinde olmamızın önemini anlatmak istiyorum.

Herhalde yeni girmiş genç işçiler hariç 1998-2013 arasında fabrikalara girmiş (özellikle Renault, TOFAŞ, BOSCH, KARSAN, Coşkunöz, Mako) deneyimli işçiler gerek toplu sözleşme süreçlerinde gerek fabrikalarda yaşanan herhangi bir sorunda derdimizi anlattığımız tek mecranın Evrensel gazetesi olduğunu bilir. Biz işçilerin saat ücretini artırmak, daha iyi koşullarda çalışmamızı sağlamak ve en önemlisi de niçin var olduğumuzu, nasıl mücadele etmemizi öğreten gazetedir. 1998-2013 yıllarındaki işçi mücadelelerinde gerek Renault gerek ise TOFAŞ’taki büyük eylemlerde hep Evrensel gazetesi vardı. Dün gibi hatırlıyorum, biz işçiler ‘Nerede bu basın, nerede Olay gazetesi, Olay TV ya da Kanal D, Show, ATV, TRT, Sabah, Milliyet, Hürriyet’ dediğimizde bir tek Evrensel gazetesini ve Hayat TV’yi gördük.

PATRONLARIN KORKTUĞU GAZETEDİR EVRENSEL

Metal işçilerinin 2015’teki direnişinde üç ana talebi olan kırmızı çizgilerini hep Evrensel gazetesi yansıttı. İş birlikçi sarı sendikaların ipliğini pazara çıkaran yine Evrensel gazetesiydi. Metal Fırtına döneminde yukarıda saydığım gazete ve televizyon kurumlarının patronların basını olduğunu, alnımıza mıh gibi çakan yine Evrensel gazetesiydi.

Eğer bugün saat ücretlerimizde birazcık kıpırdama varsa bunda yine Evrensel gazetesinin payı vardır. Elbette amaç sadece işçinin ücreti yükselsin değildir. Emek harcayan, alın teri akıtan işçilerin insanca yaşayabileceği bir dünyanın nasıl olması gerektiği ve bunun yolunun nereden geçtiğini öğreten bir okuldur aslında. Metal Fırtına döneminde Renault’da patronların psikolojik baskı hissetmesinin yegane unsurudur Evrensel. Sendikadan istifa ettiğimizde malum sendikanın başkanının köşeye sıkışıp korktuğu gazetedir. Bugün halen malum sarı sendikalar biz işçilerin hakları için kıllarını bile kıpırdatmamaktadırlar. Patronların hayata geçirilen uygulamaları, usulsüzlükleri, kanunsuzlukları bir kanun gibi, Kur’an-ı Kerim ayeti gibi pişkin pişkin savunanlara inen bizim yumruğumuzdur Evrensel.

İŞÇİLER MAAŞLARI İLE BİR FLUENCE ALABİLİYOR MU?

Yine Metal Fırtına döneminden örnek vermek istiyorum. 15 gün üretimi durdurduğumuzda sadece bizim haberlerimizi Evrensel’de ve Hayat TV’de görünce diğer patron gazeteleri ve televizyonlarını fabrikadan kovmuştuk.

Megane 3 (Fluence) ilk çıktığında bütün işçilere maket Fluence dağıtılmıştı fabrikada. Hiç unutmuyorum, bize şunu sorgulatmıştı Evrensel: “İşçiler bir Fluence alabiliyor mu?​” Bir vardiyada 450-500 araç üreten işçinin ürettiği arabayı alamaması fikrini sorgulamamızı sağlamıştı.

Kıssadan hisse Evrensel gazetesinin biz işçilerin desteğine ihtiyacı var. Basın İlan Kurumunun süresiz ilan vermeme cezası hükümeti ve patronları sevindirmiş olmalı. Bizim gibi emekçi çocuklarının, işçilerin çalıştığı Evrensel gazetesini patronların ve iktidarın istemediği bu cezadan belli oluyor. Biz işçilerin gazetesi olan Evrensel’in yaşayabilmesi için bayilerden gazeteyi almaya davet ediyorum. İşçilerin bu gazeteyi alarak, okuyarak destek olması şart. Gün hiçbir patrona, holdinge ve hükümete eyvallahı olmayan Evrensel gazetesiyle dayanışma günüdür.