Kimi çocuğunu okula gönderemiyor, kimi okul alışverişini yapamıyor!

Ücret ve tazminatlarını alamayan, okulların açılmasına az bir süre kala zor duruma düşen direnişteki ETF işçileri: Bizden aldıklarınız çocuklarımızın eğitim hakkının ve geleceğinin gasbıdır.

07 Eylül 2022 05:03
Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

İstanbul Tuzla’da bulunan ETF Tekstil’in kapanmasının ardından işçilerin başta tazminatları olmak üzere alacakları için başlattıkları direniş sürüyor. ETF işçilerinin çoğunluğunun henüz eğitim çağında olan çocukları var, son aylık ücretleri ile bu dönem okul masraflarını gidermeyi düşünen işçiler hâlâ ücretlerini alamadıkları için onu da karşılayamadı. Tek çareyi okul alışverişini ertelemekte bulan işçilerin kimi ise eğitim masraflarını karşılayamayacağı için çocuğunu üniversiteye göndermekten vazgeçti. İşçiler, alacaklarının sadece kendilerinin değil çocuklarının da geleceği olduğunu, Patron Sanem Dikmen’in çocuklarının eğitim hayatını da gasbettiğini söylüyor.

‘ÇOCUK BİLE FERAGAT ETTİ’

5 yılı aşkın süredir ETF Tekstil’de çalışan ve kendi deyimiyle “Beş parasız kapı önüne konan” işçilerden Fatma Altun’un biri lise çağında öteki üniversiteyi kazanan iki çocuğu var. Büyük kızının büyük uğraşlarla üniversiteyi kazanmasına rağmen tercih yapmaktan vazgeçtiğini söyleyen Altun, “İl dışına çıkacak da ekstra masraf olacak diye erteledik. ‘Kardeşim var, o da okuyor, ben gitmesem daha iyi olur’ dedi. Kardeşi de lisede. Onun da başka masrafları var, üstelik kiracıyız” diyor.

Çocukların evde “Nasıl olacak, nereye kadar böyle gidecek” diye konuştuğunu dile getiren Altun şunları söylüyor: “Tek eşim çalışıyor. O da rahatsız olduğun için sık sık izin almak zorunda kalıyor. Çocuğumun üniversite, gelecek hayalleri vardı. Sanem Dikmen haklarımı verseydi çocuğumu üniversiteye gönderebilirdim. Ama çocuk bile kendinden feragat etti.”

Çocuğunu üniversiteye göndermek için çalışmak zorunda olduğunu ancak direnişi bırakamadığını söylüyor Altun: “Ben bıraktım, o bıraktı, o zaman nasıl devam edecek? Hakkımızı nasıl alacağız buradan? Aslında çocukların geleceği için de mücadele ediyoruz.”

‘BEN OKULU BIRAKAYIM, KARDEŞİM DEVAM ETSİN’

Direnişteki Ayşe Külçe’nin de 12 yaşında ikiz çocukları var. Eğitim masraflarının daha fazla olduğunu söylüyor. Eşi de bir metal fabrikasında işçi olan Külçe, ETF’deki işine güvenerek kredi çekip ev aldıklarını, hâlâ borç ödediklerini ifade ediyor. İkizlerinin İngilizce ağırlıklı eğitim veren bir Anadolu ortaokulunu kazandıklarını belirten Külçe şöyle devam etti: “Bu okul için ek kitaplar almamız gerekiyor. Almamız gereken kitapların fiyatı 6 bin lirayı buluyor. İndirim yapılmasını rica ettim ama ‘İsterseniz öğrencinizden birini düz ortaokula gönderebilirsiniz’ dendi. Bu konuşmalarımızı çocuklarım duydu. ‘Anne birimiz gitmeyelim, birimiz gidelim okula’ dediler. Çocuklarımın bu sözleri beni o kadar çok yaraladı ki...”

Bunların yanında okul çantası, defter, kalem... “Onlara hiç girmiyorum bile” diyor Külçe: “Son maaşımız ve ikramiyemiz verilseydi en azından ben onu çocuklarımın eğitim masrafları olarak kullanırdım. Kredi kartlarıyla, borçla alacağız artık. Burada sadece bizim değil, çocuklarımızın da hakkı yendi. Benim işsiz kalmam büyük bir yıkım oldu. İş arıyorum ama sonuç da alamıyorum. Bayağı yere gittim, yaştan dolayı kaybediyorum. Yaşımız 40.”

‘ALIŞVERİŞİ ERTELEYİP DURUYORUZ’

ETF’de 4 yıldır çalışan İşyeri Temsilcisi Nadim Yolcu’nun eşi de ETF işçisiydi. Üç çocuk sahibi Yolcu okul alışverişini sürekli ertelediklerini anlatıyor: “Hem tazminatlarımızı alamadık hem de ikramiye ve son maaşlarımızı. İnsafsız patronumuz bizi bu şekilde kapıya koydu. Benim durumumda olan 250 arkadaş var. Birçok arkadaşımın öğrencisi var. Benim de ikisi ortaokula biri liseye giden üç çocuğum var. Okullar başlayacak ama malzemeler çok pahalı. Çocuklar ‘Baba alışverişe çıkalım, okul kıyafeti alalım’ diyorlar. Ben de ‘tamam’ diyorum ama sürekli erteliyorum. Çünkü gerçekten alacak gücümüz yok. İnanın kara kara düşünüyoruz. Çocukların ihtiyaçlarını ne zamana kadar erteleyeceğiz bilmiyoruz. Direnişimizi haklarımızı alana kadar sürdüreceğiz ama karşımızda gerçekten vicdansız bir patron var. Bu insanlara bu kadar zorlukları yaşatıyor, acaba yatağında rahat uyuyor mu? insanlara bu kadar zorluk yaşatmaya kimsenin hakkı yok.”

BİR TARAFTA PATRONLARIN BİR TARAFTA İŞÇİLERİN ÇOCUKLARI…

Kendi çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını karşılayamazken, kendi emekleriyle var olan ve haklarını vermeyen patronların çocuklarının her ihtiyaçlarını sınırsız karşılayabildiğini ifade eden Yolcu, “Onların çocukları özel okullarda okuyor, bütün ihtiyaçları rahatça karşılanıyor. Ama bizim çocuklarımız zor durumda. Sonuçta paralı bir sistem var, eğitim de paralı. Devlet sadece kitap veriyor, bunun dışında o kadar masraf var ki. Bizim bu paraları ödeme gücümüz yok. Çocuklarımızın geleceğinden kaygılıyız” diyor.

‘OKUL KIYAFETİ 700 LİRA, KURS PARASI 4 BİN 500 LİRA’

Bircan Yıldız’ın da eğitim çağında iki çocuğu var. İkisi de bu yıl üniversiteye hazırlanıyor. Sadece bir çocuğunu kursa gönderebildiğini, kurs giderinin de 4 bin 500 lira olduğunu söylüyor: “Lise sondaki çocuğumun iki parça kıyafeti 700 lira tuttu. Zaten ETF’den alacaklarımızı alamadık. Eşim tek çalışıyor. Diğer çocuğumu kursa gönderemiyorum, o kendi imkanlarıyla hazırlanmaya çalışacak. Ama zaten hevesi de kalmadı. Yurt dışına gitmek istiyor. Çünkü burada okuduğunda mesleğini yapamayacak. Umutsuz, geleceğinden endişeli.”

‘BİZDEN ALDIKLARI ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ’

5 yıllık ETF İşçisi Tülay Akdemir de iki öğrenci okutuyor. Eşi depo işçisi olan Akdemir, buradaki direnişten dolayı henüz okul masraflarıyla ilgilenemediğini aktarıyor: “Kitaplar, defterler, kalemler, silgiler, boyalar. Daha henüz hesaplama yapamadık. Şu an nasıl karşılayacağım, hiç bilmiyorum. Bizden aldıkları çocuklarımızın geleceği. Direnişimizin amacı da çocuklarımızın rızkını, emeğimizin karşılığını alabilmek, onları daha güzel şartlarda okutabilmek, daha iyi bir hayat sağlayabilmek. Sanem Dikmen şu an sadece buradaki işçilerin değil, ailelerinin de hakkını gasbetti.”

BİR ÇOCUĞUN OKUL MASRAFI 5 BİNİ BULUYOR

4 yılı aşkındır ETF’de çalışan Birgül Gökgöz’ün üç çocuğu var, biri ise henüz doğmamış. Hem okul hem doğum masraflarının olacağını ifade eden Gökgöz, “Kara kara düşünmeye başladık. Açıkçası ne yapacağımızı ne edeceğimizi bilmiyoruz. Kırtasiye malzemeleri, kıyafetler, servis ücretleri, çocukların her şeyi eksik. Bir bebeğimizde yeni doğacak, onun masrafları da olacak. Tek işçi maaşına kaldık. Çocukların sadece giyim masrafı 750 lira tutuyor. Kırtasiye masrafları, ek kitaplar derken 5 bin lirayı geçecek. Sadece bir çocuğun masrafı bu. Bir de bende iki tane var. Kredi ödüyoruz. Burada bizim sadece tazminat haklarımız değil, bizim çocuklarımızın geleceği de ellerinden alındı” diyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Güngör Arslan cinayeti: 3 sanık için ağırlaştırılmış müebbet istendi

SONRAKİ HABER

Emeğimize de sesimize de sahip çıkalım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa