07 Eylül 2022 05:00

Emek ve Özgürlük ittifakını TİP ile konuştuk: Seçime indirgenmeyen ama seçime de sözü olan ittifak

Emek ve Özgürlük İtitfakı'nın çalışmalarına ilişkin sorularımızı yanıtlayan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, ittifakın halkın temel sorunları için mücadele ettiğini belitti.

Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Emek ve Özgürlük İtitfakının 24 Eylül’de açıklayacağı deklarasyon öncesinde sorularımızı yanıtlayan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, ittifakın halkın temel sorun ve talepleri için her kulvarda mücadele yürüttüğünü belirtti.

Halkın yarısının asgari ücretle geçinmek zorunda kaldığı ama iktidar yandaşlarının ve büyük sermayenin kârlarına kâr kattığını belirten Ergün, AKP-MHP ittifakının öncülük ettiği Saray rejiminin halkı bir yandan soyarken diğer yandan özgürlüklerini elinden aldığını söyledi. Başta sendikal örgütlenme özgürlüğü olmak üzere, pek çok hakkın ağır saldırı altında olduğunu ifade eden Ergün, Emek ve Özgürlük İttifakının 24 Eylül’de ilan edeceği deklarasyonun konusunda “İlkeler ve program çerçevesinde de görüleceği gibi halkın sorunları nelerse biz de o konularda birleştik. Ne eksik, ne fazla” dedi.

Masa başında oturan, halkın sorunları karşısında dışarıdan ahkam kesen bir anlayışa sahip olmadıklarını söyleyen Ergün, “24 Eylül’den itibaren toplumsal muhalefet içerisinde iktidara direnen tüm güçlerle, onların temsilcileriyle bu ittifakın genişlemesi ve toprağa nüfuz etmesi için buluşacağız. Emek örgütleri, direnen işçi ve emekçiler, kadın örgütleri, ekoloji mücadelesi verenler, gençler, Aleviler ve dışlanan diğer inanç grupları, LGBTİ+’lar, emekliler, engelliler ittifakımızın doğal bileşenleridir. Başarımız onların da organik bir şekilde bu çalışmanın bir parçası haline gelmesiyle mümkün olabilir. Halkın ittifakını böylece sağlamak istiyoruz. Yalnız bugün ihtiyaç duyulan şey yalnızca parçaların bir araya gelmesi değil, ileri politik bir hedefte buluşabilmektir. Emek ve Özgürlük İttifakı, bu ileri politik hedefleri ortaya koyabildiği sürece gerçek bir alternatif haline gelebilir” dedi. 

Öte yandan, ittifakın, insanları yalnız temsil eden bir çerçeveyle sınırlanamayacağını vurgulayan Ergün, yurttaşların dahil olabileceği, kendilerini ait hissettikleri bir çalışma biçimine ihtiyaçları olduğunu ve bunun için gerekli araç ve yöntemleri geliştirmeye çalışacaklarını dile getirdi.

"HALK İÇİN UMUT VADETMEYEN TARTIŞMALARIN PARÇASI OLMAYIZ"

Ergün, Sosyalist Güçbirliği ile Emek ve Özgürlük İttifakı arasında gündeme gelen eleştirileri ise şöyle değerlendirdi: “Sosyalist hareketin bir bölümü, maalesef, halkın gerçek sorunlarından ziyade dar bir çevrenin iç sorunlarıyla ilgilenmeyi tercih ediyor. Kamuoyunda gerçekliği olmayan, sonuçları itibariyle de halk için herhangi bir umut vadetmeyen herhangi bir tartışmanın parçası olmayız, olmayacağız. Bu tür kısır tartışmalara girmenin bir yararı bulunmuyor. Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri ve özel olarak TİP, siyasetin bir pazarlık değil mücadele konusu olduğunu bilen kadrolar tarafından kurulmuştur. Mücadele de, dar bir grubun kendi arasında yürüteceği bir şekilde değil düzen güçlerine karşı verildiği sürece yükselebilir.”

"MEYDANLARI VE SANDIĞI BÜTÜN OLARAK ELE ALABİLMELİYİZ"

Türkiye’de ittifakların genelde seçim üzerinden tartışılsa da Emek ve Özgürlük İttifakının seçimlerden ziyade ortak mücadele vurgusunda bulunduğunu sorduğumuzda Ergün, siyasi mücadelenin pek çok farklı boyutu olduğunu söyledi. Halkın çıkarlarını fabrikalarda, sokaklarda, okullarda olduğu gibi, seçim ortamında da savunma gibi bir dertlerinin olduğunu anlatan Ergün, “Hele Türkiye gibi yurttaşların yüzde 90’lara varan oranda oy kullandığı ve dönemsel olarak en geç 8-9 ay sonra genel seçimlerin yapılacağı bir ülkede seçimlerle ilgilenmiyorum demek apolitik bir tutum olur. Mesele, meydanları, okulları, fabrikaları ve sandığı bir bütün olarak ele alabilme becerisini göstermektir. Emek ve Özgürlük İttifakı, halkın temel sorun ve talepleri için her kulvarda mücadele yürütüyor ve yürütmeye devam edecek. Seçim öncesinde, sırasında ve sonrasında bu mücadele kesintisiz bir şekilde devam edecek. Zaten ancak bu bütünlük ve sürekliliği sağlarsak gerçek bir alternatif yaratabiliriz. Bu bakımdan, evet seçimlere indirgenmemiş ama seçimlere ilişkin de sözü, önerisi olan bir ittifakın en sağlıklı ve doğru çalışma olacağını düşünüyoruz” dedi.

 "İTTİFAK PARTİLERLE, PARTİLER İTTİFAKLA GÜÇLENEBİLİR"

İttifakın da bu yönde ilerlemesinden memnuniyet duyduklarını belirten Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin Saray rejiminden kurtulması ve yeni bir geleceğin kurulması için TİP de diğer yapılar gibi ittifakın mücadele ve siyasetle güçlenmesi için elinden geleni yapacak. Biliyoruz ki, tek tek partiler güçlendikçe ittifak da kuvvet kazanır, ittifak güçlendikçe partilerimiz de çok daha geniş kesimlere sesini duyurabilir. TİP olarak, işçi direnişlerinde, öğrenci eylemlerinde, kadın hareketinde ya da mahalle çalışmalarında olduğu gibi seçim söz konusu olduğunda da bu yaklaşımla hareket edeceğiz.”

ÖNCEKİ HABER

İsrail Başbakanı'ndan İran'a tehdit: İran bizi sınamaya devam ederse, İsrail'in uzun kolunu keşfedecek

SONRAKİ HABER

Mobbinge uğradığını düşünen çalışanlar neler yapabilir? - Dr. Murat Özveri | Adaletin İş Yüzü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa