08 Eylül 2022 05:37

Enerji krizinden medet boşuna!

Dr. Mühdan Sağlam: Rusya için öncelik Batı yaptırımlarının hasarını azaltmak ve ekonomik çıkarları. Türkiye ile yakınlaştığında dahi enerji ve dış ticarette kendi lehine bir strateji izliyor.

Vladimir Putin (sağda), Tayyip Erdoğan (solda) | Fotoğraf: Mustafa Kamacı / DHA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgali Avrupa kıtasında enerji ve doğal gaz krizini de beraberinde getirdi.  Doğal gaz sevkiyatının düşmesi ve Rusya’ya uygulanan ambargo kararlarının etkisiyle, Avrupa’daki doğal gaz krizinin kışın daha da derinleşeceği belirtiliyor. Avrupa kıtasının karşı karşıya olduğu doğal gaz ve enerji kriziyle ilgili AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek ziyareti öncesi yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e destek verirken, “Avrupa ektiğini biçiyor” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin doğal gaz konusunda ise sıkıntısı olmadığını savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını Enerji Politikaları Uzmanı Dr. Mühdan Sağlam’a sorduk. Erdoğan’ın ABDBatı ilişkileri Körfez ülkeleri ilişkileri üzerinden bağlılığını bildirdiğini söyleyen Sağlam, “Rusya’ya karşı elinin kolunun bağlı olmasından bağımsız Rusya’yı pragmatik bir şekilde kullanma gayreti var” değerlendirmesinde bulundu. Rusya’nın Türkiye’ye yakın durmasının en önemli nedeninin dışlanmışlık olduğunu belirten Sağlam, “Batı ile ilişkilerde Türkiye dengeleyici bir alan açtı” dedi.

 

Sağlam’ın sorularımıza yanıtları şöyle:

Rusya- Türkiye ilişkilerindeki yakınlık, Rusya’dan beklenen para akışı,  ekonomik anlamda krizde olan Türkiye egemenlerini kurtarır mı?

Eğer soruya ekonomik olarak yaklaşırsak Rusya’nın böyle bir önceliği olduğunu söylemek zor. Türkiye, ABD ve Avrupa’dan farklı olarak yaptırımlara katılmadı. Buysa Rusya için nefes alanı yaratılması açısından önemli. Örneğin Ukrayna tahıl ürünlerinin Türkiye aracılığıyla taşınması Rusya üzerindeki baskıyı hafifletti. Dahası Rusya için öncelikli olan kendi ekonomik çıkarları ve yaptırımların hasarını azaltmak. Halihazırda Türkiye’ye de bu bakış açısıyla yaklaşıyor. Bununla beraber Türkiye Rusya ticareti ve yatırım ilişkileri hâlâ sınırlı. Göreli bir artış yaşansa da bu Avrupa ile mukayesede daha mütevazı bir yerde duruyor.

"ERDOĞAN’IN RUSYA’YI PRAGMATİK BİR ŞEKİLDE KULLANMA GAYRETİ VAR"

Erdoğan, ne istiyor Rusya’dan? AB’ye ve NATO’ya karşı durabilecek kadar Rusya’ya karşı eli kolu bağlı mı?

Erdoğan siyasi olarak Batı nezdinde itibar kaybettiğinin farkında. Özellikle ABD ile ilişkilerde beklediğini bulamadı. Biden yönetimi Erdoğan ile mesafeli bir ilişki kuruyor. Bu noktada Erdoğan Rusya’yı hâlâ bir dengeleyici olarak kullanılıyor. Bununla beraber Mısır, İsrail, Körfez Bölgesiyle ilişkileri güçlendirerek Batı/ABD’ye bağlılığını da bildiriyor. Burada Rusya’ya karşı elinin kolunun bağlı olmasından bağımsız Rusya’yı pragmatik bir şekilde kullanma gayreti var.

Rusya neden Türkiye’ye yakın duruyor? Gerçekten, Türkiye üzerinden ambargoyu aşabilir mi? Türkiye’nin bu kanalı sağlayabilecek gücü var mı?

Rusya’nın Türkiye’ye yakın durmasının en önemli nedeni dışlanmışlık. Batı ile ilişkilerde Türkiye dengeleyici bir alan açtı. Dahası kendi ülkesine durumun sanıldığından daha az kötü olduğunu göstermek için de Türkiye ile yakın bir ilişki halinde. Türkiye ile Rusya arasında Suriye’de kurulan denge, Rusya lehine olan enerji ilişkileri ve Türkiye’nin ekonomik sıkışmışlığı Rusya açısından elverişli bir ortam yaratıyor. Bununla beraber, Rusya Türkiye ile yakınlaştığında dahi özellikle enerji ve dış ticaret açısından kendi lehine olacak bir strateji izliyor. Türkiye üzerinden ambargoyu aşması çok zor, çünkü ambargo başlıkları bankacılıktan teknoloji transferine uzanıyor ve Türkiye’nin bu alanlarda böyle bir iddiası da gücü de yok.

"RUSYA BEKLE GÖR POLİTİKASINI İZLEYECEK"

Rusya seçimlere giden ve ekonomik krizin altında kalmış bir Erdoğan’ı kurtarır mı?

Rusya, kendi dış politika öncelikleri uyarınca hareket eden bir ülke. Erdoğan ile kurduğu özel ilişkiler var. Ara mekanizma yok, Erdoğan ikna edildiğinde Türkiye’den istediği başlıkta olumlu dönüş alabiliyor. Bununla beraber, Rusya Türkiye seçimleri konusunda bekle gör politikası izleyecektir, zira aşırı taraf tuttuğunda ve sonuç beklediği gibi olmadığında yeni hükümetle ilişki kurması zorlaşır. Dahası Türkiye’deki seçimin Batı tarafından yakından izleneceğini biliyor. Böyle bir gayreti olsa dahi zaten zedelenen imajını gözeterek daha temkinli olmayı seçer.

"AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN KIŞ  ZOR GEÇECEK"

Avrupa'daki enerji krizi, Rusya’ya karşı yaptırımları yumuşatır mı? Bu enerji krizinin sonuçları ne olur?  Avrupa’da kimi kentlerde şimdiden doğal gaz faturaları nedeniyle eylemler var. Kış geldiğinde nasıl bir tablo olur?

Avrupa’daki enerji krizinin yaptırımları yumuşatıp yumuşatmayacağına dair öngörüde bulunmak zor. Ama Gazprom’un kısa vadeli stratejisi tabii ki buna dayanıyor. Çünkü bir defa da olsa yaptırımları delecek bir hamleyi yapabildiler. Tribün krizi sürecinde Kanada, Rusya’ya yaptırım uyguluyordu ve tribünü iade etmediği için de Avrupa Birliği araya girerek yaptırımı delip tribünü Gazprom’a iade etmişti. Ama şu anda aslında Rusya yaptırımları yumuşatmaktan ziyade bir rest çekme durumuna geçmiş gibi görünüyor. Özellikle dün (önceki gün) Çin’le yapmış oldukları anlaşma yüzde 50 ruble yüzde 50 -Yuan. Sibirya’nın gücü hattı keza şu an geçtiğimiz yıl 10 milyar metreküp kadarlık bir akış yaptığı hattın kapasitesi 38 milyar. Dolayısıyla orada bir artış gözleniyor. Geleceğe yatırım yapıyor Gazprom. Piyasasını çeşitlendirme gayreti içerisinde büyük ihtimalle Türkiye’ye buradan benzeri bir teklif gelebilir, belki daha uygun fiyata. Eğer Türkiye bunu başarabilirse müzakerelerini yani gazı dağıtabilecek alternatifleri var. Biraz bunu da göstermek istiyorlar Avrupa Birliği’ne. Ama uzun vadede aslında yapmak istedikleri gaz fiyatlarının bu şekilde tırmanabileceğini biliyorlardı. Rusya biraz Avrupalı tüketiciye amiyane tabirle oynuyor diyebiliriz. Çünkü hükümetlere toplumdan gelen baskı çok daha sert olacak. O nedenle Almanya’da enflasyonla mücadele paketi açıklandı 65 milyar avroluk. Dolayısıyla Almanya bunu kurtarabilir. Zaten bütçe fazlası veren bir ülkeydi ama ayni şeyi örneğin Estonya için söyleyemiyoruz. Enflasyonun en yüksek olduğu ülkelerden biri ya da Litvanya için söyleyemiyoruz. Baltık, Polonya gibi ülkeler kopmuş vaziyetteler Avrupa’nın genel ekonomik görünümünden. Kış onlar için zor geçecek, bunu söyleyebilirim.

KRİZ İKİ KIŞA YAYILACAK

Rusya yaptırımlar açısından bunu yumuşatarak bir sonuç alabilir mi?

Şimdiden kestirmek zor çünkü karşı taraftan da sert açıklamalar geliyor. Sonuçları ağır olacak. Dünya için 2 yıl kadar sürmesini bekleyebiliriz. Şu anda Malezya, Mısır, ABD gibi eğlence sektöründe piyasa kapmaya çalışan aktörlerle Katar gibi, Avustralya gibi daha geleneksel olan aktörler arasında da bir rekabet yaşanmaya başlandı. Ama bu Avrupa piyasası için mi? Hayır değil. Daha çok Asya Pasifik için büyük kontratlar oralarda yapıldı zaten. Dolayısıyla Avrupa’nın krizi 2 kışa yayılacak boyutta ilerleyecek. Hane halklarından ziyade özellikle sanayiyi burada yakından takip etmek gerekiyor. Örneğin Almanya sanayisi yüzde 50 Rusya’dan gelen doğal gaza bağlı çalışıyordu. Şimdi ona bir alternatif üretebilecek mi. Bunun tartışması var. Bu zor bir kriz. Bazı gösteriler olabilir ama hükümetler zaten bunun önüne geçmek için şu anda ciddi yardım paketleri açıklıyorlar. Bir de, 9 Eylül’de yapılacak olan Avrupa Birliği enerji bakanları toplantısı önemli. Buradan nasıl tavsiyeler çıkacak bunu görmek gerekiyor ama çok boyutlu, çok yıpratıcı bir sürece girdiğimizi söyleyebilirim.

ÖNCEKİ HABER

Avusturya'da sendikalardan brüt 2 bin avro asgari ücret talebi

SONRAKİ HABER

Fethiye'de düzenlenecek Çağdaş Fest de kaymakamlık tarafından iptal edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa