ETF işçisi Songül Baş: 17 yıllık emeğim var içeride

İstanbul Tuzla’daki ETF Tekstil işçilerinin direnişi sürüyor. Fabrikaya senelerini verdiklerini belirten DERİTEKS üyesi işçiler haklarını almakta kararlı olduklarını söylüyor.

09 Eylül 2022 04:00
Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

Başta kıdem tazminatları ve ücretleri olmak üzere alacakları için direnişe geçen İstanbul Tuzla’daki ETF Tekstil işçilerinin direnişi sürüyor. Fabrikaya senelerini verdiklerini belirten DERİTEKS üyesi işçiler haklarını almakta kararlı olduklarını söylüyor.

Songül Baş, 17 yıl 6 ay ETF’de çalıştı. 46 yaşında bekar bir kadın. Bir kardeşi ve bir de annesiyle yaşıyor. Direniş alanında her şeye koşturan, herkese sesini duyurmaya çalışan, desteğe gelenleri ağırlayan, her geleni çaysız bırakmayan, alanda boş durmayı sevmeyip sürekli ya çöpleri toplayan, ortalığı toparlayan ya da slogan atarak o vakti değerlendiren bir kadın işçi. 17 yılını verdiği ETF’nin önünde şimdi 49 gündür gece gündüz demeden bekliyor arkadaşlarıyla. “Biz burada ekmeğimiz için direniyoruz” diyor. Geceleri kalırken zorlandığını ancak kararlılığın her şeyi alt edebileceğini söylüyor ve ekliyor: “Ben burada direnişi sevgiyle yapıyorum.”

Deri işçilerinin olduğu bir aileden de geldiği için sınıf mücadelesine uzak değil, çalıştığı süreç boyunca her 1 Mayıs’a ve deri işçilerinin mücadelesine katılmış, destek olmuş. Oradan ve buradaki direnişten öğrendiklerini biriktire biriktire ilerliyor. ETF’de kendisinin ve arkadaşlarının yaşadığı hak gasbına karşı her gün öfkesini tazelerken, yaşadıklarının özetini ise şöyle paylaşıyor: "17 yıl boyunca ne yaptım? Burada her zaman özverili bir şekilde çalıştım. Cumartesi pazar çalıştığım oldu, fazla mesailere kaldım. Fabrika kapatılırken öncelikle tüm tazminatımızın verileceği söylendi. Diğer gün öğrendik ki sadece yüzde 40’ını teklif ediyor işçilere. Benim burada 17 yıllık emeğim var. 17 yıl 6 ay! Hatta ihbar tazminatım, kıdem tazminatım ve 37 gün iznim kaldı içeride. İkramiyelerimiz var. Son maaşım var. Bunların hiçbirini ödemedi bize. Biz 49 gündür hem gece hem gündüz bekliyoruz burada. Yağmur yağıyor, yeri geliyor rüzgar esiyor, çadırlarımız yıkılıyor. Tekrar kuruyoruz. Patron ise hiçbir adım atmadı, hiç görmedi bizi. Hatta kolluk kuvvetlerini arkasına alarak mal çıkarttı. Zorla! Bizim ürettiğimiz, bizim yaptığımız mallar. Bizim yıllarca alın teri dediğimiz şey. Ben ondan hakkım olanı istiyorum, onun hakkı olanı değil. Kendi alın terimizi istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Kamuoyunun bu yaşadıklarımıza duyarsız kalmaması lazım. Bu işçiler neden burada, neden direniyor, neden geceli gündüzlü kalıyor? Sorsunlar, düşünsünler. Biz işsiz kaldık. İş başvurusuna gittiğimiz yerlerde bazen soruyorlar bize, ETF Tekstil’deki grup siz misiniz diye. Yani bize böyle bir damga vurmuşlar. Sanki bizler suçluymuşuz gibi, oysa değiliz. Biz burada ekmeğimiz için direniyoruz. Böyle bir şeyle karşılaşmamız gerçekten çok utanç verici. Yani bizim buradan sonraki sürecimiz de çok zor.”

"O ÜNLÜ MARKALAR BİZİM EMEĞİMİZLE VAR OLDU"

Şimdi yıllarca tezgah başında üretim yaptıkları o çok ünlü markaların mağazaları önlerine giderek de seslerini duyurmaya çalışıyor ETF işçileri. Bunu yaparken fabrikanın önünü de terk etmiyor, işçilerin bir kısmı mağazalara giderken bir kısmı fabrika önünde nöbeti sürdürüyor: “Markaların mağazaları önüne gidip onlara sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Sürekli onlara ürettik, üzerimizden büyüdüler çünkü. Mavi Jeans, Colombia, Kaft, Puma… Biz yıllarca bunlara mal yaptık. Bunların rafları doldu. Tezgahlarında, stantlarında bizim yaptığımız tişörtler satıldı, onlar kazandı. Bu yüzden de bu markalardan destek bekledik. Duyarlı olmalarını istedik. İlk etapta görüştüğümüzde evet sizler için bir şeyler yapabiliriz, görüşmeler talep edebiliriz, budur şudur dediler. Ama hiçbir şey yapmadılar. Bizim emeğimizle var oldular.”

"MARKALAR BU SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ"

Bu alanda tekellerden olan markaların tedarik zincirlerinden biri olan ETF, bugüne dek Colombia, Skechers, Mavi Jeans, Puma, Golden Point, Nike, Adidas, Lee-Wrangler markalarına yıllarca üretim yaptı. DERİTEKS Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu, bu markaların yıllarca işçilerin gece gündüz demeden, haftalarca çocuklarını görmeden fazla mesailere kalarak üretim yapan işçilere karşı sorumluluğu olduğunu söylüyor: “Bu zamana kadar işverenin bir adım attığını görmedik. Bundan dolayı biz son bir haftadır eylemlerimizi ağırlıklı olarak markalarda yoğunlaştırmaya başladık. ETF Tekstil, ağırlıklı olarak Colombia, Mavi, Skechers gibi markalara ürün yapan bir iş yeriydi. Bu markaların da bundan kaynaklı burada bir sorumluluk almaları gerekiyor. Bizim arkadaşlarımız burada gece gündüz bu markalara ürün yaptı. Bu markaların ürünlerini yetiştirebilmek için, markaların mağazalarında ürünler raflardaki yerini alsın diye akşamları fazla mesailere kaldılar. Çoluğunu çocuğunu haftalarca göremeyen oldu. O yüzden markalar bu sorumluluktan kaçamaz. En az ETF Tekstil Patronu Sanem Dikmen kadar bu durumdan markalar da sorumludur. Bundan kaynaklı ellerini taşın altına koymaları lazım, işvereni sıkıştırıp arkadaşlarımızın yasal hakları neyse işçi arkadaşlarımıza ödemesi yönünde baskı kurmalıdır. Ayrıca Colombia’nın ETF içerisindeki şirketler grubunda olan Taft şirketi ile ortaklığı var. Yani Gözalan Şirketler Grubu var. En az Sanem Dikmen kadar Gözalan Şirketler Grubunun sahipleri de yöneticileri de sorumluluk almak zorunda.”

"NE PAHASINA OLURSA OLSUN"

Her ne pahasına olursa olsun bu mücadeleyi yürütmek için ellerinden gelenin fazlasını yapacaklarını belirten Numanoğlu, “Biz bir kuruş fazladan para talep etmedik. Arkadaşlarımızın ne hakkı varsa sadece onu talep ettik. Hiç kimsenin malına mülküne zarar vermek veya kötülemek gibi bir amacımız yok. Tek amacımız buraya yıllarını vermiş arkadaşlarımızın alın terinin, emeklerinin karşılığını alabilmek. Bunun için mücadele edeceğiz. Mücadelemize devam edeceğiz” diyor.

Bu markalara üretim yapan işçiler başta olmak üzere, tüm ülkedeki işçileri bu süreçte birlikte mücadeleye çağırıyor Numanoğlu: “Neticede biz ETF Tekstil’de bugün yaşanan olayı sadece ETF Tekstil işçilerine yapılmış bir hak gasbı olarak görmüyoruz. Maalesef acı ama gerçek olan, bu ülkemizdeki işçi sınıfının çektiği sıkıntıların özeti. Ülkenin her tarafında maalesef sermayenin işçiler üzerindeki baskısı hep aynı. Biz işçilerin birleşip birbirimize destek vermekten başka hiçbir şansımız yok. Bu ülkeyi bu düzeni değiştirecek olan işçi sınıfıdır. İşçi sınıfı topyekün ayağa kalkmalı, hep beraber hareket etmeliyiz. Emek mücadelesini veren ve verdiğini söyleyen tüm herkesi ETF ile dayanışmaya davet ediyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

Petrol İş ve IndustriALL'den ETF işçilerine dayanışma ziyareti

SONRAKİ HABER

Gazeteciler Sadık Topaloğlu ve Sadiye Eser hakkında 6 yıl 3'er hapis cezası kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa