"Asgari ücretle geçim zor, ek zam şart"

Aliye CEYLAN
Bulut FİLİK
İzmir

İzmir’in Çiğli ilçesinde işe gitmek için servis bekleyen işçilerle gelen zamları ve geçim sıkıntısını konuştuk. Açlık sınırının 6 bin 839, yoksulluk 22 bin 278 lira açıklandığını hatırlatan işçiler asgari ücretle geçinmenin zor olduğunu, ek zammın şart olduğunu söylüyor.

Asgari ücrete yapılan artışın yeterli olmadığını belirten bir metal işçisi, “Ek zam talebimiz olsa da hükümet bir şey yapmadığı sürece ne olacak ki? Hepimiz ücretlerimizin iyi olmasını ve evimizi geçindirmek istiyoruz. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor, aldığımız para üç gün sonra eriyor. Asgari ücret en az 8-9 bin lira olmalı. 5 kilo Ayçiçeği yağı 300 lira, nasıl geçim olsun? Verdikleri para yetersiz, hayat çok zor” dedi.

"İŞÇİLER BİRLİK OLUNCA KİMSE KARŞISINDA DURAMAZ"

Bir başka metal işçisi de ekonomik krizi hatırlatarak aldıkları ücretlerin yetmediğini söyledi. İnsanların geçinemediğini belirten metal işçisi, “Asgari ücrete gelen zam yeterli olmadı. Bize ek zam da yok. Türk Metal üyesiyiz, sendikaların bu konuda zaafları var. Sadece Türk Metal’in değil Birleşik Metal-İş de aynı, sendikaların hükümet karşısındaki duruşları, patronlar karışındaki duruşları yeterince sağlam değil” diyerek sendikaların sessiz kalmasına tepki gösterdi. TPI işçilerinin direnişi ve kazanımını duyduğunu dile getiren işçi, “İşçiler birlik olunca, halk birlik olunca kimse karşısında duramaz. Biz takip ediyoruz diğer fabrikalardaki yaşananları. Keşke aynı duruşu biz de gösterebilsek. Yüzde 45 zam aldı TPI işçileri. Bizim fabrikada da ek zam talebi var ama bunun için bir birliği sağlayamadık, sendika da gerekeni yapmıyor” dedi.

"GEÇİNEBİLELİM İSTİYORUZ"

Kavanoz kapağı üretimi yapan bir fabrikada çalışan bir başka işçi, “Asgari ücrete zam gelmesin ama diğer şeylere de zam gelmesin. Her gün her şeye zam geliyor. 2 bin lira alalım ama geçinebilelim. Her gün zamla uyanıyoruz. Biz Menemen’den gelip gidiyoruz. Her gün yol parası 50 lira. Mazota zam geldikçe her şeye yansıyor. Önceden 100-200 liraya pazara çıkıyorduk, şimdi 200 lira ile pazara sadece girebiliyorsun, çıkamıyorsun. Ücretlere zam yapmıyorlarsa diğer şeylere de zam gelmesin, bizim isteğimiz bu” diye konuştu.  

"BÜTÜN SIKINTIMIZ GEÇİM ÜZERİNE"

Yevmiye usulü çalıştıklarını ancak asgari ücrete denk gelen bir ücret aldığını söyleyen inşaat işçisi, “Aldığımız ücret yetmiyor, hiç kimseye yetmiyor. Yoksulluk sınırının 20 binin üstünde olduğu bir ülkede asgari ücretin 5 bin 500 lira olması neye yeter?​” diye soruyor. Başta kiralar olmak üzere her şeye zam geldiğini söyleyen inşaat işçisi, “İnsanca yaşamak için asgari ücret 15 bin lira olmalı. Yoksulluk sınırı 22 bin iken 15 bin aslında çok büyük bir talep değil. Birinden bir şey dilenmek değil, onurlu bir şekilde rahatça yaşamak istiyoruz. Bütün sıkıntımız geçim üzerine. Ekmek nasıl alabilirim, çocuğun sütünü nasıl alabilirim derdindeyiz. Okullar açılıyor talepler fazla maalesef karşılayamıyoruz, zor durumdayız” dedi.

"HALK KENDİ ALTERNATİFİNİ YARATMALI"

Çözümün örgütlü güçten geçtiğini söyleyen inşaat işçisi, “Türkiye’de o konuda büyük bir sıkıntı var. Örgütlü güç yok mevcut siyasi partiler üzerinden de bunun olacağına inanmıyorum. Halk bence kendi alternatifini yaratmalıdır. Mevcut sistemi değiştirecek bir talepleri yok işin açıkçası. Hükümet zaten ortada, muhalif partilerde bu iktidar gitsin biz gelelim hesabında. Bizim derdimiz bu değil, biz düzenin değişmesini istiyoruz. Halkın kendi iktidarını yarattığı rahat bir yaşam, sosyal bir devlet istiyoruz. Emek ve Özgürlük ittifakını görmek lazım, desteklemek lazım. Bu kadar işçi, emekçi ve ezilen bir toplam varken halen mevcut olan güçler üzerinden iktidar yaratmak acı bir durum” diye konuştu. Başka bir inşaat işçisi ise, “Sıkıntılar çok büyük. Çocuğum okula gidiyor, 1 kalem 5 lira olmuş. Hesapladığın zaman geçim zor. Rahat geçinebilmemiz için bu düzenin değişmesi lazım” dedi.