11 Eylül 2022 03:44

Genç yönetmenler: Sinemaya tutku ile bağlı olmasak bu işi yapmazdık

Genç yönetmenler Yusuf Yılmaz ve Cem Güzel sinema tutkularını ve film çekmenin zorluklarını anlattı.

Fotoğraf: Tima Miroshnichenko/Pexels

Paylaş

Volkan PEKAL

Sinema ekonomik olarak maliyetli bir uğraşı… Döviz kurlarının yüksekliği ve hayat pahalılığı sinemaya gönül veren genç yönetmenlerin işini daha da zorlaştırıyor. Olumsuzluklara rağmen sinemaya tutkuyla bağlanan genç yönetmenler sanatlarını icra etmekte büyük bir çaba harcıyor. Adana’da sinema yolculuğuna yeni çıkmış Yönetmenler Yusuf Yılmaz ve Cem Güzel’le sinema tutkularını ve bu işi yaparken karşılaştıkları engelleri konuştuk. Maddi imkansızlığın sinema dilini doğrudan etkilediğini anlatan genç sinemacılar “Sinemaya tutku ile bağlı olmasak bu işi yapmazdık” diyor.

"FESTİVALLER YERELDEKİ SİNEMACILARA DUYARSIZ KALMAMALI"

Halen Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi olan Yusuf Yılmaz, iletişim lisesi öğrencisi olduğu dönemde fotoğraf çekerek başladığı hikaye anlatımına sinema ile devam ediyor. Zafer Özgentürk’ün yürüttüğü kısa film atölyesine katılan Yılmaz, yeni bilgiler edindiği atölyeden sonra kendi yaşamından da yola çıkarak mevsimlik tarım işçisi bir çocuğun hikayesi olan ilk kısa filmi “Küfe” adlı belgeselini çekiyor. 26’ncı Altın Koza Film Festivali’nde gelen Adana Kısa Film Ödülü’nün ardından “İçinden Sıyrılamadığım Betonlar” isimli kurmaca kısa filmini çeken Yılmaz, yaşanan toplumsal sorunlara kayıtsız kalamadığı için film yapmaya başladığını ifade ediyor. Film çekerken maddi zorluklar başta olmak üzere çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını anlatan Yılmaz, “Bu sorunların üstesinden sosyal çevrem ve arkadaşlarımın yardımıyla gelmeye çalışıyoruz. Bu üretkenliğimizi etkiliyor. Bu yüzden Altın Koza yerelde sinema yapmaya çalışan üreticilere duyarsız kalmamalı. Yerel sinemacıların oluşturacağı projelerle ilgilenen bir birimin oluşmaması bu festivalin bir eksiğidir” diyor.

"MİNİMAL DÜZEYDE SETLER KURUYORUZ"

Cem Güzel’in, ilk sinema macerası yaklaşık 11 yıl önce Arabistan’da çalışan babasının aldığı kompakt fotoğraf makinesi ile çekip, kuzeninin bilgisayarı ile kurgusunu yaptığı Adana’nın tarihi yerlerini anlatan bir Adana belgeseli ile başlamış. Sosyal medyada yayımlanan filmin çok beğeni alması ile daha fazla film yapma fikri güçlenen Güzel’in, sanat yönetmenliğini yaptığı “Büyük Saat’ten Taş Köprü’ye” isimli belgesel bu yıl Altın Koza’da Adana Kısa Film Yarışması’nda finalistler arasında. Film çekerken zorlukları aşmak için minimal düzeyde setler kurduklarını ifade eden Güzel, “Teknik cihazlarla çalışıyoruz ve bunlara ulaşmak zor olabiliyor. Maddi imkanınız olsa bile bazen bulunduğunuz bölgede bu ekipmanlara ulaşmak oldukça güç hale gelebiliyor. Altın Koza’nın yerel sinemacılara teknik anlamda destek vermesini bekliyoruz” diyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Nihat Ziyalan: Tam sinemayı öğrendim derken bırakmak zorunda kaldım

SONRAKİ HABER

Adana’nın sinema hafızasını bugüne taşıyan mekanlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa