Adana’nın sinema hafızasını bugüne taşıyan mekanlar
Eski Film Makinisti Sabri Şenevi kendi adını taşıyan Sinema Evi'ni anlattı.
Sabri Şanevi (Fotoğraf: Sabri Şanevi)
Volkan PEKAL
Adana Büyükşehir Belediyesine bağlı Sinema Müzesi ve Eski Film Makinisti Sabri Şenevi’nin kendi adını taşıyan Sinema Evi, Adana’nın sinema hafızasını bugüne taşımaya devam ediyor. Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları ve Turizm Şube Müdürü İlhan Taş, müzenin Anadolu’daki tek sinema müzesi olduğunun altını çizdi.
Müzenin festival boyunca da ziyaretçilere açık olacağını ifade eden Taş şunları söyledi: “Göç alan Çukurova’nın ırgatı, işçisi, üretim ilişkileri ve sınıfsal çatışmaları romanlara ve filmlere yansıdı. Sinemanın ve sanatın gelişmesi toplumsal kültür haline geldi. Yaşar Kemal, Orhan Kemal romanlarıyla ve Yılmaz Güney filmleriyle, özellikle toplumsal sorunları vurgulayan filmlerle şekillenen bir kültür var. Ziyaretçiler bu birikimi, sanatı, Adanalı sanatçıları, sinemanın tarihini burada görebilir.”
Şehir merkezinde, Seyhan Caddesi’nde bulunan sıra konaklardan birinde 2011’de kurulan Sinema Müzesi, 2016’da ikinci bir konak eklenerek genişletildi. 3 yıl önce ise müze, yeni bir kürasyonla tekrar düzenlendi.
ADANA’NIN YETİŞTİRDİĞİ SANATÇILAR
Müzede, Adana’nın Türkiye edebiyatına ve sinemasına kazandırdığı Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Muzaffer İzgü, Abidin Dino, Yılmaz Güney, Ali Özgentürk, Yılmaz Duru, Ali Şen, Menderes Samancılar gibi isimlere ait fotoğraf, belge ya da objeleri görmek mümkün. Bu isimler arasında Yılmaz Güney ismi özel bir yere sahip. Müzenin birinci katında eski film makinelerinin, radyoların ve fotoğraf makinelerinin sergilendiği Nostalji Odası’nın yanında Yılmaz Güney Odası yer alıyor. Yılmaz Güney’in “Umut” filminde canlandırdığı Cabbar karakterinin bir heykelinin de bulunduğu odada Güney filmlerinde kullanılan eşyalar ve Güney’in yazdığı mektuplar sergileniyor. Müzede ayrıca Altın Koza afişlerinin ve haberlerinin yer aldığı bir oda ile Yaşar Kemal, Abdin Dino, Muzaffer İzgü gibi isimlerin balmumu heykelleri yer alıyor.
‘SİNEMA HAYATA AÇILAN PENCEREDİR’
Sabri Şenevi, çocukluğundan günümüze taşıdığı sinema tutkusunu özel müze ve açık hava sineması olarak düzenlediği Sinema Evi’nde yaşatıyor. Sabri Şenevi Sinema Evi, film afişleri, 8, 16 ve 35 milimetrelik film makineleri, binlerce orijinal film afişinden yapılan seçki ve yarattığı yazlık sinema deneyimiyle oldukça özgün bir mekan.
Festivalin ilk kez düzenlendiği 1969’da henüz çocuk yaşlarda olan Şenevi, “O zamanki atmosfer daha canlıydı. Şehrin her tarafına Altın Koza ile ilgili afişler asılıyordu. Film gösterimleri Atatürk Parkı’nda ve yazlık sinemalarda ve seyyar sinemalarla mahallelerde yapılırdı” dedi.
Yılmaz Güney’i Umut filminin çekimlerinde daha yakından gördüğünü söyleyen Şenevi, “Amcamın dükkanına çay içmeye geldi. Bana ‘Sinemadan kopma, sinema hayata açılan bir penceredir. O pencereye nereden baktığın önemli’ demişti” ifadelerini kullandı.