İşyeri hekimleri patronların insafına terk edilen politikaların değişmesini istiyor
İşyeri hekimleri, ücretlerinin tarihin en düşük seviyesine gerilediğine, piyasanın ise patronların insafına bırakıldığını belirterek gerekli düzenlemelerin hayata geçirilmesi çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu ve İşyeri Hekimleri Derneği, 340 bin işyerinde görev yapan 14 bine yakın işyeri hekiminin yaşadıkları sorunlara ilişkin basın açıklamasında bulundu. İzmir Tabip Odası ve İşyeri Hekimleri Derneği de hakları için basın açıklaması yaparak, "İşyeri hekimleri piyasanın insafına bırakılamaz" dedi.
"MESLEKİ BAĞIMSIZLIĞIMIZ EREZYONA UĞRADI"
Ankara'da düzenlenen basın toplantısında TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimleri Kol Başkanı Dr. Metehan Akbulut konuştu. İşyeri hekimlerinin ücretlerinin tarihin en düşük seviyesine gerilediğine dikkat çeken Akbulut, işyeri hekimlerinin çalışma şartlarının olağanüstü ağırlaştığını ve iş güvencesinin ortadan kalktığını ifade etti. Akbulut, "Maaşlarımız düzenli ödenmiyor. SGK primlerimiz ortak sağlık güvenlik birimleri (OSGB) tarafından eksik yatırılarak geleceğimiz gasbediliyor. Kullandığımız araç ve akaryakıt harcamaları ile bilgisayar ve internet gibi giderleri kendimiz ödemek zorunda kalıyoruz. İzin hakkımızın kısıtlandığı, bakanlık tarafından yerinde ve etkili denetimlerin yapılmadığı ama en önemlisi de mesleki bağımsızlığımızın her geçen gün erozyona uğratıldığı bir ortamda çalışmaktan yıldık, yorulduk” diye konuştu.
"14 BİNE YAKIN İŞYERİ HEKİMİ ÇÖZÜM İSTİYOR"
340 bin işyerinde görev yapan 14 bine yakın işyeri hekimin artık çözüm istediklerini vurgulayan Akbulut, "İşyeri hekimliği uzmanlığının şartlarını ve gelecek perspektiflerini konuşmak yerine, yoksulluk sınırını zorlayan ücretlerimizi, emeklilikte bile çalışmak zorunda bırakılmamızı, bir işyerinden diğerine hatta bir ilden diğerine işimize yetişmek için uğraşmamızı, yolda geçirdiğimiz süreleri çalışmadan saymayan bir kâr anlayışını, kiralanan diplomalarla emeğimizin çalınmasını konuşmak zorunda kalıyoruz. Bunun nedeni işçi sağlığını basit bir maliyet unsuru olarak gören ve alanı piyasalaştıran patronlar ve onların temsilcisi siyasi iktidardır. Bu yaklaşımın son örneğine 15 Eylül 2022 tarihinde -ki medyadan öğreniyoruz- Ankara Ticaret Odası’na bağlı OSGB patronları ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın OSGB’lerin geleceğini konuşacakları toplantının duyurusunda şahit olduk. Bu toplantıya Türk Tabipleri Birliği (TTB), İşyeri Hekimleri Derneği (İYHD) başta olmak üzere meslek örgütleri ve sendikalar davet bile edilmediler. Toplantıda işçi sağlığı ve iş güvenliği alanının başka meselesi yokmuş gibi en büyük sorun olarak işyeri hekimlerinin ücretlerini ve çalışan işçi sayısına göre hesaplanan çalışma sürelerinin uzunluğunu görmüşler. Her yıl iş cinayetlerine kurban verdiğimiz binlerce ‘can’ ve onların aileleri; bir türlü tanınmayan, görülemeyen meslek hastalıkları umurlarında bile değil” diye konuştu.
"MESLEK HASTALIKLARINI TEŞHİS EDEMİYORUZ"
Türkiye’nin, ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci sırada yer aldığını hatırlatan Akbulut, “Meslek hastalıklarını teşhis edemiyoruz. Çünkü etmek istemiyoruz. Maalesef işçi sağlığı hizmetleri temel bir insan hakkı, sosyal devletin olmazsa olmaz şartı ve işverenlerin mutlak sözleşme borcu olarak değil, basit bir maliyet unsuru olarak görülüyor. İşçi sağlığı hizmetlerinin koruyucu özünden ve kamusal niteliğinden soyutlanarak var olması düşünülemez. Ancak mevcut ortamda, piyasanın, patronların insafına bırakılmış ve kamusal özünden koparılmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetim görevini dahi yerine getirmemektedir” dedi.
10 yıl önce yürürlüğe konulan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’yla işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı, bu işi en düşük maliyetle yürütülmesi amaçlanarak işverenlerin insafına terk edildiğine dikkat çeken Akbulut, "İşverenler, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin temel gücü olan işyeri hekimlerini ve iş güvenliği uzmanlarını OSGB’ler eliyle birer basit maliyet unsuru olarak görüyor ve alandaki sorunların derinleşmesine neden oluyorlar. Bugün bu sorunların yanında işçi sağlığı alanını gelecekte nelerin beklediğini de konuşmak ve buna uygun politikalar geliştirmek zorundayız. Türkiye’de önümüzdeki on yıllarda çalışan nüfusun değişimine paralel olarak (çalışan nüfusun yaşlanması, kronik hastalıkların çalışan nüfus içinde yaygınlaşması, kadınların çalışma hayatına daha fazla katılımı, göçmen işçiliği, vb.) ortaya daha farklı işçi sağlığı ihtiyaçları ortaya çıkacaktır. Bu duruma hızla ve yetkin şekilde yanıt verebilecek, yeni iş yapma teknikleri ve organizasyonlarından kaynaklanan risklerle mücadele edebilecek, iş ve çalışma ortamlarını çalışanların fiziksel ve zihinsel kapasitelerine uygun hale getirecek bir işçi sağlığı politikasına ve işyeri hekimliği uzmanlık alanına ihtiyaç vardır” diye belirtti.
"ÇÖZÜM BİZİM VE İŞÇİLERİN YARARINA OLACAK"
Akbulut, işyeri hekimlerinin taleplerini şöyle sıraladı:
- "Ücretlerimizi düşürmeyi, işçiye ve iş ortamını düzeltmeye ayırdığımız ve zaten yetersiz olan süreyi kısaltmayı aklınızdan dahi geçirmeyin tam aksine hizmet sürelerimizi artırın.
- Mesleki bağımsızlığımızın, iş güvencemizin, özlük haklarımızın, çalışma koşullarımızın önündeki en büyük engel olan, kaderimizi patronların insafına terk eden politikaların değişmesi için meslek örgütümüz ile görüşerek, işçi sağlığı hizmetinin kamusallığını da göz önünde bulunduracak gerekli düzenlemeleri hayata geçirin.
- Meslek örgütümüz Türk Tabipleri Birliği’nin elinden aldığınız yetkileri iade edin. Böylece sorunlarımızın çözümü noktasında bir başlangıç yapabilirsiniz. Böyle bir başlangıç biz işyeri hekimlerinin, iş güvenliği uzmanlarının, işyeri hemşirelerinin ve doğal olarak işçilerin yararına olacaktır.” (Ankara/EVRENSEL)
İZMİR TABİP ODASI VE İŞYERİ HEKİMLERİ DERNEĞİ: İŞYERİ HEKİMLERİ HAKLARINI İSTİYOR
İzmir Tabip Odası ve İşyeri Hekimleri Derneği de işyeri hekimlerinin hakları için oda binasında basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, işyeri hekimlerinin haklarının verilmesi talep edilirken, "İşyeri hekimleri piyasanın insafına bırakılamaz” denildi.
Basın açıklamasını okuyan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Ceylan Özkan, çözüm istediklerini ifade etti.
Açıklama sonrası konuşan İşyeri Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Hülya Çamlıbel de “Amacımız çalışanın işe bağlı hastalıklar ve meslek hastalıkları nedeniyle oluşan mağduriyetleri gidermektir. Bir uzmanlık alanı olması gerekirken yeterli eğitim seviyesinden geçmeyen işyeri hekimliği mesleki becerisini kendi çabasıyla güncel tutmak zorundadır. Emekli olduğu halde çalışmak zorunda olan hekimler var. İşyeri hekimliği bir hobi ya da ek gelir kaynağı değildir” dedi. İzmir Tabip Odası İşyeri Hekimliği Komisyonundan Mustafa Vatansever ise, “Emekli hekim olup çalıştığım için ödeme verilmiyor. Kesintilerin yapılmaması, çalıştığımız için cezalandırılması gerekiyor. Artık yeter, iş güvencesi yöneticilerin iki dudağı arasında olmamalı. Bizler tek bir sözleşmeyle iş güvencesinin olduğu işçi sağlığı hizmeti sunmaktan onur duyarız. 14 bin hekim bu alanda çalışmakta ve sorunları görmezden gelinmektedir. Acilen yetkililer sesimizi duymalı” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)
ADANA | ÜCRETLERİ TARİHİNİN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE ULAŞAN İŞYERİ HEKİMLERİ SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYOR
TTB Türk Tabipleri Birliği İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu ile İşyeri Hekimleri Derneği, Adana’da yaptıkları basın açıklaması ile işçi sağlığı ve güvenliği ile birlikte işyeri hekimlerinin piyasa koşullarına terk etmesi sonucu bağımsızlığının gerilediğini, çalışma koşulları ve ücretlerinin düştüğüne dikkat çekerek sorunlarına çözüm istediler. Ücretleri tarihinin en düşük seviyesine ulaşan işyeri hekimleri, kaderlerini patronların insafına terk eden politikaların değişmesini istedi.
Basın toplantısında ortak açıklamayı Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ahmet Suntur okudu. Adana Tabip Odası’nda gerçekleştirilen açıklamada TTB 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ve Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş de yer aldı. TTB'nin pek çok ilde dile getirilen ortak açıklamasında işyeri hekimlerinin ücretlerinin tarihinin en düşük seviyesine gerilediğini ifade edildi.
Türk Tabipleri Birliğinin elinden alınan yetkilerin iade edilmesi talep edilen açıklamada, "Böylece sorunlarımızın çözümü noktasında bir başlangıç yapabilirsiniz. Böyle bir başlangıç biz işyeri hekimlerinin, iş güvenliği uzmanlarının, işyeri hemşirelerinin ve doğal olarak işçilerin yararına olacaktır" denildi. (Adana/EVRENSEL)