Atanmış Boğaziçi Üniversitesi yönetimi bir senede barınma sorunu yarattı
Daha önce ciddi bir barınma sorunu olmayan Boğaziçi Üniversitesinde atanmış yönetim, bir senede barınma sorunu yarattı. Tercih döneminde “Yurt kesin çıkar” denilen öğrenciler mağdur.
Fotoğraf: Mürsel Ç.
Son birkaç senedir öğrencilerin ana ve en yakıcı gündemlerinden biri olan barınma sorunu Boğaziçi Üniversitesinde yurda yerleşim sonuçlarının da açıklanmasıyla birlikte okul içerisinde en çok tartışılan konulardan biri haline geldi.
Boğaziçi Üniversitesinde birkaç sene öncesine kadar yurda yerleşim bir problem değilken kayyum yönetimle paralel şekilde son iki yıldır öğrenciler için kalacak yer artık bir sorun. 2021 yılında hazırlık öğrencilerine yurt bulamadığı için öğrencilerin yarısını online eğitime mahkum eden kayyum yönetim, bu sene ise yaklaşık 1000 öğrenciyi yurtsuz bıraktı. Tercih döneminde üniversiteyi tanıtırken şehir dışından ve İstanbul’un uzak ilçelerinden gelen bütün öğrencilere yurt çıkacağının garantisi verilmişti, doğal olarak öğrenciler seçimlerini buna göre gerçekleştirdi. Şimdi ise 1000’e yakın öğrenci, kampüs içerisinde bulunan yurtlarda kalamayacağını öğrendi.
Öğrenciler ise seslerini Twitter’dan duyurmaya çalıştı, TT oldular ve haber kanallarına çıktılar. Bunun üzerine kayyum yönetim yapılan haberlerin asılsız olduğunu öne sürdü, öğrencilerin vakıf yurtlarına ve KYK yurtlarına yönlendirildiği, Boğaziçi Üniversitesinin barınma konusunda “örnek” bir üniversite olduğuna dair bir açıklama yaptı.
“YÖNLENDİRDİK” DEDİKLERİ YURTLAR, CEMAAT YURTLARI
Bahsettikleri özel yurtlarla ilgili yönlendirmeler, kayyum yönetiminin yanında olan BURA mezunlar derneği tarafından yapıldı. Bu yurtlar ise İlim Yayma Cemiyeti ve TÜRGEV vakfına ait yurtlardan oluşuyor. Kayyum yönetimi bu açıklamayla öğrencilerin taleplerini karşılayacak miktarda yurt bulunmadığını ve açıkta kalan öğrencileri cemaat yurtlarına ya da ateş pahası özel yurtlara mecbur bıraktığını itiraf etmiş oldu. Birçok gencin cemaat yurtlarında psikolojisinin bozulduğu hatta intihar ettiği bir tablo varken bu derneğin bir alternatif olarak bu yurtları göstermesi daha fazla öğrencinin bu girdaba kapılmasının sebebi olacak.
Bir tarafta 5-6 bin liradan başlayan özel yurtlar, bir tarafta cemaat yurtları, bir tarafta ise öğrencileri dinlemeyen ve onlar için çözüm üretmeyen bir yönetim var. Görüştüğümüz pek çok öğrenci, okulu dondurma seçeneğini bile düşünüyor.
“SAĞ OLSUN ÜNİVERSİTE BİZİ AÇIKTA BIRAKMIYOR” DİYORDUM…
Okuldan yurt için güvence aldıklarını dolayısıyla konaklama konusunu ailece pek söz konusu etmediklerini söyleyen bir öğrenci yaşadıklarını, “Okulun başlamasına az bir zaman kalmışken heyecanım bir anda gerginliğe dönüştü. Vakıf üniversitelerinin sağladığı birçok imkan olmasına rağmen biz burayı seçiyorsak ona göre bir karşılık bekliyordum fakat yurda yerleşemedim. Bu benim için tamamen bir sürpriz oldu. Çevremdekiler İstanbul'da konaklamayı nasıl halledeceksin diye sorduklarında ‘Bu konuda sağ olsun üniversite bizi açıkta bırakmıyor.’ gibi cümleler kuruyordum. Bunu diyebilmemin sebebi tercih döneminde okula gittiğimizde bize okulu tanıtan kişilerin ‘Bursa'da yaşıyorsa kesin yurt çıkar.’ demesiydi. Yurt yerleşim sonuçlarının açıklandığı sisteme girdiğimde ‘Yerleşemediniz’ yazısını görünce ‘şimdi ne yapacağım’ dedim. Okuldan aldığımız sözle konaklama arayışına girmemiştik. KYK başvuruları da çok önceden kapandığı için çok az seçenek kalıyor dolayısıyla. Ev arkadaşı bulup eve çıkmak ya da abimin yanında konaklamak gibi gözüküyor şu an için” sözleri ile anlattı.
YETERLİ BARINMA İMKANINI BİR SENEDE YOK ETTİLER!
Önceki yıllarda hazırlık öğrencilerinin Boğaziçide yurt sorunu çekmediğini ifade eden genç şu şekilde devam etti:
“Sınava çalışırken de sınavdan sonra da üniversite hakkında çok fazla video izledim. Önceki yıllarda hazırlık öğrencilerinin öğrenim gördüğü ve konakladıkları yer Sarıtepe Kampüsü’ydü. Hazırlık öğrencilerine yurt imkanı sağlayabilecek kadar kontenjanı olan kampüstü. İlkbahara doğru hazırlık öğrencileri artık Kilyos'ta değil, okulun diğer kampüslerinde eğitim ve barınmadan yararlanacak dendi. Böyle bir planlama yapıldıysa kontenjana uygun bir şekilde geçiş yapılmalıydı ama yönetimin tek dediği şey ‘Ön göremedik.’. Okulun öğrenciler için barınma imkanı varken bunu bir sene içinde yok ettiler.”
“YURT SORUNUNUN ÇÖZÜLMEMESİNİN KASITLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Yurt sorununun çözülmesine yönelik bir adım atılmamasının kasıtlı olduğunu düşündüğünü belirten öğrenci, “Sadece Boğaziçide değil diğer üniversitelerde de öğrenciler mağdur ediliyor. Maddi durumu özel yurt ya da ev tutmaya yetmeyenlerin cemaat yurtları gibi yerlere başvurması gerekiyor. Öğrenciler her ne kadar olan olaylara yakından tanık olsa da yapacak bir şey kalmıyor. Bu konudaki soruna üniversitelerin öğrencilerine yardım etmesi gerekirken onların yardım anlayışı ‘Zaten mağdur olmayın diye daha erkenden açıkladık yerleştirmeleri.’ oluyor. Yani öğrenciler cemaat yurtlarında kalmaya zorlanıyor ve yöneticilerin de bu durumdan rahatsız olmadığını düşünüyorum.”
MUHAFAZAKAR AİLE, YURT ‘KESİN’ ÇIKACAĞI İÇİN İSTANBUL’A İKNA OLMUŞ
Konuştuğumuz öğrencilerden bir diğeri ise yurda yerleşememenin onun için ne demek olduğunu şöyle anlatıyor: “Aşırı muhafazakar ve baskıcı bir ailem var ve İstanbul’da üniversite okumama aslında büyük oranda yurdun kampüs içerisinde olması sayesinde ikna olmuşlardı. Üniversite yerleştirmeleri açıklandığı andan itibaren sırf bu sebeple birçok insanla konuşmuştum ‘kesin çıkacak değil mi başka gidecek yerim yok’ diyerek. Aldığım dönütler tabii ki il dışından geldiğim için rahatça yerleşeceğim yönündeydi. Yurda bu kadar güvendikten sonra çıkmayınca mahvoldum tabii. Şu an ailemi ikna edebilirsem şehrin öteki ucunda bir yurtta kalacağım. Edemezsem de boşuna hayal kurmuş olacağım. Sonuç olarak ne yapacağımı bilemiyorum.”
Konuştuğumuz iki öğrenci de ifadelerinde barınma sorunun çözülemeyecek bir sorun olmadığına dikkat çekti. Okul yönetimlerinin, devletin kâr amacı gütmeden öğrenci merkezli bir eğitim anlayışına sahip olması gerektiğini böyle olduğu takdirde sorunların çözülebileceğini söyledi.
EMEK GENÇLİĞİNDEN AÇIKLAMA
Boğaziçi Üniversitesi Emek Gençliği ise konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Yaklaşık 1000 öğrenciyi yurtsuz bırakan kayyumluğun verileri asılsızdır. Bütün öğrencilere tercih döneminde yurt imkanı sağlayacağınızı garanti edip onların barınma hakkını yok sayamazsınız. Tarikat yurtlarına, özel yurtlara mecbur bırakılmayı kabul etmiyoruz. Barınma ihtiyacı hepimiz için ortak ve acildir. Parasız, bilimsel, demokratik eğitim şiarımızı yineliyor ve hepinizi bu şiar etrafında birleşmeye çağırıyoruz! (İstanbul/EVRENSEL)