12 Eylül 2022 05:18

İnsanca yaşanacak ücret isteyen işçilere provokatör dediler

"Yoksulluk sınırının 22 bini aştığı bugünlerde kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan bir belediye başkanı, yoksulluk sınırını bulmayan ücret talebini provokasyon olarak tanımlıyor."

İnsanca yaşanacak ücret isteyen işçilere provokatör dediler

Fotoğraf: Unsplash

Latife KARTAL
Eskişehir

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi eylül ayı meclis toplantısını geçtiğimiz günlerde 5 dönemdir Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı grevini yürüten CHP’li Yılmaz Büyükerşen başkanlığında gerçekleştirdi. Eskişehir’in yerel televizyonlarından Es Tv’nin canlı yayımladığı meclis toplantısı çeşitli kararların alınması ile tamamlanmak üzereyken AKP’li Meclis Üyesi Murat Özcan söz aldı. Kamuoyunda birtakım bilgi kirlilikleri yaşandığını belirten Özcan, Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden Espark AŞ’de devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin ne aşamada olduğunu, işçilere ne oranda zam yapılacağını, tüm personele eşit oranda zam yapılıp yapılmayacağını sordu.

İŞSİZLER ÜZERİNDEN MESAJ VERDİ

Yılmaz Büyükerşen TİS görüşmelerinin devam ettiğini belirtirken, Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin işçilere Türkiye’deki tüm belediyelerden daha yüksek bir zam önerdiğini ve hatta kendisinin belediye açısından önerilen bu zammın altından kalkılabilir bulmadığını söyledi. Türkiye’deki çeşitli belediyelerden en düşük taşeron işçi ücretlerinin bilgisini paylaşan Başkan, Espark AŞ’nin en düşük taşeron işçi için 8 bin 200 lira önerdiğini, ancak işçilerin 14 bin 395 lira talep ettiğini açıkladı. İşçilerin bu talebinin provokasyon olduğunu, işçilerin arasında provokatörler olduğunu öne sürdü.

Büyükerşen, “Hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz bir ücret vermemiz mümkün değil, bu açık. Peki, ne olur? Greve giderler. Grev süresince de binlerce işçi bunları besler. Kamuoyu da bunların kim olduğunu ne olduğunu ne yapmak istediğini anlar. Artık Türkiye’de her şeyin aydınlık olması lazım. Her şeyi kamuoyunun önünde açık açık söylerim. Kamuoyu da görsün. 14 bin 395 lira maaşı isteyen sendikanın, işçinin kim olduğunu görsün. Bir tarafta binlerce işsiz kapımıza her gün gelip iş isterken bir tarafta hasbelkader belediyede işçi olmuşların, her türlü imkana sahip olanların şu yaptıkları ortada. Dolayısıyla vız gelir tırıs gider, istediklerini yapabilirler” ifadelerini kullandı.

İŞÇİLERİN EYLEMİNE ‘YASA DIŞI’ DENDİ

Yılmaz Büyükerşen’den sonra süreçle ilgili bilgi vermek için söz alan Genel Sekreter Yardımcısı Deniz Kaplan ise Belediye-İş ile yapılan görüşmeler sonucu 7 bin liranın üzerinde bir teklif yapıldığını belirterek sendikaya bunun ilk teklif olduğunu elbette görüşmelerin devam edeceğini söylediklerini belirtti. İlk teklifin yapıldığı günün akşamında yol işlerinde mesaisi tamamlanan işçilerin “yasa dışı” bir eyleme kalkıştıklarını iddia etti. Kaplan, “İşçiler görüşmelerden bihaber olduklarını anladı, sendikanın kendilerini doğru bilgilendirmediğini gördü” dedi. Ayrıca Deniz Kaplan yasa dışı olarak tanımladığı eylemle ilgili hiçbir yasal işlem başlatmadıklarını da belirtirken Yılmaz Büyükerşen yasal işlem başlatılması gerektiği yönünde itiraz etti.

Geçen hafta gazetemize konuşan Espark AŞ işçilerinden biri, “Hiç kimse kusura bakmasın bu ücretle geçinilmez, çocuk okutulmaz, ancak karnımızı zar zor doyururuz. En ufak bir talebimizi dile getirdiğimizde bizlere hemen kapıyı gösteriyorlar, elimizde binin üzerinde CV var diyorlar, bizim işsiz kalmamız, aç kalmamız umurlarında bile değil. İstiyorlar ki hiç sesimiz çıkmasın. Ama bu kadar haksızlığa karşı da insan taş olsa çatlar” demişti.

AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI ORTADA

Açlık sınırının 7 bin liraya dayandığı, yoksulluk sınırının 22 binin üstüne çıktığı bu günlerde kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan bir belediye başkanının, işçilerin yoksulluk sınırının yarısının biraz üstünde kadar olan talebini provokasyon olarak tanımlaması hak arayan herkesi vatan haini ilan eden tek adam iktidarını hatırlatıyor. Yaşadığımız her zorlukta “Seçimleri bekleyin, biz gelince her şey çok güzel olacak” diyenler Eskişehir’de işçileri dışarıdaki işsizler ordusuyla tehdit etmekten, talepleri için eylem yapmalarını “yasa dışı” ilan etmekten çekinmiyorlar. Söz konusu işçilerin insanca yaşam talepleri olunca adı cumhur da olsa millet de olsa egemenler aynı dili kullanıyorlar. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi eylül ayı meclis toplantısının ertesi gününde de ulaşıma yapılan zamları açıkladı. Zamları açıklarken dili de yine kendisini ele veriyordu. 6 lira olan tam bilet fiyatları 7.5 liraya çıkarılırken yapılan zammın sebepleri arasında toplu iş sözleşmeleri nedeniyle personel giderlerinin de arttığından bahsediliyordu. Belediyenin ulaşım zammının sebebi olarak bile işçilerin ücretlerini göstermesi işçilerin emeğinin bedelinin dahi kendilerine zül geldiğini gösteriyor.

Yaşadığımız her yere sirayet eden tek adamlık, gerek yerel gerek genel siyasette köşe başlarını kapanların iktidarları uğruna taraflarını emeğin tam karşısında konumlandırmasını yaşanan bu son örnekteki kadar alenileştiriyor. İşçilere, emekçilere ise bu tablo karşısında kendi gücüne güvenmekten başka çare kalmıyor. En geniş halk kesimleri kendi talepleri için bir araya gelmedikçe ne seçimle gelecek yeni bir iktidar, ne de mevcut düzen emeğin karşılığını verecek.

Evrensel'i Takip Et