Mücadeledeki kadınlar Esenyalı Kadın Derneğinde Evrensel için buluştu
ETF işçileri, emekçi kadınlar, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde, Evrensel Editörü Çağrı Sarı ve Evrensel Yazarı Ayşen Şahin'le bir araya geldi. İlknur Haylaz, buluşmadan izlenimlerini yazdı.
İlknur HAYLAZ
Esenyalı
Bir cumartesi günü, akşam saatleri... 18.30 olmuş bile. Bir masanın etrafında kimisi yemeğini hemen yapıp gelmiş, kimisi işten gelmiş, bu anı bekliyor. Havada şen kahkahalar uçuşuyor. Kahkahayı duyan evinde işlerini yeni bitirmiş birkaç kadın daha katılıyor. O şen kahkahaların da bir sebebi var. Çünkü dernek ile birlikte bir mücadelenin parçası olan kadınlar,, hakları için direnen ETF işçileri ile buluşuyorlar. Yaklaşık 30 kadın hepsinde ayrı heyecan, hepsinde ayrı çoşku... Söz almak için bekliyorlar. Söz alan kadınların dilinde: "Evrensel bizim gazetemiz, Evrensel susturulamaz"
ETF İŞÇİLERİ MÜCADELELERİNİ ANLATTI
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği iş çıkışı saatinde üyeleriyle, işçi dostlarıyla, ev emekçileriyle yani kısacası Evrensel okurları ile birlikte Evrensel Gazetesi editörü Çağrı Sarı ve Evrensel Gazetesi yazarı Ayşen Şahin'i buluşturdu. ETF işçileri ilk sözü alanlar oldu. Hiçbir haklarını alamadıklarını anlatmaya başladılar. ETF işçilerinin yaşadığı süreci bilmeyen yoktu. Evrensel sayesinde... Bütün Evrensel okurları ETF işçilerini ilk defa dinler gibi dinlediler. İkramiyelerinin aksadığını sürekli patronun ileri tarihe ertelediğini anlattılar. ETF işçisi hamileliğini direnişten 2 hafta önce öğrendiğini belirtince dernekteki kadınların yüreği cız etmedi değil. Hamile haliyle ve 9 yaşındaki çocuğu ile o direniş alanında polislerin müdahalesine uğraması tüyleri ürpertti. "Orada arkadaşlarım polise hamile dediler de öyle durdular. Kendimi kaybettim. Biz bunları hak etmedik. Biz sadece çalıştık. Biz iş yetiştireceğiz diye lavaboya gidemiyorduk. Böyle çalışırken maaşımız bile verilmedi. Sağlık örgütü geldi. Daha ben hastaneye gitmeden ambulanstayken 'siz teröristsiniz, ortalığı karıştırıyorsunuz, bizi boşuna meşgul ediyorsunuz demeye başladılar.' Hastaneye gittiğimde de polise müdahale ettiğimi söyleyerek konuştular. Sonra beni doğumhaneye götürdüler, orada da doğum yaparken ölen anneye şahit oldum, hemen çıktım oradan. Bunları bana bilerek yaptılar." diyerek polis müdahalesinde yaşadıklarını aktardı. Hamile işçinin bunları yaşamasına bütün kadınlar öfke duydu.
"BEN ORAYA TAKSİTLE GİTMEDİM Kİ TAZMİNATI TAKSİTLE VERSİN!"
Ardından diğer bir ETF işçisi söz aldı. 3 kere polisin saldırdığını ve yerlerde sürüklendiğini anlattı. Bu etkinliğe katılabilmek için ve bunları anlatabilmek için ağrı kesiciler içmiş. Kolları morluk içinde, neden mi? Yıllarca emek verdikleri fabrikadan tazminatları, maaşları, ikramiyeleri verilmeden atıldıkları ve direndikleri için. Arabulucuyla birlikte tazminatlarının sadece yüzde 30 unu alabiliyorlar. "Bir kadın biz işçi kadınlara ne hırsla nasıl böyle davranabiliyor. Tazminatımızın yüzde 30'unu verecek. Onu da taksitle. Ben ona taksit taksit gitmedim. Ben gün doğmadan işe gittim. Ondan da hakkımızı istiyorum" diyerek tepedeki kişilerin emek hırsızlarını koruduklarını belirttiler. Bir hatalarının da olduğunu söylediler: "Biz aslında hatayı o 30 arkadaşımız atıldığında eyleme başlamamakla yaptık."
EVRENSEL SUSTURULAMAZ
Konuşan ETF işçileri, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine ve Evrensel Gazetesi'ne, yanlarında duran sınıf dostlarına çok teşekkür ettiler. İşçinin tek dostu evrensel susturulamaz. Biz Türkiyenin değil patronların huzurunu bozuyoruz." diyerek Evrensel gazetesine ve muhabirlerine sonsuz teşekkürlerini ilettiler. Bunlar anlatılırken kimi kadının boğazı düğümlendi. Kimi kadın gözleri dolu şekilde kahkaha attı. Ama alkış seslerinin diğer sokaktan duyulduğuna eminim.
ETF işçilerinin sözleri bittikten sonra Evrensel Gazetesi Editörü Çağrı Sarı söze başladı. Okurlara Evrensel Gazetesinin yaşadığı zorlukları, aslında Evrensel'in de bir hayat mücadelesi verdiğini ve iktidara karşı direndiklerini anlattı. ETF işçilerinin mücadelesine değinen Çağrı Sarı, ETF işçilerinin aslında sadece kendileri için direnmediğini, ETF'yi gören diğer fabrikaları da cesaretlendirdiğini, direnişin ve cesaretin bulaşıcı olduğunu ve Evrensel'in aslında 10 yıldır ETF ile birlikte olduğunu her süreci takip ettiğini sadece ETF değil birçok fabrikanın yanında olduğunu söyledi. Bir fabrikada yaşanan taciz olayını bütün illere, ilçelere, fabrikalara taşıdıklarını ve diğer işçilerin de bundan cesaret bulduğunu anlatan Sarı, bu örneklerin 27 yıldır devam ettiğini , bu yüzden de devletin Evrensel'i susturmaya çalıştığını anlattı. Sarı, "Çünkü ETF işçisinin direnişini Ankara, Antalya duymasın da, cesaretlenmesin diye. Bizlere dava açılıyor, para cezası veriliyor. Hapisle tehdit ediliyoruz. Ben de yargılandım. Bu ülkedeki vergilere el konulduğu ve bunu sorduğumuz için susmamız gerektiği için dava açıldı. BİK bir süredir bizimle uğraşıyor. Mesela Esenyalı da yaptıklarımızı düşünün. Şiddet, taciz, erken yaşta evlilik, bunların haberini biz yapınca diğer kadınlar da güç bulur diye bizimle ugraşıyorlar" dedi. Basın ilan Kurumunun (BİK) ne olduğunu, basın özgürlüğüne, haber alma hakkına karşı müdahalelerini kadınlara anlattı: "Aslında hepimizden toplanan vergiler, medyayı güçlendirmek için basına ve gazetelere eşit olarak paylaştırılır. Ama ortada bir sorun var. Evrenseli ekonomik olarak boğmak istiyor. 2016 ya kadar zar zor alıyorduk bu parayı. Ama sonradan bayiden 2 tane gazete alınıyor diye laf ettiler. Tek tek bayileri kontrol etmişler. Bir kişi sadece 1 gazete alabilir diye. Bayilere gidip 'kaç tane Evrensel alıyorlar' diye soruyorlar. Diğer gazetelerden 2 3 tane almak sorun değil ama Evrensel'den bir kişinin 2 veya daha fazla alması sorun. Bu yasagı sadece Evrensele koymuşlar. Ama bu gazeteler toplu alınıp direniş alanına, fabrıkaya götürülüyor. Mesela ETF'ye 15-20 gazete gitmesi gerekiyor. ETF haberi çıkmış. Kim alacak o gazeteleri herkes tek tek mi alacak? Dolar arttı avro arttı. Türkiye de kağıt fabrıkasını kapattılar. Ve bizim alın terimize el koyuyorlar. Bizler bir araya geldikçe okurlar, gazeteciler bir araya geldikçe hiçbir sorun çözümsüz kalmaz. Hiçbir şekilde teslim olmayalım. Geri adım atmayalım.
Sarı'nın bu anlattıklarına kadınlar baya tepki gösterdiler. İktidarın da neden Evrensel'e bu kadar kafayı taktıklarını daha iyi anladılar.
EVRENSEL HEM EMEĞİN, GERÇEĞİN SESİ HEM DE BİR GAZETECİLİK OKULU
Bu sefer de Evrensel Gazetesi Yazarı Ayşen Şahin söze girdi. Medyanın büyük bir güç ve iktidarın yapmak istediği şeyin medyayı ele geçirmek olduğunu belirtti. İktidarın birçok gazeteyi aldığını ve artık 10 gazetenin hepsinde aynı manşet ile güne başladıklarını belirten Şahin, iktidarın Evrensel'i alamadığı için öfkeli olduğunu söyledi. Şahin "Magazin haberleri yapa yapa insanca yaşamı bize unutturuyorlardı. İnsanca yaşam sadece kuru ekmek yemek değil. Evrensel olmasa sadece kuru ekmek insana yeter diyerek şükretmeyi insanlara kabul ettirirlerdi. İşçilerin de içinde olduğu kadınların gücünü Evrensel sayesinde yıkamadılar. Darbe girişimi sonrası bazı kanalları da kapattılar. Hayatın Sesi Televizyonu'nu da. Arşive bile el koymaya kalkıştılar. Böyle bir hakları var mı? Bir direniş yaşanmamış gibi tarihe el koymaya çalıştılar. Ben özgürce Evrensel'e köşe yazımı yazabiliyorum. Ama o bahsettiğimiz gazetelerde köşe yazarları sipariş üzerine yazı yazıyorlar. Hayatına gazeteci olarak devam eden ya da basın bölümünde okuyanların çoğunun yolu Evrensel'den geçmiştir" diyerek Evrensel'in mücadelenin sesi olmanın yanısıra aynı zamanda bir gazetecilik okulu olduğunu anlattı. "Şu an tarafısızım" diyenlerin yanlış yerde durduğunu belirten Şahin, Evrensel'in en büyük motivasyonunun ise dayanışma ağının olduğunu vurguladı. Yanımdaki bir işçi kadından ses yükseldi. "Biz Evrensel'in arkasındayız."
EVRENSEL'i İLK OLARAK DEPREME DAYANIKLI OLMAYAN OKUL İÇİN YAPTIKLARI EYLEMDE TANIMIŞ
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin bir üyesi Evrensel gazetesini ilk olarak, okul eylemlerinde tanıdığını söyledi. "Okulumuz depreme dayanıklı değildi ve biz de eylem yaptık. Öyle tanıdım Evrensel'i. Bizim gözümüz Show, Fox gibi kanallardaydı. Ama bir tek Evrensel yanımızdaydı. Ve ben okulda yaşadıklarımızı yazmıştım" dedi. Evrensel gazetesinin etkisi ile kimsenin sessiz kalamadığını söyleyerek teşekkür etti. "İyi ki Evrensel var. Evrensel susturulamaz biz yanınızdayız. Bütün destekleri sunmaya hazırız" dedi.
"OKULUMUZ EVRENSEL SAYESİNDE AÇILDI"
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin genç bir kadın üyesi ise okulunda yaşadığı sorundan bahsetti. "Okulumuz yeni kurulmuş bir okuldu, açılmamıştı. (lise) Biz de ortaokulda öğrenim görmek zorundaydık. Haber yapmıştık ve birkaç hafta sonra okulumuza geçmiştik. Evrensel sayesinde olmuştu. O gün okula aileler bile gelmişti" diye okuluna geri dönmenin mutluluğunu ve Evrensel'in gençler tarafından sevilmesini aktardı.
"EVRENSEL ARACILIĞI İLE SORUNUMA ÇÖZÜM BULDUM"
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine gelen bir kadın ise çok farklı bir şekilde derneğe geldiğini söyledi. "Ben sosyal hizmetler de bir sorun yaşamıştım ve Evrensel gazetesinde Sevda Karaca'ya ulaşma peşindeydim. Onun yazdığı haberi okumuştum çünkü. Gazete bana Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğini önerdi ve dernekteki kadınlar haberimi yaptılar. İletişime geçildi sonuç bulduk. Hepsi Evrensel gazetesi sayesinde" dedi.
Bu kadar güzel şeyler anlatılırken, sohbet edilirken çaylarımızı ve kahvelerimizi yudumlamayı da unutmadık. Emekçi kadınların, "Evrensel susturulamaz" çığlıgı bütün sokaklarda inledi. Bundan eminim. Ahh canım kadınlar. Evrensel burada. Bizler, hep birlikte Evrensel'in yanında, olduğumuz sürece kimse Evrensel'i kapatamaz bunu ne kadar da iyi biliyorlar. Çünkü Evrensel, hepsinin yaşamlarına güzel bir dokunuş yapmış. Çünkü Evrensel ne kadını, ne işçiyi, ne de gençleri hiç bir zaman yalnız bırakmamış, yalnız kalır mı hiç?
Evrensel'i Takip Et