Yeni öğretim döneminde liselerde bir öğün ücretsiz nitelikli yemek!

Cemre KAVUKER
Kocaeli

Kimi günleri çabucak biten kimi günleri ise bitmek bilmeyen bir tatilin sonuna geldik. Yeni eğitim öğretim yılı başladı. Her birimiz için farklı bir anlam ifade ediyor bu sene. Kimimizin sınav senesi, kimimiz için yeni bir okula başlama zamanı. E biraz da tatilin bitmesinin üzüntüsü var. Özellikle liseli gençlerle sohbet ederken hissedilen bir şey bu üzüntü. “Niye üzülüyorsunuz; okulu, arkadaşları özlemediniz mi?​” sorusuna cevaplar ortaklaşıyor: “Her gün o kadar yol çekip okula git”, “Kantin pahalı, yemek yiyecek bir yer yok”, “Okulun binası yetmiyor artık bize, sınıflar kalabalık.”

Her bir gencin okul deyince kafasında canlananlar benziyor. Özellikle yemek meselesi kritik bir yerde duruyor. Günde neredeyse sekiz saatini geçirdiği bir yerde doyurucu, ucuz bir yemek bulabilmek mümkün değil. Nehir’in okuluna bakalım mesela. Çok kalabalık sayılmayan bir okul. Ancak okulda yemekhane yok, kantin sırası ise artan fiyatlarla beraber her gün azalıyor. Öğrenciler ya okul civarında oturan arkadaşlarının okuldan çıkmasıyla dışarıdan yemek alıp yiyorlar, ki bu yemekler de genelde fast-food türü ya da marketten alınan atıştırmalıklar oluyor, ya yanlarında bozulmayacak yemeklerini taşıyorlar. Okul çıkışına kadar bekleyip eve gittiklerinde yemek yiyorlar veya. Yani ya tüm gün açlar ya da sağlıksız besinlerle doymaya çalışıyorlar. Okulun koşullarını anlatırken ekliyor bir de Nehir, “Öğle arasında okulun dışına çıkabilen öğrenci sayısı da az. Herkese izin vermiyorlar. Öyle olunca herkes dışarıdan da alamıyor. Okulun binası küçük falan ama bir yemekhane yapılsa çok iyi olur.” En temel şeyi istiyor Nehir ve o okuldakiler, güzel bir şekilde beslenebilmek.

BİR TOST BİR ŞİŞE SUYLA KARIN DOYURMA ÇABASI

Okulda yemekhanenin olmadığı, yemekhane olan yerlerde aylık ücretin çok yüksek meblağlarda olduğu, kantin fiyatlarının yüksekliği nedeniyle sadece bir ürün alabildikleri durum hemen hemen tüm liselerde söz konusu. Gün içerisinde beslenmenin zorlaştığı bu koşulları konuşurken Egemen giriyor sohbete, “Benim harçlığım yetiyor. Bir tost alabiliyorum ben kantinden. Bizimki o kadar pahalı değil yani” deyince soruyorum tostun yanına yiyecek alıp alamadığını, “Sadece su” diyor biraz düşünerek. Sadece bir tost ve su ile karın doyurmaya çalışıldığını bir kere daha fark ediyoruz hepimiz.

ÜCRETSİZ NİTELİKLİ YEMEK HER ÇOCUĞUN HAKKI 

Tüm bu okul koşulları, beslenme, kantin fiyatları konularını konuşurken var olan bir kampanyayı hatırlatıyorum. “Ücretsiz Nitelikli Yemek Her Çocuğun Hakkı”, Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin başlattığı kampanya. Ekonomik krizin derinleştiği, fiyatların arttığı şu günlerde sağlıklı ve besleyici gıdaya ulaşmak her geçen gün zorlaşıyor. Üstelik bu ulaşamama hali gelişim sürecini de etkiliyor. Okul saatlerinde yemek yiyemeyince aç kalıp eve gidene kadar enerjisinin düştüğünü, evde ne bulsa yediği zaman da rahatsız hissettiğini söyleyen gençleri örnek verebiliriz. Ya da beslenme koşullarının kötüleşmesiyle çocuklar içeresinde yaygınlaşan bodurluk, obezite gibi hastalıklar en somut örnekler. Bu durumların yaşanmaması için istenilen şey çok basit. Devlet okullarında ilkokuldan liseye günde bir öğün ücretsiz ve sağlıklı bir yemeğin verilmesi. Kampanyayı anlatınca kafalarda soru işareti oluştu bir anda. Olsa ne güzel olur. Ama nasıl olabilirdi ki bu? Her okul yapar mıydı? Kim verecekti bunu?

Bu soruların her birini kendi okul koşullarına göre cevaplandırmaya çalıştı gençler. Evet, olabilirdi. Her gün öğle arasında sınıflara dağıtılabilirdi, ayrı bir bina yapılarak sırayla yiyebilirlerdi gibi çözüm önerileri de geldi biraz düşününce. En önemli soru, nasıl olacağı ve kimin yapacağıydı. “Biz yapacağız. Gidip bakanlıktan, yerel yönetimlerden, okul müdürlüklerinden isteyeceğiz” cevabı herkesi duraklattı. İsteğimiz basit. Gün içerisinde nitelikli, ücretsiz bir öğün. Bunu yapacak koşulların olduğunu sohbet ettiğimiz her bir genç de biliyor. “Bu uygulama hayata nasıl geçirilir?​” sorusunun cevabını verirken var olan koşulları bilerek çözüm yolları sundular. O zaman şimdi geriye yapılacak tek bir şey kalıyor, okullarda ücretsiz, sağlıklı bir öğün talebimizi her yerde yüksek sesle dile getirmek.