İlhan Uzgel: Azerbaycan uluslararası durumu fırsata çevirdi
Ukrayna savaşıyla birlikte uluslararası koşulların Azerbaycan’ın lehine geliştiğini belirten Prof. Dr. İlhan Uzgel, Aliyev iktidarının bu fırsattan yararlandığını söyledi.
Prof. Dr. İlhan Uzgel | Fotoğraf: MA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Azerbaycan ile Ermenistan arasında 12 Eylül’de başlayan son çatışmalar, ateşkes sağlandığı açıklamasıyla birlikte durdu. Yaşananları gazetemize değerlendiren Prof. Dr. İlhan Uzgel, Ukrayna savaşıyla birlikte uluslararası koşulların Azerbaycan’ın lehine geliştiğini belirterek, Aliyev iktidarının bu fırsattan yararlandığını söyledi. Türkiye’de ise milliyetçi oylara talip muhalif partilerin dış politikada Erdoğan çizgisinde hizaya geldiğine de dikkat çeken Uzgel, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının da bu nedenle iktidara yaradığına vurgu yaptı.
‘ULUSLARARASI KOŞULLAR AZERBAYCAN’IN TARAFINDA’
Dünyada ve bölgedeki güncel jeopolitik gelişmeleri işaret eden Uzgel, durumun Azerbaycan lehine olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ermenistan tarafının bu gelişmeleri çok iyi okuyamadığı görülüyor. Çünkü hem Türkiye hem Azerbaycan’ın devlet ve askeri kapasiteleri çok arttı. Ama Ermenistan’ın öyle değil. Ermenistan çok zayıf bir ülke, nüfus kaybediyor, nüfusu 3 milyonun altına indi. Türkiye ve Azerbaycan ise askeri olarak bölgede güçlendiler. Bu statükonun, yani 1994’te kurulmuş olan statükonun aynen devam edeceğini düşündüler ama bu gerçekleşmedi. Bir yerde tıkandı. Bunun devamını izliyoruz. Şu an bölgesel ve uluslararası koşullar Azerbaycan için çok daha elverişli hale geldi. Rusya, Ukrayna savaşına gömüldü. Rusya’nın, Ukrayna’da başı dertte. Avrupa’nın doğal gaza ihtiyacı var ve en son bir üst düzey ziyaret oldu. Avrupa’nın Aliyev ile ilişkileri düzeldi. Ermenistan’ın içi yeterince istikrarlı değil.”
Azerbaycan’ın durumu fırsata çevirdiğini belirten Uzgel, “Azerbaycan’ın hâlâ alamadığı yerler var. 2020’de bütün hedeflerine ulaşmadı. Bir imkan gördü. Çok fazla ilerleme sağlanamadı. Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Aliyev’i birkaç kez Brüksel’e çağırdı. İlerleme sağlanamayınca bunu bir askeri üstünlükle konumunu güçlendirerek ileride Ermenistan’la daha iyi bir pozisyonda müzakere etmek isteyecek. Rusya, yeterince müdahil olamıyor. O yüzden de bana sorarsanız Azerbaycan bu koşulları sonuna kadar değerlendiriyor. Aliyev iktidarını güçlendiriyor, Türkiye’ye buradan prim yapıyor. O yüzden de bütün bunların hepsi birleşince de iyi bir avantaj yakaladı Azerbaycan” ifadelerini kullandı.
UKRAYNA SAVAŞI RUSYA’YI ZAYIFLATTI
Ukrayna savaşının iki ülke arasındaki çatışmaya yansımasına ilişkin de konuşan Uzgel, “Rusya’nın etkisi biraz azalmış görünüyor. Bu da beklenebilecek bir gelişme. Ermenistan, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyesi. Çağrıda bulundu. Aslına bakarsanız bu örgüt, Rusya’nın başını çektiği bir NATO gibi, ama etkili olmadı. Ne Rusya ne de başka ülkeler Ermenistan’ın yardımına gelebildiler. Dolayısıyla da şu anki koşullarda Ukrayna savaşının Rusya’yı zayıflatmasının biraz etkilerini görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın çatışmaların başlamasıyla birlikte aradığı AB, Rusya, Fransa, ABD’nin çatışmalara müdahil olmayacağını da belirten Uzgel, “Azerbaycan’ı kolluyorlar. Azerbaycan da bunun farkında. Elindeki doğal gaz kozuna oynuyor. Ermenistan diaspora vasıtasıyla Fransa ve özellikle Amerika’yla da ilişkilerini iyi tutuyordu. Fakat bunlar da etkisiz kaldı. Parametreler değişti. Dünya siyaseti, jeopolitiğe doğru kaydıkça Ermenistan, bu sürecin kaybedeni oluyor. Çünkü sunabileceği fazla bir şey yok” dedi. Azerbaycan ve Türkiye’nin Ukrayna savaşı ve Suriye’deki durumu kullandığına işaret eden Uzgel, “Azerbaycan, Türkiye ilişkilerini çok geliştirdi, İsrail ile ilişkilerini el altından geliştirdi. Ermenistan buralarda çok geri kaldı. Azerbaycan bölgesel ve küresel dönüşümü ve ayak uyduracak adımları atmış görünüyor” ifadelerini kullandı.
Çatışmalı durumun Paşiyan’ın iç siyasetine yansımasına dair ise Uzgel, “Çok bocalıyor. Sahada kaybetmek her iktidarı yıpratır. Paşiyan da bunun sonuçlarını yaşıyor. Toprak karşılığı barış önerisi oldu. Sonra bunu geri çekti, bu çok tepki gördü milliyetçi çevrelerden. Ermenistan zaten küçük bir ülke. Her milliyetçilik toprağı kutsar. Paşinyan’ın zeminini çok daha fazla zayıflattı bu. Seçilme şansını epey düşürdü” dedi.
‘MUHALEFET DIŞ POLİTİKADA İKTİDARISIN HİZASINDA’
Prof. Dr. İlhan Uzgel, Ermenistan ve Azerbaycan’ın çatışmasının Türkiye’deki siyasete yansımasına dair şu değerlendirmede bulundu: “Muhalefette yer alan siyasi partilerin bu savaşta tarafsız kalma lüksü olmuyor. Türkiye’de milliyetçilik yükseliyor. Her oya talip olan siyasi partiler milliyetçi oya da talipler. Maalesef dış politika gelişmeleri muhalefeti Ermenistan ve Kürt meselesinde iktidarın hizasına getirdi. Bir istisna olmadı. O yüzden de Ermenistan-Azerbaycan çatışması günümüzde Erdoğan’a, iktidara yarıyor.”
Uzgel, Ermenistan ile Türkiye arasındaki “Normalleşme” sürecinin çatışmanın sürmesi durumunda duracağına da vurgu yaparak, “Azerbaycan da bunu biliyor. O yüzden ateşkesin kalıcı olması gerekiyor. Yoksa çatışma varken hükümet Ermenistan normalleşme süreci götüremez” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Ermenistan ve Azerbaycan arasında 1994’ten bu yana Dağlık Karabağ konusunda süren bir anlaşmazlık var. Azerbaycan sınırları içinde yer alan fakat Ermenistan’ın desteklediği güçlerin kontrolündeki Dağlık Karabağ iki ülkenin arasında gerilim yaratıyor. 2020’de yeniden yükselen gelirim savaşa dönüştü. 27 Eylül 2020 tarihinde başlayan ve altı haftadan uzun süren çatışmalarda 6 bin 500’den fazla insan yaşamını yitirdi. Süreç, Azerbaycan’ın, Ermenistan’ın daha önce ele geçirdiği bazı bölgeleri geri alması ve Karabağ’a Rusya askerlerinin yerleşmesiyle sonuçlanmıştı.
Ancak her iki taraf da sık sık birbirlerini anlaşmayı düzenli olarak ihlal etmekle suçluyor.
12 Eylül'den bu yana ise 105 Ermenistan, 50 Azerbaycan askeri yaşamını yitirdi. Azerbaycan ub kez Dağlık Karabağ'ı değil sınıra yakın Ermenistan topraklarını vurdu.