16 Eylül 2022 04:23

Marlboro’da taşeron işçilerden kadrolulara çağrı: Sendikada örgütlenelim

DİSK/Gıda-İş Sendikası'na üye olan Euroserve işçileri, tüm kadrolu işçileri de sendikalaşma mücadelesine çağırdı.


Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

Reklam

Eda AKTAŞ
İzmir

İzmir Torbalı’da yer alan Philip Morris (Marlboro) fabrikasında faaliyet gösteren Euroserve Hizmetleri AŞ bünyesinde çalışan taşeron işçiler DİSK/Gıda-İş Sendikasında örgütlendi. Düşük ücret, zorunlu fazla mesai, baskı ve mobbinge karşı güvenceli çalışmak için sendikaya üye olan Euroserve işçileri tüm kadrolu işçileri de sendikalaşma mücadelesine çağırdı.

Örgütlenme süreçlerini anlatan bir işçi, “Bütün iş yükü bizim sırtımızda ama aldığımız ücretler emeğimizin karşılığı değil. Fabrika müdürü ile düşük ücretlere karşı bir görüşme yaptık. Bu ücretlerle geçinemediğimizi anlattık. ‘Ben de geçinemiyorum’ diyerek bizimle dalga geçer gibi konuştu. Biz de bundan sonra örgütlenmeye karar verdik” dedi.

"AÇLIK SINIRININ ALTINDA ÜCRET ALIYORUZ"

Sendikaya üyeliklerinin uzun zaman önce başladığını söylen bir başka işçi, giderek kötüleşen çalışma koşulları ve ekonomik durumdan dolayı daha çok işçinin örgütlendiğini ifade etti. İşçi, “11 yıldır burada çalışıyorum, asgari ücret 5 bin 500 oldu, benim aldığım para ise 6 bin 300 TL. Yani açlık sınırının altında alıyorum. Ben arkadaşların içerisinde en iyi alanlardanım” diye konuştu.

Örgütlü olmanın önemine değinen işçi, “Bu birlikteliğin daha da büyüyeceğinden eminim. Mıknatıs gibi çekeceğiz herkesi kendimize. Beraberliğimiz bozulmadığı sürece biz istediğimizi alacağız” dedi.

"EŞİT HAKLAR İSTİYORUZ"

Bir başka işçi de “Ben 2018 yılından beri çalışıyorum. Fabrikaya girdiğim günden beri maddi sıkıntılar, baskı, çalışma koşullarının ağır olması bıkkınlık yarattı insanlarda. ‘Bu sene şirket gidecek’ diye diye her sene insanları bir şekilde susturmaya başladılar. Biz beraberliğimizi sağlayınca şirketin ‘Biz beş sene daha buradayız’ demesi bardağı taşıran son damla oldu. Sendikalaşma sürecinin hızlanmasına neden oldu bu durumlar” dedi.

Taşeron firmada çalışmalarına rağmen üst firmaya bağlı kadrolu işçilerle aynı işi yaptıklarını anlatan işçi, “Biz maksimum performansla çalışmak zorundayız. En ağır ve kadrolu personelin yapmak istemediği işleri biz yapıyoruz. Bunun karşılığında aldığımız ücretler ortada. Üst işverenden istediğimiz aynı işi yaptığımız kadrolu işçilerle aynı haklara sahip olmak” diye konuştu.

"BASKILAR BİRLİĞİMİZİ BOZAMAYACAK"

Hakkını arayan işçilerin baskıya maruz kaldığını söyleyen işçiler, “İşten atmakla tehdit ediliyoruz. Kadrolu işçilerle aynı işi yapmamıza rağmen onlara sosyal haklar tanınırken bizim sadece kuru maaşımız var. O da artık yetmiyor. Sendikalaşma yayılınca birkaç arkadaşımız işten çıkarıldı, başka yerlere sevk edildi, baskı arttı. Biz de eylemler yaparak bunun önünü kestik. Daha sonra işveren bir zam daha yaptı ama belli bölümlere yapmadı. O da dalga geçer gibi 70-100 lira arası. Biz birliğimizi bozmadık ve aynı şekilde durmaya devam ettik” dedi.

"ORTAK HAREKET ETMELİYİZ"

Bir kadrolu işçinin “Ben eskiden 4 asgari ücrete imza atmıştım ama şimdi 2 asgari ücret bile elime geçmiyor” diyerek işten çıktığını belirten bir işçi de “Yaptığımız eylemin kadrolu işçi arkadaşlarımız için de moral olduğunu düşünüyorum. Çünkü onlar da bizim gibi geçim sıkıntısı yaşıyorlar, geçinemiyorlar. Biz ortak hareket etmeliyiz” dedi.

Geçtiğimiz hafta fabrika önünde yaptıkları açıklamayı hatırlatan işçi, “İşveren korkuyor. Daha önce fabrikanın etrafında branda yoktu ama açıklama günü branda çektiler. Sendikayı istemiyoruz, sendikayla iletişim kurmayın diyorlar branda çekerek. Ama bu durum bize engel olamaz. Buraya çekilen branda ile bizlerin hak arayışına engel olacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Biz geçici süre zam alıp durmak istemiyoruz. Amacımız burada kalıcı olmak bu sendikayı buraya sokarak devamlılığı sağlamak” diye konuştu.

Reklam