18 Eylül 2022 04:56

Barınma sorunu seçeneksiz bırakıyor: Tarikat yurdu mu? Akraba evi mi? Üniversiteyi dondurmak mı?

KYK yurt sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte birçok öğrencinin yurda yerleşemedi. Genç kadınlar ise neredeyse her sorunda olduğu gibi barınma sorununun sonuçlarını da iki kat fazlasıyla yaşıyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Berfin Ezgi TATLI
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi

KYK yurt sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte birçok öğrencinin yurda yerleşememesi, yedek sıralarda çaresizce beklemesi, fahiş kira fiyatları sebebiyle eve çıkamaması yüzünden “Okullar açılınca ne yapacağız?​” sorusu daha yakıcı bir hale geldi. Genç kadınlar ise neredeyse her sorunda olduğu gibi barınma sorununun sonuçlarını da iki kat fazlasıyla yaşıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi, neredeyse 40 bin öğrenci kapasitesine sahip olmasına rağmen okulun kendine ait yaklaşık 100 kişilik bir kadın öğrenci yurdu vardı. İki senedir reklamı yapılan okul içerisine açılacak olan kadın yurdu bu yaz açıldı. Yapıldığı günden itibaren KYK yurdu olarak planlanan yurt, okul yönetiminin iddiasına göre hazırlanan protokolle birlikte YTÜ’lü öğrencilerin kalacağı bir yurt olacaktı. Ancak KYK yurdu başvuru sonuçları açıklandığında öyle olmadığı anlaşıldı.

Yurda yerleşemeyen kadın öğrenciler okul daha başlamadan bir tedirginlik içinde. İstanbul’da okula yakın semtlerin kira fiyatlarının fahiş derecede zamlanmış olması, eve çıkarken masrafların kat be kat artması yurt çıkmadığında ev arkadaşı bulup eve çıkma seçeneğini de ortadan kaldırdı.

AKRABA EVİNDEKİ BASKIYA MAHKÛM

Ev kiralarından az olmayan özel yurtlar üniversiteli kadınları ya ücret olarak daha uygun tarikat- cemaat yurtlarına yönlendirdi ya da mecburen İstanbul’da yaşayan akrabalarının yanına yerleşmek zorunda bıraktı. Üniversite tercihini ailesinden başka bir ilde yaparak, ailesiyle olduğundan görece daha özgür bir yaşam hayali kuran kadınlar açısından ilk hayal kırıklığı burada ortaya çıkıyor. Sosyal yaşantısını kendi isteklerine göre değil akraba evinin kurallarına göre yaşamak zorunda kalıyor. Eve kaçta gideceğinden gününü nasıl geçirdiğine/geçireceğine kadar hesap vermek zorunda kaldığı bir baskı ortamında yaşamak zorunda kalıyor. Evde de rahatça hareket edebilme, kendi alanına sahip olma gibi en temel ihtiyaçlardan yoksun kalıyor.

ATILMA VE AİLEYE HABER VERME TEHDİDİ

KYK yurtlarına yerleşemeyen kadın öğrenciler açısından diğer bir alternatif mecburen cemaat-tarikat yurtları oluyor. Bazı öğrencileri, aileleri bu yurtlarda kalmaya zorluyor. YTÜ’de okuyan bir kadın, bir tarikat yurdunda ailesinin zoruyla kaldığını ve en geç giriş saatinin akşam 20.00 olduğunu dile getiriyor. Yurtta yapılan çeşitli sohbetlere katılımın zorunlu tutulduğunu ve aksatıldığı takdirde hem yurttan atılma hem de ailesine haber verilme tehdidiyle karşı karşıya kaldığını dile getiriyor.

Eve çıkmak zorunda kalan kadın öğrenciler toplu taşımaya yakın bölgelerdeki kira fiyatları çok daha fazla olduğundan ulaşımı zor bölgelerde ev aramak zorunda kalıyorlar. Saat 12 demeden otobüs-minibüs saatlerinin bittiği semtlerde ev arayan YTÜ öğrencisi bir kadın, “Mecburen otobüs bitmeden döneceğiz eve, sokakta kalmaktan iyidir” diyor. Ev bulabilse bile belli şeylerden vazgeçmek zorunda kaldığını dile getiriyor. Merkezi olmayan semtlerde ev tutmak zorunda kalmanın, kendisini güvende hissettirmediğini, kadınlara dönük şiddet, taciz artarken yaşadığı yerin onda tedirginlik yarattığını söylüyor.

Yani üniversiteli genç kadınlar açısından okullar daha başlamadan tedirginlikler, çaresizlikler ortaya çıkmış durumda. YTÜ öğrencileri açısından en acil taleplerden birisi okulun, öğrencilerin kapasitesini karşılayabilecek şekilde yurt yapması; belediyelerin ellerindeki tüm olanakları barınma sorununu çözmek üzere kullanması ve kira fiyatlarına sınırlama getirilmesi...

 

 

ÖNCEKİ HABER

Ege Denizi'nde 4.0 büyüklüğünde deprem

SONRAKİ HABER

Günü kurtarmaya çalışan yönetime öğrenciler güvenmiyor: Boğaziçi Üniversitesi'nde yurt krizi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa