Cengiz İnşaat'ın kamu ihaleleri dosyası: 34 dev ihalenin yalnızca ikisi açık
Cengiz İnşaat'a verilen 34 dev ihalenin yalnızca ikisinin açık ihale olduğu ortaya çıktı. Kapalı ihalelerle yandaş şirkete 11,3 milyarlar lira aktarılmış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cengiz Holding patronu Mehmet Cengiz'e ödül veriyor | Fotoğraf: AA
Kamuoyunda ‘beşli çete’ olarak adlandırılan şirketlerin kamudan aldıkları ihalelerin detayları milyarlarca liranın usulsüz biçimde yandaş sermaye gruplarına aktarıldığını ortaya koyuyor. CHP Milletvekili CHP’li Murat Emir Cengiz İnşaat’ın kamudan aldığı ihalelerin detaylarını açıkladı. Şirketin kamudan aldığı 19,7 milyar TL maliyetli 34 dev ihaleden yalnızca ikisinde açık ihale yöntemi kullanılmış.
AKP iktidarı ve hükümet bir yanda sosyal konut diyerek yoksul işçi ve emekçileri 20 yıl borçlandırma vadinde bulunuyor; öte yanda şeffaf olmayan ihale süreçleriyle milyarlarca liralık rantı ve döviz cinsinden verilen hizmet alımı garantili ihalelerle işçi ve emekçilerden toplanan vergileri yandaş inşaat şirketlerine akıtıyor.
Dev kamu ihaleleri ve çevre katliamına yol açan projeleri ile tartışılan Cengiz İnşaat’ın aldığı ihalelerin detaylarını kamuoyu ile paylaşan CHP’li Emir, şirketin 11 yılda kamudan 34 büyük ihale aldığını bu ihalelerin büyük bölümünün ‘pazarlık’ yöntemi ile gerçekleştirildiğini vurguladı.
Emir’in açıkladığı veriye göre, Cengiz İnşaat’ın tek başına ya da iş ortaklığı ile üstlendiği 19,7 milyar TL maliyetli 34 kamu ihalesinden 16’sı pazarlık yöntemi ile gerçekleştirildi. Pazarlık yöntemi ile gerçekleştirilen ihalelerin toplam sözleşme bedeli ise 7,7 milyar TL oldu.
YALNIZCA İKİ İHALE AÇIK
Emir, Cengiz’in aldığı 16 ihalenin ise “Belli istekliler arasında” yöntemiyle gerçekleştirildiğini kaydetti. Belli istekliler arasında gerçekleştirilen ihalelerin maliyetinin ise 11,3 milyar TL olduğu bildirildi. Verilere göre, Cengiz’in yüklenicisi ya da yüklenicileri arasında olduğu 34 ihaleden yalnızca ikisinde açık ihale yöntemi kullanıldı.
‘KAMU İHALELERİ YANDAŞA PARA AKTARMA ARACI OLDU’
AKP'nin iktidarı boyunca halkı yoksullaştırırken kendisine yakın sermaye kesimini zenginleştirdiğini söyleyen Emir, “Bu kesim arasında müteahhitler de yer aldı. Kamu ihaleleri, iktidarın makbul gördüğü kişi ve kişilere para aktarma aracı olarak kullanıldı. İhalelerden yalnızca ikisinde açık ihale yöntemi kullanılmış. Kalan 32 ihale ise rekabetin kısıtlı olduğu ihale yöntemleri ile gerçekleştirilmiş. Tepki gösterince ‘CHP projelere karşı çıkıyor’ diyorlar. Biz projelere değil, vatandaşlarımızın parasının bir avuç müteahhide aktarılmasına karşıyız” diye konuştu.
SEÇİM ÖNCESİ YOKSULUN AĞZINA BİR PARMAK BAL
Yandaş şirketlere kapalı kapılar ardında yapılan ihalelerle milyarlarca lira aktarılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesi 'Cumhuriyet tarihinin en büyüğü' olarak duyurduğu sosyal konut projesinin başvuru şartlarında konutların aylık taksitlerinin "asgari ücretlilerin ödeyebileceği tutarda" olacağı iddia edilmişti. Ancak devam eden cümlelerinde Erdoğan, “2+1 evler 608 bin lira, 3+1 evler 850 bin lira olacak” dedi. Bu bedelin yüzde 10’u peşinat olarak ödenecek. Geri kalan borcun ödemesi ise 2+1 konutlar için 2 bin 280 liradan, 3+1 konutlar için 3 bin 187 liradan başlayan taksitlerle 240 ay ödeme yapılacak. Bu taksit ödemesi her 6 ayda bir memur maaşlarına yapılan zam oranında artırılacak. Yüzde 10’luk enflasyon projeksiyonu ile yapılan hesaplamalar 2+1 ev için belirlenen 608 bin liralık toplam ödemenin 1,9 milyon liraya tekabül edeceğini gösteriyor. Enflasyonun yüzde 20’lerde seyretmesi durumunda ise yapılan toplam ödeme miktarı 6,9 milyon liraya ulaşıyor.
Yapılan hesaplamalar üzerine yöneltilen “Asgari ücretle geçim sağlamaya çalışan milyonlarca yoksul bunu nasıl ödeyecek?” sorusuna Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum “1 yıl siz de takdir edersiniz ki vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz eşinden, dostundan borç alarak, biraz belki ek mesai yaparak bu bedeli karşılayabilir” savunmasında bulunmuştu.
Projeyi gazetemize değerlendiren Akademisyen Murat Güney, “Sürekli olarak borçlandırılan insanlar ‘Bize oy vermezseniz faizler artacak’ denilerek korkutuluyor. Bir nevi şantaj mekanizması işletilmişti. Seçim öncesi insanları bağlamak gibi bir niyet söz konusu” dedi. TOKİ’nin bütçesinin de şeffaf olmadığını ifade eden Güney, “Emlak Konut lüks konut yapıyor, onu TOKİ’ye aktarıyor. Ama aktarılıyor mu, vatandaş olarak göremiyoruz. Bir toplumsal maliyet söz konusu. Bu da ücretli çalışanların üzerine binecek. Zenginden alıp yoksula aktarmak gibi bir politika olmuyor” diyerek maliyetin yine halka yükleneceğini söylemişti. (HABER MERKEZİ)