"Halkım ezilsin, dişini sıksın, biz zengin oldukça olalım" projesi
Antep’te servis bekleyen işçiler ise sosyal konutlar konusunda "Vatandaşımız biraz dişini sıkarak, borçlanarak bunları alabilir" diyen bakana yanıt verdi.
Mesut BAYLAV
Boran İPEK
Antep
Emekçilerin ‘sosyal konut’ projesinden faydalanarak nasıl ev alabileceği sorusu çokça konuşuluyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Asgari ücretliler hem kira, hem konut kredisini nasıl ödeyecek” sorusuna “Vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz borç alarak, biraz belki ek mesai yaparak bu bedeli karşılayabilir” dedi. Antep’te servis bekleyen işçiler ise “sosyal konutlardan” işçilerin ev sahibi olabilmesinin mümkün olmadığını belirterek bakana yanıt verdi: “Devlet hiçbir hak tanımıyor, ‘Halkım ezilsin, dişini sıksın, biz zengin oldukça olalım.’ Başka da bunun bir yorumu yok”
‘5 BİN 500 TL ALAN İNSAN BU EVLERİ NASIL ALSIN?’
Sosyal konut projesi kapsamında işçilerin bu evleri alamayacağını söyleyen Hayri Öztürk isimli işçi, “Dar gelirli, asgari ücretli hiç kimse bu evleri alamaz. Niye alamaz? Ya 5 bin 500 TL alan insan bu evleri nasıl alsın? Ekmek parası aylık 2 bin TL yapıyor” dedi. Hesaplama yapan Öztürk durumu şöyle değerlendirdi: “Bu adam kiracı olsa 1000 TL de kirası. 250 su, 250 elektrik desen. Geri kalanla çocuk mu okutsun? Bu adam hiç mi hasta olmayacak? Kış geliyor. Kömür, odun almayacak mı? Bunun ayakkabısı yırtılmayacak mı? Adamın çocukları bir şey istediğinde almayacak mı? Okullar açıldı. Çocukların bir üniforması 450 TL. Dört çocuk olsa 1800 TL. Yani taş mı yiyecek adam?”
Devletin hiçbir hak tanımadığını dile getiren Öztürk, “Bu evleri durumu iyi, parası olan, orta halli, gizli zengin olan kişiler alabilir. İşçi nasıl alsın? 12 saat çalışıyor, eve geliyor, pert oluyor. Çocuğunun bir sosyal hayatı yok. Zaten eğitimimiz sıfır. Bir de gitsin ek iş mi yapsın? Devlet hiçbir hak tanımıyor, ‘Halkım ezilsin, dişini sıksın, biz zengin oldukça olalım’. Başka da bunun bir yorumu yok” dedi.
‘EŞTEN DOSTTAN BORÇ AL DİYORLAR. ONU NASIL ÖDEYECEĞİZ?’
İbrahim, 21 yaşında genç bir fabrika işçisi. Evde üç kişinin çalıştığını belirterek, “Bu durumda biz zar zor alırız. Bizden daha kötüleri de var, tek çalışanlar mesela. Onlar nasıl alacaklar? Eşten dosttan borç al diyorlar. Onu nasıl ödeyeceğiz? Tamam, ek mesaiye kalalım, kaç sefer kalacağız? Mesaiye kalarak geçinemiyor işçiler zaten” diyerek bakanın açıklamalarına tepki gösterdi.
Servis bekleyen ve 32 yıldır işçilik yapan bir işçi ise ‘sosyal konutların’ diğer evlere göre belki daha ucuz olacağını söylüyor. ‘Ama’ diyerek devam ediyor: Bankadan kredi çektin, devletten de çektin. Peki nasıl ödeyeceksin? Bir asgari ücretle ödeme şansın yok ki. Geliri normal olan biri için uygun olabilir ama asgari ücretli işçi için çok zor” Kendisinin uzun yıllar önce ev sahibi olduğunu belirterek, “Ben oğlumu şimdi Bingöl’e göndereceğim, nasıl olacak? Ona vereyim, diğer çocuklara mı vereyim? Kredi mi yatırayım? Çok zor. Benim evim çoktan beri var Allah’tan. Şu an olsa alamam. Müstakil, kötü bir ev şu an 700 binden aşağı yok. Normal daireler 1 trilyondan başlıyor” dedi.